JAPON
NE YAPMIŞ
Onur
Ataoğlu
2011
Çınar
Yayınları
2.
Baskı – Mayıs 2014
223
sayfa
Onur
Ataoğlu, 2002’de Tokyo Büyükelçiliği Ekonomi Müşavirliğine tayin edilmiş, 3,5
yıl çalışmış burada.
Japonya’daki
izlenimlerini kitaplaştırmış. Önce “Japon Yapmış” diye bir kitap yazmış. Okumadım onu, kütüphanede buna denk geldim. Bu ikinci kitabıymış. Birincisi çok sevilince demek ki ikincisini yazmış.
*
Çeşitli
milletlerle ilgili hiç o memlekete gidip görmesek de ya da hiç o milletten bir
insan tanımamış olsak da bazı öğrenilmiş kalıplar vardır ya. Almanlar disiplinlidir,
Fransızlar soğuktur…vb
Japonlarla
ilgili benim ön yargılarım, işlerini çok düzgün yapmaya aşırı hassasiyet
gösterdikleri, yoksa kendilerini harakiri yaptıkları ve teknoloji devi
oldukları.
Kitap,
o memlekette ve o insanların içinde yaşamış bir Türk tarafından yazıldığından Japonların
benim için ön yargıdan arınmış, insan yüzünü gösterdi bana.
*
O
kadar da disiplin düzen robot insanı değillermiş. Onların da mafyası varmış
mesela. (Mafya her ülkede var zaten galiba.)
*
Otomatlar
yazarın çok ilgisini çekmiş. Dağ başında bile olsa, en ücra köşede bile olsa,
para atınca içinden istediğiniz ürünü veren otomatlar her yerde varmış ve hep
çalışır vaziyetteymiş. Arızalı otomat görmek burada bizi şaşırtmaz mesela, ama
orada hep çalışır vaziyetteymiş. Bu da aslında halkın, devlete güven duymasını sağlıyormuş.
*
Tıkır
tıkır çalışan trenler de Japonya’nın medarıiftiharıymış. Japonlar yüksek hızlı
trenleriyle gurur duyuyorlarmış, hatta trene binmeyecek bile olsa sırf izlemeye
gelen oluyormuş.
Japonların
hızlı trenleri kelimenin tam anlamıyla hızlı tabi. O kadar ki trenin tekerleri
raylara değmiyor hızdan adeta uçuyor. Zaten planları gerçekten hiç raya ihtiyaç
duymadan uçacak trenler yapmakmış.
Bu
trenler hızlı olduğu kadar sallantısız da. Tıngır mıngır da gitmiyorsunuz. Bir
de hep tam vaktinde hareket ediyor. Gurur duymakta haklılar.
Yalnız
şöyle bir kaza olmuş yakın geçmişte.
Japonlarda
ast üst ilişkisi çok sert sanırım. Bir makinist de üstünden azar işiteceğini
düşünüp bir yanlışlık yapmış ve kazaya sebep olmuş, insanlar ölmüş. Ondan sonra
Japonya’da insana bu kadar yüklenilmemesi gerektiği konuşulmaya başlanmış.
Tren/metro
ulaşımı çok yaygın olunca istasyonlar da adeta şehir gibiymiş. İstasyonlarda
kaybolmak mümkünmüş.
*
Bir
çöp bilgisi veriyor yazar, ben de şaştım.
Çöpleri
bizdeki gibi laps diye çöpe atmaca zaten gelişmiş ülkelerde yok, onu biliyorum.
Oralarda geri dönüşüm için çöpler ayrıştırılarak atılıyor.
Japonya’da
da öyleymiş. Daha ötesi örneğin büyük bir elektronik aleti çöpe atacağınız
zaman önceden belediyeye haber verip harç ödüyormuşsunuz. Eğer alet Japon
malıysa daha az harç ödüyormuşsunuz, Avrupa malıysa daha fazla.
O
yüzden insanlar bazen, para ödememek için, bu tip çöplerini arabaya yükleyip başka
bir şehirde, harç ödenmeyen bir alana bırakıp kaçıyorlarmış.
*
Japonya’da
yabancılara mesafeli davranılıyormuş. Ne kadar içlerinde yaşasanız da gaijin
(bizdeki gavur anlamındaymış) olarak görüyorlarmış sizi.
İngilizceleri
de dilleri pek dönmediği için zor anlaşılıyormuş. Hatta yazarın verdiği
örneklere bakınca sanki Japonlar kendi İngilizcelerini yaratmış gibi.
"Building" yerine "biru"
"Investment" yerine "inbestiment"
"Sit
down" yerine "shit down"
diyorlarmış.
Yazar
bunun üstesinden gelmiş. Kelimelerin sonuna u ekleyince Japonglizce okunuşu
ortaya çıkıyormuş:
Pencil
– pensuru
Table
– teeburu
Calender-
karendaa
gibi
*
Hayat
kurtaran birkaç Japonca kelime de paylaşmış.
Chotto
matte: Anlamı “Bir dakika hemşerim” gibi bir şey olsa da bunu duyduğunuzda
ortamı terk edin, diye anlatıyor yazar. Baştan savmak için kullanılıyormuş.
Hai:
Evet anlamına gelirmiş, durum ne olursa olsun, bir hai demekten zarar gelmezmiş.
Domo:
Teşekkür içerirmiş. “Özellikle alışverişlerde, restoranlarda, biri size bir şey
verirken, sunarken, iki kişi arasındaki herhangi bir iletişim çeşidinde işe
yarar.”
“Japoncanızı
çeşitlendirmek için hai, domo ve hai domu’yu dönüşümlü olarak kullanabilirsiniz.”
Sf.47
*
Tabii kitapta Japon mutfağı, suşiler, festivaller, Japon bahçeleri...vb de anlatılıyor.
İlgilisi için keyifli bir kitap olmuş.
Merhaba,
YanıtlaSilKitapla ilgili çalışmalarınızdan dolayı sizleri tebrik ederim.
Olağanüstü çabanız, seçiciliğiniz ve güzel anlatımınızla örnek oluşturuyorsunuz.
Başarılarınızın devamı dileğiyle...
Çok teşekkür ederim.
Sil