7 Şubat 2021 Pazar

EN UZAK SAHİL


 EN UZAK SAHİL

(The Farthest Shore)

Ursula Le Guin

1972

Çeviren: Çiğdem Erkal İpek

Metis Yayınları


Yerdeniz Serisinin üçüncü kitabı.

Serinin diğer kitapları için bkz:

1- Yerdeniz Büyücüsü

2- Atuan Mezarları

3- En Uzak Sahil

4- Tehanu

5- Yerdeniz Öyküleri

6- Öteki Rüzgar

*

Çevik Atmaca (Ged) artık Baş Büyücü olmuş. Yaşlanmış. 

Dünyanın da tadı kaçmış. Çeşitli diyarlardan artık büyü yapılamadığına, büyücülük sanatının yitirildiğine dair haberler geliyor.

Bu haberleri getirenlerden biri de Enlad ve Enlades Prensi'nin oğlu, Morred Prensliğinin varisi Arren. (Gerçek ismi Lebannen)  Onun ülkesinde de bu duruma rastlanmış ve babası bunu kötü bir şeyler olacağının işareti olarak değerlendirerek oğlunu, Roke Adasına, bilgelerin diyarına göndermiş. Buradaki ustaların öğütlerini rica ediyormuş. 

Ged, Arren'i da alıp sorunun kaynağını bulmak ve çözmek için yola çıkıyor. Yolda tabii maceralar maceralar. 

Ged ve Arren yolculuklarında ölümle burun buruna geliyorlar. Arren da böylece ölüm hakkında düşünmeye başlıyor. Kitabın başında yazarın dediği gibi "Kendisinin de ölümlü olduğunu, öleceğini anladığı anda, çocukluk biter ve yeni hayat başlar. Bu da büyümedir, ama daha geniş bir bağlamda."

Arren, başta Ged'e saygı duyuyor. Koskoca Baş Büyücü. Ama Ged, büyü maharetine rağmen bu yeteneğini sık sık kullanmıyor. Arren da bu yüzden zaman zaman şüpheye düşüyor, kimin peşine takıldım gidiyorum diye. 

Onun bu şüpheci halleri bana Ged'in gençliğini hatırlattı. Ged de ilk olarak sessiz büyücü Ogion'un yanındayken hiçbir şey öğrenemiyorum, ne biçim büyücü ustası bu diye yakınıyordu. Bu işlerde hızın değil, anlayıp kavramanın önemini göremiyordu.

Demek ki gençlik ve yaşlılık, yani toyluk ve olgunluk nesilden nesle birbirini devam ettiriyor. Yaşlılar deneyimlerini aktarırken yavaş ve sakin kalıyor, gençler ise çabucak sonuca ulaşma arzusunda. Ve o gençler de yaşlandığında hızın değil anlayıp kavramının önemini görecek ve bu kez başka bir genç onun bilgisinden ve deneyimden şüphe edecek. Ha ha. 

Herkes büyücülük sanatını yitirmişken Ged nasıl koruyor? Çünkü o sanatından başka hiçbir şey arzulamıyor. Ölümsüzlük arzusu içinde olanlar yüzünden dünyadan büyü sanatı, hatta müzik, muhabbet, güvenin gücü zayıflamış. Çünkü her şeyin bedeli var.

Ged ve Arren bunun sorumlusu olanı buluyor. Kendisini hem ölülerin hem yaşayanların kralı ilan eden Kuğu. Buna ulaşabilmek için kendi kişiliğini kaybetmiş. Bu boşluğunu doldurabilmek için de dünyayı, ışığı, hayatı kendisine çekmeye çalışıyormuş. 

Ged onu yeniyor. Ejderha Kalessin'in yardımıyla geri dönüyorlar. Arren kendi ülkesine gidip tahta geçiyor. Ged'in kahramanlıkları da dilden dile aktarılıyor.

*


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder