DRİNA
KÖPRÜSÜ
(Na Drini Cuprija)
Ivo
Andriç
1945
Çevirenler: Hasan Ali Ediz , Nuriye Müstakimoğlu
İletişim Yayınları
328 sayfa
Sonunu okuyamadım.
Anlatayım neden.
Son zamanlarda kitap okurken (kitap
dediğim roman) kitaptaki hikayeye göre duygu durumumun değiştiğini fark ettim.
Kitaptaki karakterlerin başına tatsız olaylar gelince benim de tadım kaçıyor.
Sonra dedim ben manyak mıyım? Tadın
kaçıyorsa bırak, sanki silah zoruyla okutuyorlar.
O yüzden sonlara doğru bıraktım.
Aslında böyle abarttığım gibi hüzünlü değil
kitap, benim hüzün eşiğim düşük.
Devşirme
Çocuklar
Daha ilk sayfalarda yer alan devşirme
meselesiyle bir tadım kaçtı benim.
Bilirsiniz, Osmanlı Devleti yabancı
memleketlerdeki çocukları alıp dinlerini, dillerini, milliyetlerini,
kökenlerini unutturacak bir eğitime tabii tutup Osmanlı için çalışacak insanlar
olarak yetiştiriyordu. Bu kişilere “devşirme” deniyordu.
Düşününce, aslında ne kadar travmatik bir
olay.
Kitapta da bu travma çok vurucu bir
şekilde resmediliyor. Osmanlı askerleri gelmiş, çocukları zorla ailelerinden
alıp bir arabaya koymuş, arkada çocukların anneleri koşuyor, “Anneni unutma
İvan,””Milletini unutma Andre.” diye bağırarak.
Anne babalar, çocukları Osmanlı askerleri
tarafından alınmasın diye çocuklarını ormana götürüyor ve bir bulan olursa diye
çocuklarına deli taklidi yapmalarını nasihat ediyorlar. Çünkü sadece akıllı,
sağlıklı çocuklar alınıyor.
Tabii tarihi olayları o dönemin şartları
ile değerlendirmek lazım.
Ama yok, ben değerlendirip hoş görüp
geçemedim.
Yolsuzluklar
Sokullu Mehmet Paşa da böyle bir devşirme.
1505-1579 yılları arasında yaşamış, Osmanlının
başarılı sadrazamlarından.
Doğduğu yer olan Vişegrad’ı (Bosna Hersek’te)
unutmamış, oraya bir köprü yaptırmaya karar vermiş.
Bölge halkı için önemli bir ihtiyaç bu
köprü. O yüzden halk sevinçle karşılıyor bu durumu. Ama sonra işler lanet olsun
noktasına varıyor.
Çünkü köprünün yapımı çeşitli sebeplerden
uzadıkça uzuyor. Esas sebep bu köprü inşaatından geçinenlerin çıkarı. Kendi
çıkarları doğrultusunda köprü işini çıkmaza sokuyorlar. Bu sırada yerli halkı
da zorla köprü inşaatında çalıştırıyorlar. İnsanlar parasız ve aç bir şekilde
esirce çalıştırılıyor. Yıllarca sürüyor bu. Sonra nihayet nispeten dürüst bir
devlet adamına denk geliniyor da çile bitiyor.
Yolsuzluk geleneğimizin (!) bu kadar köklü
olduğunu görmek de haliyle canımı sıktı.
Dili
Olsa da Konuşsa
Drina Köprüsü, yüzyıllar boyunca pek çok
savaşa, barışa, hüzne, neşeye tanık oluyor. İşte bu pek çok olayı romanda
okumak mümkün.
İnsanın köprü dile gelse de konuşsa diyesi
geliyor.
Neyse ki yazar bunu zaten yapmış.
Enhance the mecanism of several bodily hormones chemistry correlate considering the melatonin, serotonin and many other 5. https://imgur.com/a/grYSJWJ http://g9xmwfxilp.dip.jp https://imgur.com/a/t7v5eCC https://imgur.com/a/eWjlqsN http://lbr4gjk6no.dip.jp https://imgur.com/a/xhCtwVC http://cmvl4w5i76.dip.jp
YanıtlaSil