İNCE MEMED 4
Yaşar Kemal
1987
Yapı Kredi Yayınları
516 sayfa
Veeee işte 4 cildi de bitirdim.
Diğerleri için bkz:
Depdev bir eser.
Bapbayıldım.
Bir 4 cilt daha olsa yine aynı zevkle okurdum.
Gram sıkılmadım.
Ama üzüldüm.
Köyümüz köylümüzün haline çok üzüldüm. Gelen dövüyor, giden
dövüyor. Jandarmalar döve döve “kan işetiyor” insancıklara.
Niçin?
İnce Memed’i bulmak için.
*
İnce Memed artık dağda değil.
Ferhat Hoca’nın yardımıyla kasabada güvenilir birinin yanına
gidiyor. Abdülselam bu güvenilir kişinin adı. Onun yeğeni olarak tanıtıyor
kendisini.
Seyran ve Hürü Ana’yı da alıyor yanına ve güzel bir evde
yaşamaya başlıyorlar.
Kasabadakiler onun İnce Memed olduğunu bilmiyorlar tabii.
Her ne kadar İnce Memed artık düze inmiş olsa da dağlarda
hala onun namı yürüyor.
Ferhat Hoca eşkıyalık yapıyor, kendisini İnce Memed’in
çetesi olarak tanıtarak. Yanındaki gençler de adını Memed yapıyor kendi
istekleriyle. Hatta tüm köylüler, kadını erkeği Memed yapıyor adını.
*
Murtaza Ağa, Memed’den korktuğu için yine Topal Ali’den
yardım istiyor.
Topal Ali kabul ediyor bu defa.
Murtaza Ağa Topal Ali’ye canım kardeşim diyor, kral gibi
muamele ediyor.
Topal Ali, Murtaza Ağa ve karısının İnce Memed’den bu kadar
korkmasına üzülüyor ve Kuran’a el bastırarak onlara kimseye söylemeyeceklerine
dair yemin ettiriyor ve İnce Memed’in artık dağda olmadığını, eşkıyalığı
bıraktığını itiraf ediyor.
Yalnız bunu öğrenen Murtaza Ağa, yine Topal Ali’ye sırtını
dönüyor, onunla çıkarı bittiği için yine onu kovuyor.
Çok rezil kepaze bir adam, çok.
*
İnce Memed’den yılan kasabanın ileri gelenleri milletvekili
Arif Saim Bey’den yardım istiyor.
Jandarmalar İnce Memed’i yakalamak için tüm dağları, köyleri
araştırıyorlar. Köylerdeki insanları sopadan geçiriyorlar konuşturmak için ama
kimse bir şey söylemiyor.
İnsanlar çılgınlar gibi seviyor İnce Memed’i.
*
Kasabada İnce Memed, Muallim Zeki Nejat ile dostluk kuruyor,
ondan okuma yazma da öğreniyor.
Muallim Zeki Nejad iyi bir insan. Mazlumların haklarını
müdafaa ediyor.
Bu nedenle Şakir Ağa ile bozuşuyor.
Şakir Ağa, çeltik ekmek için köyleri su altında bırakıyor.
Köyleri sular altında kalan köylülerin hakkını arıyor Muallim.
Bu nedenle de öldürülüyor.
İnce Memed de daha fazla dayanamayıp Şakir Ağa’yı öldürüyor
ve yine dağlara çıkıyor.
*
Bu arada İnce Memed’in atı köylüler arasında
kutsallaştırılıyor. Sanki o at yakalanırsa İnce Memed de yakalanırmış gibi.
Bunu anlayan Murtaza Ağa, Yüzbaşı, Kaymakam ve diğerleri
İnce Memed’in atını getirene para ödülü vereceklerini ilan ediyor. Maksatları
atı kurşuna dizip insanların İnce Memed sevdasını kırmak.
Bir sürü başvuran oluyor bu ödül için. Yaşlı, çelimsiz
atları getiren insanlar “İnce Memed’in atı bu” deyip parayı almaya
çalışıyorlar.
Sonunda yılan kötügiller, bir tane atı “Evet İnce Memed’in
atı bu, ağzında Allah mührü de var.” diye uydurup öldürüyorlar.
Sonra da bundan pişman oluyorlar. Sonuçta kendileri Allah
mührü diye bir şey uydurdular ama halk Allah mühürlü bir atın öldürülmesini
doğru bulmadı.
Öldürülen at için de efsaneler anlatıyor halk. Cinler periler
atı aldılar, gökyüzünde uçuyorlar falan.
*
Memed de kutsal artık.
Yaralandığında Memed’i Kırkgöz Ocağı’na götürmüşlerdi, orada
iyileşmişti.
Ocağın evliyası Anacık Sultan, Memed’e kutsal yüzük ve
tılsımlı gömlek veriyor, onu kötülüklerden korusun diye.
Bu da halkta çeşitli efsanelerin dolaşmasını, İnce Memed’in
asla yakalanamaz, öldürülemez olduğunun yayılmasını sağlıyor.
*
İyice kuduran Arif Saim Bey ve diğerleri köylerde terör estiriyor.
Neyse en sonunu söyleyeyim, İnce Memed, Arif Saim Bey’i de
öldürüyor.
Ve yine dağlara çıkıyor. “İmi timi bellisiz” oluyor.
*
Memed’in Hatçe’den olan çocuğu ile karşılaşmasını bekledim
hep ama olmadı.
Seyran’dan da çocuğu oldu Memed’in bu arada. Adını İbrahim koydu Seyran, Memed'in babasının adı.
Memed bu çocuğunu da göremedi.
*
Bu ciltte Hürü Ana çok baskındı.
Memed, kaldıkları eve çeşitli resimler asıyor. Adem-Havva,
Hz.Ali gibi resimler. Hürü Ana, bu resimler gerçekmiş gibi konuşuyor onlarla.
Kızıyor bazen.
*
İnce Memed zaman zaman düşüncelere dalıyor.
Bu ciltteki düşüncesi Allah’ın kötülüğe nasıl müsaade
ettiği.
“Allah’ın işine hiç aklım ermiyor, bu kadar zalim bir adamı
nasıl ediyor da yaratıyor? (…) Böyle bir zalim adam nasıl olur, insanoğluna
onun kıydığı gibi, insanoğlunu onun aşağıladığı gibi insanlık nasıl aşağılanır?
Allah da kendi yarattığı kullarına yapılan bunca işkenceye, aşağılamaya nasıl
razı gelir, aklım ermiyor.” Sf.457
Benim de.
*
Bir de şuna aklım ermedi, romandaki dönemin piyasasına.
Ağanın biri cebinden bir deste para çıkarıp veriyor fakire
mesela. O parayla bir sürü öküz ve koyun alınabiliyor diye seviniyor fakir
kişi. Nasıl bir para o ve nasıl fiyatlar bunlar?
*
Ayrıca kitapta ağzımın suyunu akıtan kısımlar oldu.
Örneğin köylüler yoksulluk içinde ama hepsinde süt, yoğurt,
tereyağı, bal bulunuyor, üstelik dopdoğal, taptaze. Bugün en zenginlerin bile
kolay kolay ulaşamayacağı bir organiklikte.
*
Genel olarak bu romanın bende bıraktığı izlenim adaletin ne
kadar hayati derecede önemli olduğu.
Haksız ama güçlü (zengin) olduğu için her zorbalığı,
kanunsuzluğu yapabilenlerin sebep olduğu yıkımlar.
Beri yanda da bu kötülüklere karşı koymayan, hatta daha
kötüsü karşı koymak aklına bile gelmeyen, bunu olağan sayan, kabullenen
köylülerin sefaleti.
Çok acı bir tablo bu.
Halbuki birlik olduklarında o kadar güçleniyorlar ve o kadar korkutuyorlar ki kötüleri. Bütün mesele tek yürek, tek vücut olabilmekte.
Kötü insanları öldüre öldüre bu tabloyu düzeltmek
mümkün değil.
Nitekim her ciltte İnce Memed bir kötüyü öldürüyor, sonra
onun yerine bir tane daha geliyor.
Kökleri kurumuyor bir türlü.
Çünkü köklü çözüm ölmek/öldürmek değil.
Köklü çözüm sadece ve sadece adaletin temini. Zengininden
fakirine herkesin devletin adalet sistemine kolayca ulaşabilmesi, devletin
adalet sisteminin herkes için eşit ve adil olması, ayrıca kamu görevlilerinin
dürüst olması. Çözüm bu.
İnce Memed 4 bittiğinde, uzun süre okuduklarımdan keyif alamadım. sanki memed geri gelecekmiş gibi geldi. sanki bitmemiş gibi.
YanıtlaSilDoğrudur. Ben de bir dört cilt daha olsa yine keyifle aşkla şevkle okumaya devam ederdim.
Sil