Yazarı: İhsan Oktay Anar
Yayınevi: İletişim Yayınları
Basım Yılı: 1. Baskı- 2005, 10.Baskı- 2012
Sayfa Sayısı: 239
Bir gemi dolusu adam. Bu gemi nereye gidiyor, niçin gidiyor, olayı ne?
İhsan Oktay Anar'ın kitapları arasında bence son sırada. Diğerleri bundan daha iyi.
Kafa açan bir dolu denizcilik terimi. Daha okurken anlamadığım terimler. Anlamak için de kasmadım zaten.
O gemide olmayı da hiç istemedim. O ne pis adamlar öyle. Allah'ın pisleri ya. Kaptanı ayrı, tayfası ayrı.
Kafam oldu Titanik. Buz dağı var kafamın içinde. Batıyor, kafam batıyor şu an.
ihsan oktay anar ı çok severim.bu kitabını da çok sevmiştim :)
YanıtlaSilBen de İhsan Oktay Anar'ı çok seviyorum. Ama bu kitabını çok sevmedim. Az sevdim. :)
Silgaliba ben deniz ve denizcilikle ilgili şeyleri çok sevdiğimden baştan çok sevdim :)
Silbenim de ilk ihsan oktay anar kitabım maalesef bu olmuştu :). Senin yorumunu da çok haklı buldum kendimce.. Hatta kendi kendime bu kitabı okuyanlar nasıl anlamış acaba neresi hoşlarına gitmiş demiştim. Sonra da diğer kitaplarının yanına yaklaşamamıştım uzun bir süre. Oysa ki sorun bende değil bu kitaptaymış :) Puslu Kıtalar Atlası süper ötesiydi.
YanıtlaSilSadece Puslu Kıtalar Atlası değil, diğerleri de süper ötesi. Ama evet Puslu Kıtalar Atlası, en süper ötesi olan.
SilİHSAN OKTAY ANARın felsefeci kimliğinden dolayı kitaplarında bolca simge kullanıyor... Bazen anlamak çok zor oluyor.. Şahsen ben 2. okyuşumda taşlar ancak yerine oturuyor. yazar bu kitabı kalfalık eseri olarak görüyor..gemicilik terimlerinin bolluğu bazen sıkıcı olmuş.. her sözlükte de yok ki bu kelimelerin anlamı.. bazıları zannediyorum yazar tarafından uydurulmuş... blogumda aynı kitapla ilgili düşüncelerimi paylaştım.. ilginizi çekerse beklerim..
YanıtlaSilbu arada blogumda miminiz var.. kabul ederseniz sevinirim sevgiler..
YanıtlaSil