MACBETH
William Shakespeare
1606
İngilizceAslından Çeviren: Sabahattin Eyüboğlu
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
139 sayfa
Kralı öldürüp tahta geçen Macbeth'in krallığını korumak için yeni cinayetler işlemesi ve zamanla bu kötülüklerin altından kalkamamasının hikayesi.
*
İskoçya kralı Duncan, savaşta kahramanlıklar göstermiş Macbeth'i yeni bir ünvanla ödüllendirir ama bu Macbeth için yeterli olmaz. Onun gözü kral olmaktadır.
Cadılar da ona kral olacağını söyler. Bu gazla ve karısı Leydi Macbeth'in de desteğiyle Macbeth kral Duncan'ı öldürür ve suçu uşakların üstüne yıkar.
Burada Duncan'a üzülüyor insan çünkü adamcağız insanların ihanetinden yakınıyordu. İyi bir insan olduğunu düşündüğü kimselerce ihanete uğramış, kötülük beklemediği kimselerden kötülük görmüş. Bu durumdan duyduğu üzüntüyü de açık açık dile getirmişti Macbeth'e. Zavallı kral yine güvendiği bir insan tarafından ihanete uğruyor ve artık dönüşü yok.
Bu şüpheli ölüm üzerine Duncan'ın oğulları Malcolm İngiltere'ye, Donalbaim İrlanda'ya kaçar. Bu kaçış onların halk gözünde babalarının katili olduğu izlenimi uyandırır. Macbeth tahta geçer ve kendini kral ilan eder.
Macbeth kral oluyor olmasına ama hala mutlu değil. Çünkü bu defa da krallığını koruması gerekiyor.
"İş kral olmakta değil, kral olup sağ kalmakta"
Tahta rakip olabilecek general Banquo ve oğlu Fleance'ı da öldürtmek ister. Banquo'yu öldürtür ama oğlu kaçmayı başarır.
Yine huzura kavuşamaz Macbeth, Banquo'nun hayaletini görmeye başlar.
Bir kez daha cadıları dinler. Cadılar Macbeth'in Fife baronu Macduff'a dikkat etmesini söyler. Macduff o sıralarda sürgündedir, Macbeth, Macduff'un karısını ve çocuklarını öldürtür.
Onu öldür, bunu öldür, sonunda kafayı yiyor. Çünkü belli ki komple kötü bir insan değil. İçinde az da olsa iyilik parçacıkları kalmış ki o parçacıklar vicdanını harekete geçirmiş. Ha harekete geçirdi de ne oldu, insanlar öldükleri ile kaldı.
Cinayet planları yaparken ve bu planları eyleme geçirirken de tereddütlüydü zaten. Bir halt işleyeceksen arkasında dur. Yoksa böyle çıldırırsın.
Leydi Macbeth de işlenmesine destek olduğu cinayetlerin altında ezilip delirir ve ölür.
*
Macduff ve Malcolm, İngiltere'de plan yapıp İskoçya'ya Macbeth'e saldırmaya karar verirler ve Macduff, Macbeth'i öldürür. Duncan'ın oğlu Malcolm İskoçya'nın yeni kralı olur. Ülke huzura kavuşur.
*
Yükselme hırsı insanın gözünü böyle bürüyor herhalde. Kuduz gibi saldırıyor herkese. Sonra işlediği cinayetlerin hayaletleri çıkıyor karşısına, vicdanı dile geliyor belki. Bununla da baş edemez hale geliyor ve kendi sonunu hazırlıyor.
Macbeth'in içinde bir birim yükselme hırsı varsa karısının azmetmesi ve cadıların kehanetleri ile beş birime çıkıyor. Karısı ile bu açıdan iyi bir çift olmuşlar. Birlikte yükselip birlikte deliriyorlar. İyi günde kötü günde, bravo.
Ayrıca falın tehlikesi de var kitapta. Fal baktırmak iyi bir fikir değil. "İnanmıyorum, keyfine baktırıyorum, eğlence olsun diye" demek de iyi bir fikir değil. Çünkü ister istemez insan bir beklentiye girebiliyor. Falcı "başına şöyle iyi/böyle kötü bir olay gelecek" dediğinde mutluluk ya da tedirginlik hissediyorsan inanıyorsun demektir işte. Lafta inanmıyorum demekle his olarak inanmamak aynı şey değil ki.
Kimseye geleceğim hakkında söz sözleme hakkı vermeyi uygun bulmuyorum. Hele hele falcı, cadı, beni tanımaz etmez, uydurukçu bir insana.
Macbeth cadıların söylediklerine inanıp olayları ona göre yorumluyor.
Cadılar, Büyük Birnam Ormanı Dunsinane Tepesi'ne gelmediği sürece Macbeth'in yenilmeyeceğini söylüyorlar. Ormanın hareket etmesi mümkün değil tabii. Ama Malcolm ve Macduff, Macbeth'e saldırırken ormandaki ağaç dallarını kesiyorlar ve askerler bu dallarla saldırıya geçiyor. Uzaktan bakınca da orman harekete geçmiş gibi gözüküyor. Macbeth de cadıların kehanetini hatırlayıp sonunun geldiğini düşünüyor. Belki bu kehaneti bilmiyor olsaydı böyle bir değerlendirmede bulunmayacak, sonuna kadar savaşacaktı.
Yani, fala inanma, falsız da kal.
*
Ayrıca yükselme hırsın olmasın demiyorum, yine ol, yine yüksel, ama hak ederek ve kurallara uyarak yüksel. Bu uğurda insan öldürmek nedir, ilkel ilkel hareketler, ne çirkin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder