BİR KALBİN ÖLÜMÜ
(Untergang Eines Herzens)
1927
MÜREBBİYE
(Die Gouvernante)
1907
Stefan Zweig
Türkçesi: Salah Birsel
Yordam Kitap
Basım - Şubat 2013
95 sayfa
BİR KALBİN ÖLÜMÜ
ATM olarak kullanılan bir babanın hazin hikayesi anlatılıyor.
Yıllarca para kazanmak için çalışmış didinmiş, zengin olmuş bir baba. Ancak ömrünün son günlerinde bu parayı kimin için kazandığını, kimin için bu kadar çalıştığını sorgulamaya başlıyor.
Bir gün tatil için anne, baba, kız bir otele gidiyorlar.
Baba koridorda yürürken kızının bir adamın odasından çıktığını görüyor. Saf, masum kızının böyle bir şey yapmasına inanamıyor. Ama sesini de çıkarmıyor. İçine atıyor.
Aslına bakarsanız gördüğü gerçekten kızı mıydı meçhul. Hikayeyi babanın ağzından dinlediğimiz için inanacağız mecbur.
Karısına oradan gitmek istediğini, oradaki insanları sevmediğini söylüyor ama karısı onu dinlemiyor.
Karısı adamı genel olarak pek dinlemiyor.
Adamın düşüncesine göre para karısı ve kızının ahlakını bozdu.
Karısının ve kızının kendisiyle ilgilenmediğini, umursanmadığını düşünen adam zamanla kendi içine çekiliyor. Odasından çıkmaz hale geliyor. Zaten hastaydı, iyice hasta oluyor. En sonunda ameliyat olması gerekiyor. Ameliyatta ölüyor.
MÜREBBİYE
İki kız kardeş, mürebbiyelerinde bir değişiklik, bir mutsuzluk olduğunu fark ediyorlar. Kapalı kapıları dinleyip öğreniyorlar ki kuzenleri Otto ve mürebbiyenin ilişkisi olmuş. Hatta bu ilişkiden bir de çocuk olmuş.
İki kız kardeş, bu bilgiyi kimseyle paylaşmıyor.
Otto, sınavlarına hazırlanmak bahanesiyle evi terk ettiğinde mürebbiye daha da üzülüyor tabii.
Bir gün kızların annesi mürebbiyeyi kovuyor.
Kızlar bunu da gizlice duyuyorlar.
Kimse kızlara bir şey açıklamıyor. Büyükler onlara yalan söyleyip oyalıyor. Çocuklar da artık büyüklere güvenemez hale geliyor.
Hikayenin sonunda mürebbiye bir mektup bırakarak evi terk etmiş oluyor.
Mektupta ne yazdığını bilmiyoruz, ama anne kızlara "Mürebbiyeniz bir daha gelmeyecek, o..." diyor.
İntihar etmiş muhtemelen. Bu da böyle yazmıyor kitapta ama mektubu okuyan anne babanın tepkisinden bu sonuca varıyoruz.
*
Belki de yazar bazı şeyleri açıkça yazmayarak, büyüklere güvenilmezliğe daha çok dikkat çekmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder