KARDEŞİMİN HİKAYESİ
Yazarı: Zülfü Livaneli
Yayınevi: Doğan Kitap
Basım Yılı: 1. Baskı - Mayıs 2013
Sayfa Sayısı: 324
Şehrin kalabalığından sıkılan Ahmet, Podima köyüne yerleşir. Kitaplarıyla münzevi bir hayat yaşar.
Ahmet'e sık sık gelen Arzu, bir gece evinde öldürülür.
Bu cinayeti soruşturmak için genç bir gazeteci kız köye gelir.
Arzu, Ahmet'in yakın arkadaşı olduğu için gazeteci kız Ahmet'i ziyaret eder.
Ahmet, cinayet hakkında fazla birşey bilmediği halde gazeteci kızı anlattığı hikaye ile evde tutmayı başarır. Bu hikaye, Ahmet'in ikiz kardeşi Mehmet'in hikayesidir.
Kitabın kabaca konusu böyle.
Üniversitede bir hocamız, sınav öncesi bilgiler veriyordu. " Çocuklar sınavda sorulan soruyu bilmiyorsanız boş bırakın. Boş bırakmamak için 'Hocam, o sorunun cevabını bilmiyorum ama bak neler biliyorum' diye alakasız şeyler yazmayın. İnsan okuyacak onları" derdi.
Kitapta Ahmet Bey'in yaptığı bana bunu hatırlattı. Cinayet öyküsünü bilmiyorum ama bak ne anlatacağım, diye kıza neler anlatıyor.
Akıcı bir hikaye aslında. Ama bu akıcılığı kanırtarak yapıyor. Hiç de sevmediğim şey. Konuya giriyor. Biraz anlatıyor, en heyecanlı yerinde "Ben bir bakkala gideyim, yiyecek bir şey yok evde" diye kesiyor.
Anlatıyor anlatıyor, "Uykun geldi senin, yat uyu sabah devam ederiz"
Sabah oluyor. "Dur önce bir kahvaltı edelim."
Kahvaltı ediliyor, "Köpeğimi yürüyüşe çıkarayım, gelince anlatırım"
Eeehhh. Ben tahammül edemezdim mesela. Yemişim hikayesini, basar giderdim. "Senle mi uğraşacağım yaşlı bunak?" diye de geçirirdim içimden.
Gazeteci kız da böyle düşünüp gidecek oluyor ama sonra merakına yenik düşüp hikayeyi sonuna kadar dinliyor.
Dinlediğine de değiyor.
Geçen ay ilk deva Livaneli okudum ve hoşuma gitti. Son Ada ilk kitaplarından biriydi. Şimdi de son dönemde yazdıklarından okumak istiyorum. Bu yazı iyi oldu:)
YanıtlaSilLivaneli'nin bunun dışında bir de Serenad kitabını okumuştum. O da güzeldi. Tavsiye ederim.
YanıtlaSilKitaba yakışan en iyi yorumu yazmışsınız bence. Sade ve öz.
YanıtlaSil