AYA YOLCULUK
(De La Terre A La Lune )
Jules Verne
1865
Çeviren: Berktan Onaran
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
9. Basım – Ocak 2014
183 sayfa
Teeee 1800’lerde aya gidilebileceğinin
hayalini kurmak ve bunun hikayesini yazmak…
Çok güzel.
*
Amerikalı bir silah kulübü olan Gun-Club,
savaşın bitmesi nedeniyle üzgün üyelerden oluşuyor. Üyeler, silahlardan, top seslerinden
memnunmuş, barış ortamında sıkılıyorlarmış.
Sonra kulübün başkanı Barbicane, aya mermi gönderme fikrini ortaya atıyor. Bu
mermi için “yeryüzünden gelmiş bir büyükelçi” benzetmesi yapılıyor.
Böyle bir merminin mümkün olup olmayacağı
konusunda dünya tarihinden örnekler veriliyor. Bir örnek de şu:
“2.Mehmet, 1453’te Konstantinapolis’i
(İstanbul’u) kuşattığı zaman, bin dokuz yüz librelik (dokuz yüz elli kiloluk)
gülleler atılmıştır.” Sf.45
Hem kulüpte hem ülkede hem de dünyada
büyük yankı uyandırıyor bu fikir.
Gerekli araştırmalar yapılıyor.
Dünyanın çeşitli ülkeleri bu projeye
parasal yardımda bulunuyor. Bunlar arasında “İstanbul’dan Osmanlı Bankası” da
var.
“Osmanlı da çok eli açık davrandı; aslında
bu işle doğrudan doğruya ilgiliydi; gerçekten de, Ay, hem yılını, hem de oruç
ayı olan ramazanı düzenlemekteydi. Dolayısıyla, üç yüz yetmiş iki bin altı yüz
kırk kuruştan daha azını veremezdi ve bunu Asya’yı Avrupa’ya bağlayan kapıyı
yöneten hükümetin baskısını hissettirecek bir ivedilikle yaptı.” Sf.75
Mermiyi, mermiyi fırlatacak donanımı, Ay'ı yakından izlemeyi sağlayacak teleskopu da yapıyorlar.
Derken bir Fransız maceracı çıkageliyor,
Michel Ardan, ben merminin içine gireceğim, diyor.
Onun mermiye değil, deli kulübesine kapatılması
gerektiğini söyleyenler çıkıyor.
“Bu yolculuk neden günün birinde
yapılmasındı?” sf.105 ama şu an ı-ıh.
Akıllara “Ay’a vardınız, nasıl geri
döneceksiniz?” sorusu geliyor. Maceracı Fransız, “Dönmeyeceğim.” diyor.
*
Bu mermi gönderme işine en başından beri karşı
olan Nicholl, Barbicane ile bir düelloya girişiyor.
Michel Ardan ikisinin
arasını düzeltiyor. Ve merminin içine bu ikisi de gelmeye karar veriyor.
Böylece üç kişilik ekip merminin içine
girip yola çıkıyorlar.
Görülüyor ki Ay çevresinde elips
biçimindeki bir yörüngeye oturup onun uydusu olmuş mermi.
“Ya sonunda Ay’ın çekimi ağır basar ve
yolcular hedeflerine varırlar.
Ya da değişmez bir düzene giren mermi, Ay
çevresinde sonsuza dek döner.” Sf.171
Yani akıbetlerini bilmiyoruz.
*
Barbicane’in yardımcısı, Ay’dakilerle
yazışmayı öneriyor. Onu dinleyen olmuyor ama her gördüğüne “Yazışacağız
onlarla, biz onlardan haber alacağız, onlar da bizden.” diyor.
Ve hikaye bitiyor.
Anlamadığım şu; Jules Verne Fransız. Ama
aya çıkma başarısını Amerikalılara uygun görmüş kitabında. Hatta Amerikalılar için bunun başlangıç olduğunu yazmış:
“Tasarlanan şey henüz gece yıldızlarına
yalnızca bir mermi göndermek olduğu halde, herkes bunu bir dizi yeni deneyin
başlangıcı sayıyordu; bütün gazeteler, Amerika’nın günün birinde bu esrarlı
yuvarlağın gizlerini çözeceğine inanıyor, hatta birkaçı onun ele geçirilişiyle
Avrupa dengesinin duyulur derecede bozulacağından korkuyordu.” Sf.24
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder