31 Temmuz 2010 Cumartesi

HANEDAN'IN SON PRENSİ


HANEDAN'IN SON PRENSİ

MESUT YILMAZ


Yazarı: Faruk Bildirici


Yayınevi: Doğan Kitap


Basım Yılı:1. Baskı-Aralık 2002-Ümit Yayıncılık, 6.Baskı-Eylül 2007-Doğan Kitap


Sayfa Sayısı: 429




Kitap, adından da anlaşılacağı üzere Mesut Yılmaz'ın siyasete girişi ve çıkışını anlatıyor.

Mesut Yılmaz daha küçükken koyuyor aklına başbakan olmayı. Heykelinin dikileceğini falan da düşlüyor. Büyüyünce cumhurbaşkanlığına da göz dikiyor ama olmuyor tabi.

Tuzu kuru birinin siyasete atılmasını doğru buluyorum aslında. Hiç değilse para kazanma hırsında olmaz. Paraya tamah etmez, zaten sahip olduğu için. ama gene de her zaman böyle olmayabiliyor ne yazık ki.

Mesut Yılmaz da babadan zengin. Ama gene de iktidarı döneminde usulsüzlükler nedeniyle hakkında soruşturmalar açılmasından kurtulamıyor.

Onca yıllık politaka yaşamı anlatılıyor ama bir tane memleket hayrına bir icraat görmedim. İlaç niyetine insan birşeyler yapar ayol. Durmadan Tansu Çiller ile birbirlerini yemişler. Bu mudur yani politika? Abdullah Çatlı ile kirli ilişkiler falan.

Sürekli kaçak güreş içinde olmuş. Risk almamış. tartışmalardan uzak kalmış.

O siyaset arenasındayken Turgut Özal ölüyor, Susurluk olayı oluyor, faili meçhul cinayetler oluyor, 2001 ekonomik krizi oluyor. hiçbirinden sonra sesini, rengini, tavrını ortaya koymuyor. Ne suya dokunmuş, ne sabuna. Varsa yoksa kongre, mkyk, genel seçimler, genel başkanlık şu bu.

Sonuç itibariyle, bir cacık olmazmış zaten kendisinden.

Kitabın sonunu çok güzel bağlamış yazar. 23 kasım 2002 seçimleri ile beraber Mesut Yılmaz tarihe gömülür. Yazarın son cümlesi de şudur: ''Heykeli dikilmemiş, o veda ederken halk gözyaşı dökmemişti ardından.''


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder