24 Aralık 2018 Pazartesi

ÖLMEDEN ÖNCE ÖLÜNÜZ



ÖLMEDEN ÖNCE ÖLÜNÜZ

Osho

Türkçesi: Elif Ara

Okyanus Yayıncılık

2. Basım – Ekim 2002

200 sayfa


Osho, pek meşhur bir guru.

Ben pek hazzetmiyorum kendisinden. Açıklayabileceğim bir sebebi yok bunun, elektrik alamıyorum diyelim. Ama kitapları elime geçtikçe okurum.


Ölümden Korkmak

Bu kitapta ölüm korkusundan ve bu korkunun yersizliğinden bahsediyor.

Bu kısma ben de katılıyorum.

Ölümden neden korkulduğunu anlamıyorum.

İnananlar için ölmek yaratıcılarına kavuşmak anlamına gelmiyor mu? Bu neden korkulacak bir şey olsun ki?

Ha tabii tüm ömrünüz boyunca yaratıcınızla ilişkiniz sevgi değil de korku üzerine temellendiyse, ceza/cehennem/günah/yanmak gibi kavramlarla hayatınızı geçirdiyseniz evet o zaman ölümden korkmayı anlayabiliyorum.

Bir de geride bıraktıkları için insan üzülebilir. Ama o da korku değil nihayetinde, üzülmek.

Bu konuda Milattan Önce 341-270 yılları arasında yaşamış filozof Epikuros’un görüşünden bahsetmek isterim. Kendisi der ki:

Ölümden korkmamalıyız. Çünkü onu deneyimlemeyeceğiz. Ölümünüz, sizin başınıza gelmiş bir şey olmayacak. Ölüm gerçekleştiğinde siz orada olmayacaksınız. 

Haklı.

(Bu filozof ve diğerleri için bkz: Felsefenin KısaTarihi / Nigel Warburton )



Meditasyon

Osho, meditasyonu öve öve bitiremiyor, yerlere göklere sığdıramıyor. Meditasyonun ölümü deneyimlemek için önemli bir işlevi olduğunu belirtiyor.

Meditasyonu ben de çok kıymetli buluyorum. Yapamıyorum ama kıymetli buluyorum. Yapabilen için çok önemli faydaları olduğunu düşünüyorum. Rahatlama, huzur, keyif…ve benzeri sağlıyor sanırım.


Ötanazi

Gelişen teknoloji ile beraber insanlar daha uzun yıllar yaşayabiliyor. İnsan hayatı 100 yaşına dayandı dayanacak. Daha uzun yaşayanlar bile var.

Bu noktada ötanaziyi savunuyor Osho.

Eğer kişi 70-80-90 yaşına geldiyse ve artık hayatta bir amacı kalmadıysa, hayattan keyif almıyorsa, bu insanı zorla yaşatmanın bir anlamı olmayacağını anlatıyor.

Bilemiyorum.

Bu görüşe katılan bir tarafım var, ama diğer tarafımın hoşuna gitmiyor.

Burada daha önce bahsettim bir kitap vardı: İnsanın Anlam Arayışı / Victor E. Frankl 

O kitapta yaşamın anlamı ile ilgili denir ki:

“Bir film, binlerce bağımsız görüntüden oluşur, bunlardan her biri bir şey ifade eder ve bir anlam taşır; yine de son karesine gelinmedikçe filmin tamamının anlamı ortaya çıkmaz. Aynı şey yaşam için de geçerli değil mi? Yaşamın nihai anlamı da, eğer böyle bir şey varsa, en sonunda ölümün eşiğinde ortaya çıkmıyor mu?”


Doğu - Batı

Sık sık doğu batı kıyaslaması yapıyor Osho. Batı gelişti, kalkındı, zenginleşti ama ruhen ve manevi anlamda çöktü, doğu ise tam tersi, ruhen daha iyi ama maddi kalkınması yok, diyor. Ama yine de doğunun tarafını tutuyor. 

Ben ikisinin de tarafını tutuyorum. Hem maddi hem manevi zenginlik olsun.


2 yorum:

  1. Ötenazi ile ilgili kısmı merak ettim. Ancak ben insanların ömrünün uzadığına değil de hastalıklarla birlikte kalitesizleştiğini düşünenlerdenim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan ömrü uzuyor olabilir, sonuçta bir sürü tıbbi gelişme var. Ama bu uzunluğun kaliteli bir uzunluk olmadığını düşünüyorum ben de.

      Sil