APTALI TANIMAK
A.M. Celal Şengör
2015
Ka Kitap
8. Baskı – Ağustos 2015
213 sayfa
Celal Şengör, dünyaca tanınmış bir jeolog.
Eğitimi, görgüsü ve deneyimleri neticesinde artık bir insan
sarrafı olduğunu düşünüyor.
*
Kitabına aptalın sözlüklerdeki karşılığını yazarak başlamış.
Aptal derken hakaret olarak kullanmadığını özellikle vurguluyor.
“Bana tabii şu soru yöneltilebilir: Sen aptallığı ve
cehaleti tayin yetkisini kendinde nereden buluyorsun? Buna verebileceğim tek
cevap, soruyu sorana mesleğimi hatırlatmaktır: Ben üniversite öğretmeniyim. Hem
de uluslararası şöhrete sahip bir bilim insanı olarak üniversite öğretmenliği
yapmaktayım. Benim işim bilgiyi tartarak not vermektir." sf.12
“Ben iyi bir aptal tanıyıcısıyımdır. Oldukça sür’atli bir
şekilde hakkında aptal olduğu yargısına vardığım bir kişinin daha sonra öyle
olmadığının görüldüğü herhangi bir vak’ayı hatırlamıyorum.” sf.18
*
Kitabın amacını da şöyle açıklamış:
“Bu kitapta toplanan yazılarımın tek maksadı vatandaşlarıma
aptalı tanıma konusunda yardımcı olmaktır. Aptalı tanıyıp onu sorumlu
mevkilerden uzaklaştırmak için kimsenin dahi olmasına gerek yoktur.” Sf.15
Bu kapsamda Recep Tayyip Erdoğan ve ekibine ateş püskürüyor.
“Şu anda Türkiye’ye egemen olan cehalet yönetimi, toplum
olma bilincimizde büyük yaralar açmıştır ve açmaya da devam etmektedir.” Sf.21
“Cehalet en büyük düşmandır. Ama bu düşman dışarıdan gelmez.
Bunu biz kendimiz büyütür, bizi daha çok cahil edecekleri başımıza getirmek için
sandıklara koşarız.” Sf.25
Onlara kızmasının en büyük sebebi, kendi eğitimsizliklerini
tüm ülkeye yayma çabaları.
Özellikle AKP iktidarının her ile bir üniversite uygulamasının
üniversite eğitmini ne kadar pespaye hale getirdiğinden yakınıyor. Hatta
Türkiye’de doğru düzgün bir üniversite bile olmadığını söylüyor.
“Bugün artık Türkiye’de üniversiteye gitmek tamamen bir
vakit kaybı haline gelmiş, hele AKP yönetimiyle beraber, Türk üniversiteleri
Osmanlı medreselerinin acıklı durumuna düşmüşlerdir.” Sf.43
“Bilimin ülkemizdeki çöküşünün en önemli sebebi tamamen
bilgisiz politikacılardır ki, bunun en güzel örneği Tayyip Bey’dir. Bilimden en
küçük bir haber olmayan bu zat…” sf.43
AKP ekibine duyduğu antipati ne kadar fazlaysa orduya
sempatisi de bir o kadar fazla.
“Ordu dışında her toplum sektörü sözümona demokrasi adına
kalitesizlere teslim edilmiştir.” Sf.22
“Türkiye’de körüklenmeye çalışılan ordu düşmanlığını büyük
bir kaygıyla izliyorum: Türkiye’ye fenalık etmek isteyenlerin ilk yapmaları
gereken nedir? Bu ülkenin tek sağlam kurumunu ortadan kaldırarak ülkenin
dağıtılmaya hazır bir yığın haline gelmesini sağlamaktır. O zaman hedef
bellidir: Türk Silahlı Kuvvetleri.” Sf.28
Eskiden Osmanlı aşığıymış Celal Şengör. Hamaset içerikliymiş
Osmanlı’ya dair bildikleri. Sonra araştırmış, okumuş ve Osmanlı’nın
yanlışlarını fark etmiş. Özellikle bilim alanında Osmanlı’nın hiçbir katkısı
olmadığını anlayınca;
“Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm izleri tarihten tamamen
silinse, bilim dünyasının en ufak bir kaybı olmaz.” Sf.35
*
Toplum olarak ahlaklı olmadığımızı söylüyor.
“Ahlak seviyesi Türkiye’deki kadar düşük bir toplum
görmedim. Ahlaksızlık AKP döneminde adeta dikine yükselişe geşmiştir.” Sf.65
“Türkiye halkı tamamen keçileri kaçırdı mı, yoksa bu
ahlaksızlıklar zümresi onun gerçek değerlerini mi yansıtıyor?” sf.66
*
Allah inancı yok Şengör’ün. Bu inanca sahip olanlara da pek
saygı duymuyor anladığım kadarıyla. İnanmaya programlı bir toplum olduğumuzu
düşündüğünden “anneye, babaya,öğretmene, devlete, dine inanırız. (…) İnanmak
rahatlık verir. (…) Gelgelelim araştımacılar da rahatsız insanlar arasından
çıkar.” diyor. Sf.36
“Bir lokma ekmek ve bir hırka ile kanaat eden insan yaratıcı
olamaz.” Sf.37
Dinin kendi yalanına inanmak olduğunu söylüyor.
Türban konusunda da;
“Bir yandan dünyanın yedi günde yaratıldığına inanıp jeoloji
öğrenmek nasıl mümkün değilse, diğer yandan Adem ile Havva efsanesine inanıp
biyoloji yapmak öylece mümkün değildir. (…) Bu nedenle, değişmez önyargılara
sahip olduğunu giydiği sembollerle üstelik reklam etmek niyetinde olan birinin
üniversitede işi yoktur.” Sf.98
*
Genel olarak AKP'nin zararları, ahlaksızlığımız, eğitime ve bilime gerekli önemi vermeyişimiz, tartışmayı beceremeyişimiz, icat çıkarma gibi bir deyimi
üretecek kadar “salaklaşmış bir toplum” oluşumuz, demokrasi, ordu... gibi konuları ele almış.
Bunlar dışında Sibel Kekilli ve porno da var kitapta.
“Pornonun mesajı barışçıldır ve nihayet sevişmeyi ve
çiftleşmeyi, yani ekseri insanın er veya geç yaptığı ve mutlu sonuçları olan
bir hareketi resmeder.” Sf.79
*
Celal Şengör, İlber Ortaylı ve Murat Bardakçı ile yakın arkadaşmış. Güzel ekip.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder