31 Ağustos 2023 Perşembe

MAUD MARTHA

 

MAUD MARTHA

(Maud Martha)

Gwendolyn Brooks

1953

İngilizce aslından çeviren: Didar Zeynep Batumlu

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

1.Basım - Şubat 2023

119 sayfa


Siyahi bir kadın olan Maud Martha’nın 1920-1940 yılları arasındaki gerek kendi hayatına gerek etrafında olup bitenlere ilişkin hislerini ve gözlemlerini anlatıyor kitap.

Maud Martha aşağılanma ve küçümsenme hissediyor sık sık ama anlatıda bir duygu sömürüsü ya da kendine acıma veya isyan tınısı almadım.

Başta çocuk Maud Martha’yı okurken sakin sakin onun büyüme, evlilik, annelik, iş hayatı deneyimlerine tanık oluyoruz.

Kitabın dilini çok masum buldum. Çocukluk döneminin yansıttığı masumiyet bana “Ötekiler Arasında” kitabını anımsattı. Gerçi o kitapta anlatıcı çocuğun kendisiydi, burada dışarıdan bir anlatıcı var. Ama çocuksu samimilik aynı.

Kitabın bir roman akıcılığı yok. Kısa kısa bölümlerle dağınık şekilde ilerliyor. Bu tarz bana çok keyif vermiyor ama okurken yormuyor da. O yüzden okudum.

*

Maud Martha, bir kız kardeşi var Helen, bir de erkek kardeşi.

-Büyükannesini ölüm döşeğinde görüyor. Onun o görünümüne üzülüyor.

-Konsere gidiyor. Bir insanın kendisine bakan onca insan varken sahnede nasıl durabildiğini anlamıyor ve buna hiç özenmiyor.

-Evle ilgili kredi borçları nedeniyle taşınmaları gerekiyor. Anneleri bunu çocukları üzmeden daha iyi bir yere taşınma imkanları varmış gibi anlatıyor.

-Kardeşi Helen’i daha çok seviyorlar, o daha güzel diye düşünüyor.

-Kendisini çirkin buluyor. Erkek arkadaşına da yakıştıramıyor kendisini. Ama sevgilisi Paul onunla evlenmek istiyor. Paul daha ucuz diye bodrum katta bir sobalı ev tutmak istiyor. Maud Martha ise buna kesinlikle karşı. Yıllarca böyle evlerde yaşamış ve kötü olduklarının farkında. Sonunda bir kiralık daire tutuyorlar ara katta. Ama ev sahibi eşyaların değiştirilmesine müsaade etmiyor. Maud Martha her gün temizlediği halde evde hamamböceği ve sıçan görüyor.

-Sinemaya gidiyorlar karı koca. Etrafta hiç kendileri gibi zenci olmaması onları huzursuz ediyor. İnsanlar kendilerine rahatsızca bakmasın istiyorlar. Çekiniyorlar ama belli etmemeye çalışıyorlar.

-Çocuk doğuruyor. Kocasının doğum esnasında pek yardımcı olamayışını görüyor.

-Bir güzellik merkezi işleten zenci bir kadının yanında çalışıyor bir süre. Buraya gelen beyaz kadınlar bazen “zenci” kelimesini kullanıyor. Örneğin bir tanesi “Birkaç kuruş kazanacağım diye zenci gibi çalışıyorum.” diyor. Maud Martha bunu duyunca çok şaşırıyor. Ama güzellik merkezi sahibi zenci kadın kızmıyor. Diyor ki:

“Zenci ve benzeri kelimeler, bazı beyazlar açısından, bizim insanlarımızın düşündüğü anlamlara gelmiyor. Mesela zenci onlar açısından kötü, köleliği çağrıştıran ya da düşük bir şey anlamına geliyor. Benim aleyhimde bir şey söylemiyorlar. Ben siyahım, zenci değil. Hem zaten, kelimenin onlar açısından ne anlama geldiğini düşünürsek, bir siyah nasıl zenci olabiliyorsa, bir beyaz da pekala zenci olabilir. O halde böyle bir şeye neden tepki göstereyim ki?” Sf.94

-Evlere temizlik ve yemek yapmaya gidiyor. Beyaz patron ve patroniçelerin kendisine üstten baktığını düşünüp üzülüyor.

-Kardeşi Helen kendinden yaşça büyük aile doktoru ile evlenecekmiş. Hali vakti yerinde bir adam. Maud Martha bunun bir aşk evliliği olduğunu sanmıyor.

Bu arada ırkçılık nedeniyle siyahilerin öldürüldüğü dönemler geçiyor. Her şeye rağmen hayatın devam ettiğini görüyor ve ikinci çocuğunu bekliyor.

*

Yazarın tek romanıymış. Aslında şairmiş ve 1950’de Pulitzer ödülü kazanmış ve bu ödülü kazanan ilk siyahi şairmiş.

*

Siyahilerle ilgili bir başka kitap için

Bkz: Bülbülü Öldürmek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder