5 Ocak 2018 Cuma

GECENİN SONUNA YOLCULUK

GECENİN SONUNA YOLCULUK

(Voyage au bout de la nuit)

Louis-Ferdinand Celine

1932

Çeviren: Yiğit Bener

Yapı Kredi Yayınları

18. Baskı – Eylül 2017

573 sayfa


O neydi gız?

Bu kitabı anlatmaya bu şekilde başlamak geldi içimden.

*

Ferdinand Bardamu’nun Avrupa’da, Afrika’da, Amerika’da geçen birkaç on yılının hikayesi.

*

Kitabı değişik kılan ironik ve argo dolu dili.

Şimdilerde bu dil özgünlüğünü yitirmiş olsa da 1930’lu yıllar için sarsıcı olmuş.

Kitabın girişinde de bundan bahsediliyor:

“1930 yılında, Celine yalnızca standart bir Fransızcayı okumaya alışmış okurları sokak diliyle ya da açık saçık bir Fransızcayla karşı karşıya getirerek zorluyordu.”

Önsözde kitabın insanda yarattığı his çok güzel ifade edilmiş:

“Öyle kitaplar vardır ki, elinize alıp daha ilk sayfasını bitirmeden ürperirsiniz. Olağanüstü hiçbir şey yoktur ama, duyduğunuz yepyeni bir sestir.”

*

Ferdinand Bardamu Fransız bir asker olarak savaşta Almanlara karşı mücadele etmelidir. Ancak o Almanların kendisine bir kötülüğü olmadığını söyleyerek savaşmak istemez. Savaşmak istememesi anormal karşılanır. Hastaneye yatırılır. Buradan vatansever bir birey olarak çıkması umulur.

Ferdinand’ın hayali Amerika’ya gitmektir. Gidecektir ama önce Afrika’da bulur kendini. Hasta olur, köle olur, satılır.

Gemiye biner, artık Amerika’ya gider.

Amerika’da pire yakalayıcı ve pire sayıcı olarak işe başlar.

New York’a gittiğinde işsiz, parasız ve özgüvensizdir ve depresyondadır. O günlerde bol bol sinemaya gider.

Eski sevgilisi Lola’yı bulur Amerika’da. Lola ona para verir.

Buradan Detroit’e gider Ferdinand. Ford fabrikasında insanlık dışı çalışma şartları içinde çalışır. Az para kazanır, o parayla da geneleve gider. Molly ile tanışır. İşe gitmez ve Molly’nin parasıyla yaşar bir süre Ferdinand. Severler birbirlerini ama Ferdinand’ın gitme tutkusu vardır. Gider.

Fransa’ya, ülkesine döner. Burada eğitimini tamamlar ve doktor olur. Muayenehane açar. Fakat hasta çevresi yoktur. Olan hastalar da fakirdir ve vizite ücreti vermek istemezler.

Henrouille ailesi ile tanışır. Karı koca ve adamın annesi.

Genç Henrouille çifti doktordan yaşlı Henrouille için deli raporu çıkarmasını ister. Doktor bunun karşılığında iyi para alabilir ama yapmaz.

Ferdinand eski dostu Robinson ile karşılaşır. Onu görmeyi istemediği için sokağa çıkmaya çekinir ama kaçamaz.

Ferdinand’ın ücretsiz doktorluğundan yararlanan kapıcı kadının küçük yeğeni Bebert hastalanır. Ferdinand onun için çok uğraşır, ama fayda etmaz, çocuk ölür
.
Henrouille çifti, Robinson’dan yaşlı Henrouille’i öldürmesini ister. Robinson bunu kabul eder ama beceremaz, kendi kendisini yaralar.

Ama bir zaman sonra Robinson, yaşlı Henrouille’i öldürür. Merdivenlerden iterek. Kaza olduğunu düşünür herkes.

Ferdinand anlar Robinson’un öldürdüğünü.

Bir de Robinson’un sevgilisi Madelon.

Ferdinand bir akıl hastanesinde çalışmaya başlar. Hastanenin müdürü gidince Ferdinand başa geçer.

Robinson yine bulur Ferdinand’ı.

Madelon’un aşırı sevgisi Robinson’u bunaltmış, kaçıyor ondan. Fakat Madelon buluyor Robinson’u.

Bir gün Ferdinand, Ferdinand’ın hastaneye aldığı hemşire Sophie, Robinson ve Madelon panayıra gidiyorlar eğlenmek için. (Bu arada Ferdinand ve Madelon arasında da bir şeyler olmuştu daha önce Robinson’dan gizli.)

Burada Robinson ve Madelon tartışıyorlar, Madelon Robinson’u tehdit ediyor, yaşlı Henrouille’i öldürdüğünü polise söylemekle. Tartışma büyüyor, Madelon Robinson’a ateş ediyor ve öldürüyor.

Ferdinand hayatına devam ediyor.

Kitabın sonunda “Sen nehrini de, her şeyi, kapatalım artık bu konuyu.” diyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder