AYLAK ADAM
Yazarı: Yusuf Atılgan
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Basım Yılı: 1. Baskı - 1959 (Varlık Yayınları)
YKY'de 30.Baskı - Ocak 2013
Sayfa Sayısı: 155
"Her şeye 'karşı' duran, 'karşı' çıkan, 'karşı' olan bir adam... Aylak Adam... Bir adı bile yok. C diyor Yusuf Atılgan kısaca."
Arka kapak böyle tanımlıyor Aylak Adam C'yi.
"İnsan her şeye bunca 'karşı'yken kendine de 'karşı' olmadan nasıl sürdürebilir bir 'karşı' yaşamı?
C, sıradanlığa, tekdüzeliğe, alışılmışın kolaycılığına hiç mi hiç katlanamıyor. Hem farklıyı, hem doğru olanı arıyor. Çabasının boşuna olduğunun da farkında üstelik."
Bu haliye Aylak Adam, büyük "Tutunamayanlar"dan "Selim Işık"ı andırıyor.
Zor karakterler.
C, önce Ayşe'nin, sonra Güler'in, sonra yine Ayşe'nin peşine takılıyor. Neden?
"Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak birşey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutumaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kİmi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. Herkesin 'Veli ağanın öküzleri gibi öküz yoktur' demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlikte düşünen, duyan, seven bir kadın."
Bu arayış çerçevesinde Güler ile ilişkileri daha en başından olmayacağı belli bir ilişkiydi zaten. Güler iyi bir koca, güzel bir ev ve biri kız biri oğlan iki çocuk hayali kurarken; C, adam sıkılıp kaçsın, çocuklar da kuş palazından ölsün diye mi, diyen bir adam.
Olsa olsa Ayşe ile olurdu ama Ayşe'ye de çocukluğunun dehşetengiz anlarını tüm çıplaklığıyla anlatınca sanırım kendisini savunmasız hissetti. Böyle bir çocukluk geçirmiş, böyle bir babanın genlerini taşıyan birini kimsenin sevemeyeceğini düşündü belki de. Ayşe de onu çok iyi tanıdığından, her an ayrıldı ayrılacak stresi yaşamaktansa "Nasıl olsa sen benden ayrılacaksın, ya bugün ya yarın, bunun stresini yaşayamam, en iyisi mi şimdi ayrılalım" diyip gider. Aylak'ın da işine gelir. Esasında henüz ayrılma fikrini düşünmemişti ama o da kendisini tanıyor, yakında düşünürdü. İyi oldu Ayşe'nin önce davranması.
Güler'i görmesi gibi yine sokakta rastgele bir kısın peşine takılır. Tam rastgele değil aslında, kendince bir denkleme göre gelen kız. Kapıdan giren üçünkü kız gibi mesela, buradan sağa dönen kız gibi...
İşte böylece peşine takıldığı kız, bir otobüse atlayınca onu takip etmesine engel olan taksiciyi hiç düşünmeden döver. Sonra da polislerce yakalanır. Ne olduğunu soran polislere de "Otobüse yetişecektim" diye cevap verir sadece.
Tam ona göre bir cevap, tam Aylak Adam'a göre bir son.
Yalnız aylaklık on numara bir şey. Herkesin hayali değil midir çalışmak zorunda olmadan yaşamak. Bunun için kallavi bir miras akla gelen ilk yol. Babadan kalma evler, onların kirasıyla geçinmece. Ohhh mis. İşte Aylak Adam'ın geliri bu. Ne iş yaptığını soranlara da "İşim yok. Aylağım." diyor. Ondan sonra da içi sıkılıyor tabi.
"İş avutur, derdi babası. O böyle avuntu istemiyordu. Bir örnek yazılar yazmak, Bir örnek dersler vermek, bir örnek çekiç sallamaktı onların iş dedikleri. Kornasını ötekilerden başka öttüren bir şoför, çekicini başka ahenkle sallayan bir demirci bile ikinci gün kendi kendini tekrarlıyordu."
Böyle düşünen bir adam hangi işte çalışabilir ki?
Hem çalışmasına da gerek yok ki zaten. Niçin çalışıyoruz? Para kazanmak için. Zaten hali hazırda kazanılmış para varsa niye çalışalım?
Bastırırsın parayı, tüm kapılar açılır.
"Hep para verip rahatlayacaksın! Ne yapayım ya? İnsanların en kolay anladıkları onun dili değil mi?"
Paralı olduğunu ama zengin olmadığını söylüyor C. İginç. "Zengin" ile "Paralı" arasındaki nüansı anlamak kolay değil. "Zengin değilim, paralıyım." diyor. Zengin kelimesine daha fazla anlam yüklüyor galiba. Daha ulaşılması zor buluyor belki de. Bilemedim.
Bu kitap okuma listemde. Yazarın "Anayurt Oteli"ni okumuştum. Çok beğenilen bu kitap benim için favori bir kitabım olmadı. Umarım "Aylak Adam"ı daha çok beğenirim.:)
YanıtlaSilAnayurt Oteli su an okumakta oldugum kitap.Henuz birsey soylemek icin erken ama simdilik fena gitmiyor.
SilAylak Adam'i bakalim siz nasil bulacaksiniz?Umarim begenirsiniz.
Favori kitaplarim arasindadir!
YanıtlaSilAylak Adam artik benim de favori kitaplarim arasinda.
SilDönemine bakınca Aylak adam daha önce çıkmıştır fakat bir Tutunamayanlar ile eş değildir sanki. Aylak adam hakkında bir şeyler karalamıştım şöyle. http://sallanyuvarlan.blogspot.com/2012/01/korkuluksuz-kopruden-gecen-insan-aylak.html
YanıtlaSilTutunamayanlar ile es tutmak mumkun degil tabi. Ama sanki onun öncülü gibi.
YanıtlaSil