Bayık.
Kardeşim almış bu kitabı. Olabilir, o yaşlarda hangimiz hata yapmadık? Hatta benim daha utanç verici tercihlerim bile oldu.
*
Üstünkörü okudum bu kitabı. Her sayfadan birkaç cümle okuyarak, anladım.
*
Bukre'yi sevgilisi aldatmış, ayrılmışlar. Bukre'nin yakın arkadaşı var Selim. Birbirlerine "kuzum", "yavru kuşum" diye hitap edip "seni seviyorum", "ben de seni seviyorum" falan diyorlar. Ama arkadaşlar. (Haha arkadaş ayağı g.t ayağı.)
Bukre sonra Cem diye biriyle sevgili oluyor. Cem de Bukre'yi aldatıyor. Hem de Bukre'nin arkadaşı Rüya ile.
Bukre ve Cem ayrılıyorlar.
Bukre çok fena oluyor, sürekli kusuyor.
Bir zaman sonra Bukre Rüya ile karşılaşıyor. Fakat Rüya çok değişmiş. Başını kapatmış, Allah'lı Rabbim'li konuşmalara başlamış.
Bu arada Selim yine arkadaş ayağına, sevgilisinden ayrılan Bukre'yi teselli ediyor.
Ama sonra Bukre'ye olan aşkını itiraf ediyor.
Bu itirafın ardından 15 yıl sonraya geçiyor hikaye. Selim ile Bukre evlenmiş, iki çocukları olmuş. Çocuklarının adı Buse ve Emre. Buse'nin adı Bukre'nin bu'su ve Selim'in se'sinden geliyormuş. Ay bayılazaam.
*
Bir de sürekli Rabbim'e şükürler olsun, Rabbim'in yoluna girdim, Rabbim Rabbim Rabbim, ifadeleri var kitapta.
Bukre ve Selim içki de içmiyorlar. Bunun konusu açılınca övünerek içki içmediklerini, bunun yanlış olduğunu söylüyorlar.
*
Kitapta -mideniz kaldırırsa- sayfalar dolusu aforizma var.
"Boktan bir hayat ancak acılara gübre olur."
"Bir zamanlar benim olan ellerin, şimdi neden ellerin?"
*
Keşke böyle kitaplar yazılmasa.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder