İNCE MEMED 2
Yaşar Kemal
1969
Yapı Kredi Yayınları
339 sayfa
1.ciltte İnce Memed kötü adamı (Abdi Ağa) öldürdü.
Peki böylece her şey yoluna girdi mi?
Hayır!
Ve işte bu çok sinir bozucu.
*
Abdi Ağa gitti, yerine ondan daha da kötüsü olan Kel Hamza
geldi.
Kel Hamza, Abdi Ağa’nın kardeşi. Abdi Ağa ile araları iyi
değilmiş Hamza’nın, uzakta bir yerde ırgatlık yapıyormuş. Abdi Ağa’nın öldüğünü
söylediklerinde bu da Abdi Ağa’nın yerine geçiyor. Ve köylüye etmedik zulüm
bırakmıyor.
İşin bu sinir bozucu kısmı bir yana, öte yandan da kör ölür
badem gözlü olur misali Abdi Ağa’nın aslında ne kadar iyi, ne kadar evliya bir
insan olduğu dilden dile anlatılıyor.
*
İnce Memed o yüzden depresyona giriyor.
“Dağlara düştüm, herkesi perişan koydum. Benden önce herkes
kendi halinde yaşayıp gidiyordu. Ben olmaz olayım. Ben batayım.” diyor.
Bir de kötü adamı öldürmenin iyi bir fikir olup olmadığını
sorguluyor:
"
Abdi gidecek, Hamza gelecek, Hamze gidecek, Süleyman
gelecek, Ali gidecek, Veli…
Koca Süleyman:
Hep öyle oldu, dedi. Ali gitti, Veli geldi. Deden gitti,
baban geldi. Baban gitti, sen geldin. Sen gideceksin, oğlun gelecek…
Öyleyse niye uğraşıyoruz, canımızı dişimize takmışız, sen,
ben, Ali, Yel Musa?
Uğraşıyoruz, dedi güvenli. Uğraşmak haktır.
“
İşte bu git-geller İnce Memed’i hareketsiz bırakıyor.
Köylüler onu saklıyor, ona iyi bakıyor.
Bakanlardan biri de Seyran adında çok güzel ama talihsiz bir
kadın.
Memed’e aşık oluyor, Memed ona. Ama Memed başta ona pek
bakmıyor. Daha doğrusu bakamıyor. Seyran da üzülüyor bu duruma ama sonra
mercimeği fırına veriyorlar.
*
Köylülere zulüm etmede Kel Hamza tek başına değil.
Bir de Ali Safa Bey ve Arif Saim Bey var.
*
Ali Safa Bey, köylülerin topraklarını çeşitli yollarla
alıyor ellerinden. Ancak Yobazoğlu, toğrağını vermek karşılığında Ali Safa Bey’den
at istiyor. Ali Safa Bey’in en sevdiği, en güzel at.
Yobazoğlu bu atla bir süre havasını atıyor ama Ali Safa Bey,
onu köyden uzaklaştıracak işkenceler ediyor ona.
*
İnce Memed’in saklandığı yeri Koca Osman, Koca Osman’ın
karısı, imam Ferhat ve Seyran biliyor.
Memed uzun bir süre dışarı çıkmıyor. Ama efsanesi dilden
dile anlatılıyor.
Onun efsanesinin büyüklüğü karşısında ağalar beyler çok
öfkeleniyor. Jandarmalar seferber ediliyor, köylüler dayaktan geçiriliyor, ama
kimse yerini söylemiyor.
En son Ali Safa Bey, köyün sularını çekiyor. Bir yanda susuz
kalan köylüler, diğer yanda suyun çok akması nedeniyle köyü sel içinde kalanlar
kasabaya yürümeye başlıyor.
Kasabalılar, köylüler ayaklandı zannedip telaşlanıyor.
(Bu kısım Yaşar Kemal’in Teneke adlı romanını hatırlattı
bana.)
*
Ali Safa Bey, Yobazoğlu ve imam Ferhat’ı cinayetten hapse
attırıyor. Ama elbette cinayeti bu kişiler işlemedi, iftira sonucu idam ile
yargılanıyorlar.
*
“Abdi gitti, Hamza geldi” diye diye ne yapacağını bilemeyen
Memed, en sonunda Hamza’yı da Ali Safa Bey’i de öldürüyor.
Ali Safa Bey’in konağına gidiyor. Nasıl olsa İnce Memed’i
tanımıyorlar, dağlardan haber getiren bir adam diye tanıtıyor kendini ve evin
içine girip Ali Safa Bey’i oracıkta öldürüyor.
Hamza’yı ise köyde kıstırıyor. Hiçbir köylü engel olmuyor.
Hamza Azrail görmüş gibi kaçıyor, yalvarıyor, insana yakışmayacak bir küçülme
içine giriyor ölüm korkusundan. Ama Memed onu da öldürüyor.
*
Öldüreceksin tabii ya.
Kötü ağanın biri gidiyor yerine yenisi geliyorsa, İnce Memed’in
de biri giderse yerine yenisi gelecek.
En güzeli düzgün işleyen bir devlet mekanizması, insanların
adalete erişimi, adil yargılanma, kamu görevlilerinin görevlerini layıkıyla,
dürüstçe yapması ve denetim mekanizmasının kusursuz olması ama madem böyle
olmuyor iyi eşkıyalar kötü ağalara karşı savaşacak, ta ki ağalık ortadan
kalkana, kimse buna cüret edemeyene kadar.
*
Diğer ciltler için bkz:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder