YEMİN GECESİ
Yazarı: Faruk Bildirici
Yayınevi: Doğan Kitap
Basım Yılı: 1. Baskı-Şubat 2008, 4. Baskı - Nisan 2008
Sayfa Sayısı:449
''Leyla Zana'nın Yaşam Öyküsü''
Leyla Zana.
Bu isim kimilerince nefretle, kimilerince hayranlıkla anılıyor.
Peki aslında kim ve bulunduğu noktaya nasıl geldi?
Babası erkek çocuk hasretiyle yanıp tutuşurken, umudunu kesmiş ve Leyla'ya erkek çocuk gibi davranmış. Leyla hastalanıp, babası onu hastaneye götürdüğünde çevredekiler ''Ne diye masraf yapıyorsun? Nasıl olsa kız çocuğu'' demişler. Yaşadığı coğrafyada kadınlara önme verilmezken O nasıl oldu da aralarından sıyrılabildi, böylesine sivrildi?
15 yaşındayken, kendisinden yaşça çok büyük Mehdi Zana ile evlendirilir. Mehdi Zana, Kürt siyasetinde aktif bir isimdir ve Leyla'yı da etkiler.
Mehdi Zana'nın hapishane ya da yurtdışında geçen zamanı nedeniyle Leyla, tek başına ayakta durmaya çabalar. Okuma yazmayı kendi çabasıyla öğrenir. Okuma yazmayı salt öğrenmekle kalmaz, aynı zamanda araştıran, öğrenmeye aç bir okur olur. Böylece Kürt'lerin tanınması, kültürlerini yaşamaları konusunda mücadele vermeye başlar.
Ancak bu mücadelesinde PKK ve Abdullah Öcalan ile işbirliği yapması, ayrılıkçı ifadeler kullanması onu Türklerin gözünde bir nefret öğesi yaparken, Kürtlerin gözünde lider konumuna getirir.Gerçi Leyla Zana için üç lider vardır: 1. Abdullah Öcalan, 2. Talabani, 3.Barzani.
Bir yandan şiddeti kınayan, barışa çağıran demeçler verirken,öbür yandan PKK'yı, bebek katili Apo'yu öve öve bitirmemesi buradan bakılınca çelişkili olsa da işte bütün mesele burada zaten. Buradan bakmak ve oradan bakmak.
Buradan bakınca PKK terör örgütü, Abdullah Öcalan terörist başı. Ama oradan bakınca PKK Kürtlerin temsilcisi, Abdullah Öcalan da lider.
Gerçi Abdullah Öcalan gibi bir kaypağı nasıl hala lider olarak görürler, anlamak çok zor. Öcalan, Türkiye'ye teslim edildiğinde uçakta ''Ben ülkemi severim.Annem de Türk'tü. Türkiye'ye dönünce fırsat verirseniz hizmet ederim. Türkiye'yi seviyorum ve Türk halkını da seviyorum. Onlar için iyi hizmet edeceğime inanıyorum.'' gibi belki de can korkusuna laflar ediyor. Sanki bombalama eylemlerinin emrini veren kendisi değilmiş gibi, sanki ''bebek katili'' lakabına sahip değilmiş gibi. Onun bu ikiyüzlülüğüne, korkaklığına rağmen hala ona biat ediyorlar.
Leyla Zana ve arkadaşlarının ortak amacı Kürtlerin tanınması. PKK da bu amaçla kuruldu deniliyor. Yıl 1990'lar iken.
Şimdi Kürtleri tanıdık.Bizzat Başbakan'ın ağzından kürt realitesi dile getirildi. Kürtçe konuşma yasağı yok. Bilakis, Kürtçe yayın yapan radyo ve televizyonlar var. Peki hala neyin ''mücadelesi'' veriliyor. Neyin ''kavgası'' bu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder