BİR CEZA AVUKATININ ANILARI
Faruk Erem
2000
Murat Kitabevi
11. Baskı - Mart 2017
95 sayfa
1960-1970 yıllarında geçiyor bu anılar.
Tatsız tutsuz hikayeler.
Mesela bir hakim var. Karşısında biri suçlu, diğeri suçsuz iki sanık. Hakim suçsuz olanın suçlu olduğuna kanaat getirip idam cezasına hükmediyor. Yıllar sonra gerçekten suçlu olanla karşılaşıyor:"Hakim bey, o suçu ben işlemiştim." diyor adam. Hakimi düşünün şimdi.
İdam gerçekten korkunç bir uygulama. Olmaması gereken bir cezalandırma şekli. Neyse ki ülkemizde yok.
Bir avukat olarak düşünüyorum, müvekkilim için idam kararı veriliyor mesela. Ovv yoo düşünemedim.
Kitaptaki başka bir anı:
Bir köy yeri var. Buradaki genç karı kocanın bir çocuğu oluyor. Çocuk sürekli ağlıyor. Köyün imamına danışıyorlar. İmam diyor ki:"Çocuğun içine cin girmiş, göle götürün, suya sokun, susunca çıkarın, cin de çıkmış olur." Anne yapıyor imamın dediğini, çoçuğu göle sokuyor, susunca çıkarıyor, ama tabi çocuk ölmüş. Anne hapse giriyor.
Kan davaları, hapiste intiharlar, idamlıklar, cahillikten kaynaklanan suçlar...
Mahkemenin bir hakim tarafını, bir de sanık tarafını anlatıyor. Sanıkları oraya getiren hayat hikayelerinden bahsediyor. Genellikle fakir, sefil insanlar. Hakim tarafında da zaman zaman verdikleri yanlış kararlar.
Faruk Erem'in hukuk fakültelerinde öğrencilere söylenen meşhur bir lafı vardır: "Suçluyu kazıyınız altından insan çıkacaktır." İşte bu insan hikayelerini anlatıyor daha çok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder