4 Haziran 2016 Cumartesi

YENİ HAYAT



YENİ HAYAT

Orhan Pamuk

1994

Yapı Kredi Yayınları

3. Baskı - Haziran 2015

247 sayfa


Sevmedim ben bu kitabı.

Yekten böyle girmek şık değil belki ama, şimdi şuraya yazayım diye kitabı elime alınca da suratım ekşidi. 

Üff be.

Niye sevmedim?

Arka kapaktaki tanıtımlarda "şiirsel ve başdöndürücü, esrarlı bir hava, lirik ve sihirli bir roman..." gibi tanımlamalar var. Bunlar benim için "Yav he hee" demek oluyor. Tam olarak o şiirselliği, başdöndürücülüğü, esrarlılığı, lirizmi ve sihirliliği sevmiyorum. Sıkılıyorum. Bunalıyorum. Daralıyorum.

Gerçi bu hisler geçici olabiliyor. Mesela birkaç yıl sonra bu kitabı tekrar okusam -ki şu an bunun fikri bile beni kusturabilecek kadar bunaltıcı- belki başka düşünürüm. 

*

Konu şöyle;

Mühendislik öğrencisi Osman, bir kitap okuyor ve çok etkileniyor. 

Kitabın ilk cümlesi de zaten:

"Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti." 

Osman, kitabı okumasına vesile olan Canan'ı buluyor, ona aşık oluyor.

Canan'ın sevgilisi Mehmet de kitabı okuyup hayatı değişenlerden.

Mehmet, kitapta anlatılan dünyayı bulmak için çeşitli yolculuklar yapmış, sonra umudunu kaybetmiş, sonra da ortadan kaybolmuş.

Osman ve Canan, hem Mehmet'i hem de kitaptaki dünyayı aramaya çıkıyorlar. 

Bu arayış otobüslerle oluyor. Buradan bakınca şuursuz, ama onlara göre bir takım işaretleri takip ederek uzun otobüs yolculukları yapıyorlar.

Trafik kazaları da geçiriyorlar ama ölmüyorlar. Ölenlerin kimlikleri ve paralarıyla yola devam ediyorlar.

Mehmet'in babası Doktor Narin'e ulaşıyorlar.

Dr.Narin, ülkemize dış mihraklar tarafından oyunlar oynandığını, yerel değerlerimizin çürütüldüğünü düşünüyor. Bu dış güçlerle mücadele için ekipler kuruyor. (Bayi toplantısı görünümünde.)

Dr. Narin, oğlu Mehmet'in (Mehmet'in gerçek ismi aslında Nahit'miş.) peşine casuslar takıyor. (Bu casusların hepsinin takma adı çeşitli saat markaları.)

Casusların yazdığı raporları okuyan Osman, Mehmet'i buluyor ve onu öldürüyor. 

Ama Canan, Osman'a kalmıyor. Canan izini kaybettiriyor.

Yıllar sonra Canan'ın evlendiği haberini alıyor. 

Osman da zaten evlenmiş ve bir çocuk sahibi olmuş bu arada.

Osman, karısını ve çocuğunu geride bırakarak, kitabın dünyasını aramaya yeniden koyuluyor. Yeniden otobüs yolculuklarına başlıyor. 

Aslında bu esrarengiz kitabı (kitabın adı YENİ HAYAT) yazan, Osman'ın çocukkenki komşusu Rıfkı Amca. Demiryollarında çalışan bu adam, yazdığı kitabın bu kadar etkileyici olacağını hiç düşünmemiş. Zaten sonra kitabı da reddetmiş. Ama Doktor Narin, Rıfkı Bey'i öldürtmüş.

Osman yıllar sonra Rıfkı Amca'nın dul eşi Ratibe Teyze'yi ziyaret edip Rıfkı Bey'in okuduğu kitapları, yazdığı eserleri alıyor. Ratibe Teyze'nin ikram ettiği karamelalar üzerinde "Yeni Hayat Karamelaları bir Melek Şeker Çiklet T.A.Ş mamulüdür." diye okuyunca bunun peşine düşüyor. Bu karamelaların üreticisi Süreyya Bey'i buluyor. 

Kafasındaki sorulara kendince cevap bulunca geri dönmek için yeniden otobüslere biniyor. Ancak bu defa geçireceği kaza artık hayatının sonu olacak.

*

Osman'ın -ki adını te 181. sayfada bahşediyor.- kitaptan bu kadar etkilenmesi aslında şu cümlede yatıyor:

"Yeni Hayat'tan da zaten, çocukluğumun kitapları beni ona hazırladığı için öylesine etkilendiğimi de, böylece bir daha düşündüm." sf.242

Kitapların bir okunma zamanı olduğunu düşünüyorum. Bazı kitapları okuyup anlamıyoruz ya da sevmiyoruz. Anlamıyorsak birkaç fırın ekmek yemeye daha ihtiyacımız var. Sevmiyorsak kenara koyup belki başka zaman bir şans daha veririz.

*

Kitapta yazarın aklıyla alay edenlere karşı şöyle bir savunma var ki haha çok güzel:

"Benim zekamdan kuşkuya düşen saldırgan ve alaycı okura ben de saldırgan bir şekilde elinde tuttuğu kitabın her köşesinde yeterince dikkat ve zeka gösterip göstermediğini sorayım mı?" sf.238

Sorma.
Göstermedim.

"Mesela melekten ilk söz edildiği sahnenin renklerini şimdi hatırlayabilir misiniz bakalım? Ya da Demiryolu Kahramanları adlı eserinde Rıfkı Amca'nın şirket adlarını saymasının Yeni Hayat'a nasıl bir ilham verdiğini hemen söyleyebilir misiniz?.. sf.238

Hatırlamam.
Söyleyemem.
Umrumda da olmadı, üzgünüm.

*
Kitabın mottosu da şu:

"Nedir hayat? Bir zaman! Nedir zaman? Bir kaza. Nedir kaza? Bir hayat, yeni bir hayat." sf.246









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder