23 Ekim 2016 Pazar

FAKAT MÜZEYYEN BU DERİN BİR TUTKU


FAKAT MÜZEYYEN BU DERİN BİR TUTKU

İlhami Algör

2014

İletişim Yayınları

14. Baskı - 2016

58 sayfa


Sevmedim.

Sıkıldım.

Daraldım.

Iyk.

*

Daha girişte sevmedim. İlk cümleden sevmedim:

"Tütünümü, anahtarımı aldım, evden tam çıkıyorum, bir şeyin eksik olduğunu, eksik olanın ruhum olduğunu fark ettim."

Ööğğhhhh.

*




Filmini de sevmemiştim zaten.

Filminde Erdal Beşikçioğlu ve Sezin Akbaşoğulları oynuyordu. İkisi de çok güzel isim, çok iyi oyuncu. Ama film bayıktı. Tıpkı kitap gibi.

*

Yazar bir adam ve aşık olduğu kadın Müzeyyen var.

Müzeyyen daha sonra bu adamdan ayrılıyor. Çok şık bir şekilde ayrılıyor. Adam kadının evinde kalıyor. Müzeyyen adamdan anahtarı bırakmasını istiyor nazikçe. 

Bu.

Benim anladığım bu.

Arada şarkı sözleri, film replikleri ile yazar adamın iç dünyası.

Orhan Gencebay güzellemesi var bir de sık sık. Orhan Gencebay'ı akil adam olduğundan beri sevmem. Öncesinde de hayranı değildim zaten de en azından sanatçı kişiliğini saygıdeğer buluyordum. Ama açıkçası AKP'ye bulaşan herkes gibi lekelendiğini düşünüyorum, sevmiyorum, ona yapılan güzellemeleri de sevmiyorum, arabeski zaten sevmiyorum, bu kitaptaki gibi bohemliği de sevmiyorum, sevmiyorum sevmiyorum sevmiyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder