BAĞLANMA
Aşkı Bulmanın ve Korumanın Bilimsel
Yolları
(Attached: The New Science of Adult
Attachment and How It Can Help You Find – and Keep- Love)
Amir Levine – Rachel Heller
2010
İngilizceden çeviren: Ebrar Güldemler
Aganta Kitap
Birinci Basım – Nisan 2018
239 sayfa
Kitapta bahsedilen bağlanma aşna fişne
ilişkilerindeki bağlanma.
Kimi insan 7/24 beraber olmak ister
sevdiceğiyle, kimisi ıssız adamdır, kimisi öyle kimisi böyle.
Çeşit çeşit.
İşte bu çeşitleri üç kategoride
sınıflandırıyor kitap:
1) Kaçıngan bağlanma: Kaçıngan insanlar
yakınlığı özgürlüğün kaybedilmesiyle eş tutar ve sürekli asgari düzeyde tutma
çabasındadır.
2) Kaygılı bağlanma: Kaygılı insanlar
yakınlık ihtiyacındadır, kafaları çoğunlukla ilişkileriyle meşguldür ve
partnerinin sevgisine karşılık verip veremeyeceği konusunda endişe duyma
eğilimindedir.
3) Güvenli bağlanma: Güvenli insanlar
yakınlık konusunda rahattır, çoğunlukla sevecendir.
Kitapta yer alan bir anket var, o ankete
verdiğiniz cevaplarla kendi bağlanma tipinizin ne olduğunu tespit
edebilirsiniz.
(Benimki 11 birim: Kaygılı, 10 birim:
Güvenli, 4 birim: Kaçıngan)
*
Bağlanma stili bebekliğimizden kaynaklanıyormuş.
Anne babamızın bebekken bizimle kurduğu ilişki yetişkin olduğumuz zamanda
kuracağımız ilişkilere kaynaklık ediyormuş.
Bu nedenle anne babaların bebekleriyle
güvenli ve sevgi dolu bir ilişki kurması önemli.
Eskiden çocuk yetiştirme konusunda moda
çocuğu şımartmamak şeklindeydi. Çocuğun kendi kendine uyuması, ağladığı zaman
hemen ilgi gösterilmemesi… gibi davranışların iyi olduğu söyleniyordu.
Şimdi deniyor ki bebekler fiziksel
yakınlığa da ihtiyaç duyuyor. Öpülmek, okşanmak, anne babasının yanında olması…vb.(Ki bence de olması gereken bu.)
Bebeklikte anne babanın bizimle kurduğu
ilişkinin yanı sıra genler ve yaşam deneyimleri de bağlanma stilimizi
etkiliyor.
*
Bir geyik vardır, “bütün iyi erkeklerin
kapılmış olması”
Bir miktar doğru. İyi dediğimiz
kadınlar/erkekler güvenli bağlanma stilindekiler. Bunlar uzun süren ilişkiler
kuruyorlar. Sık sık boşta olanlarsa yani flört havuzunda olanlarsa genelde
kaygılı veya kaçıngan tipler.
Üstelik kaygılı veya kaçıngan tipler daha
çok yine kendileri gibi kaygılı veya kaçıngan tiplere meylediyormuş.
Güvenli tipler kaygılı/kaçıngan olanlara
heyecanlı gelmiyormuş. Yani kaygılı/kaçıngan bir tipseniz, güvenli bir tiple
tanıştığınızda ondan elektrik alamıyor, dolayısıyla bir ilişkiye
başlayamıyormuşsunuz.
*
Pek çok ilişki tipi örneklemesi var
kitapta. Kadın böyle yapmış da sevgilisi şöyle demiş, erkek böyle demiş de
karısı şunu yapmış… gibi. Bu örneklerle doğruyu yanlışı görebiliyorsunuz.
Genelde açık açık konuşmama, imalarda bulunma, oyunlar oynama ve kafada senaryolar kurma
nedeniyle ilişkiler baltalanıyor. Bunu dışarıdan okuyunca anlamak kolay. Ama
içinde olunca insanlar fark edemiyor anlaşılan.
Buna yönelik tavsiyeler de yer alıyor
kitapta.
Bağlanma konusunda ihtiyaç duyduğunuz şeyleri
açıkça söylemeniz, etkin iletişim kurmanız, partnerinizin sizi ciddiye
almadığı, ihtiyaçlarınızı küçümsediği hallerde ayrılmanız… gibi.
*
Bunun gibi bilgiler.
Benim bu konuda düşüncem, ben nasılsam
hayatıma aldığım insan da aşağı yukarı öyledir. Hayatımdaki insanın bana ayna
tuttuğunu düşünüyorum. Eğer ondan memnun değilsem bu kendimde memnun olmadığım
bir şeye işaret ediyor gibi geliyor. Ve “sevgilim/eşim şöyle bir insan olsun.” demek
için “şöyle bir insan” önce bizzat kendim olmalıyım diye düşünüyorum.
*
Aslında çok da düşünmüyorum, çünkü
ne derler bilirsiniz:
“İlişkisi olan şerefsizdir.”
İlginç bir kitaba benziyor...
YanıtlaSilEvet, ilişkiler konusuna farklı bir bakış açısı getiriyor.
Sil