24 Temmuz 2023 Pazartesi

ÖTEKİLER ARASINDA

 

ÖTEKİLER ARASINDA

(Among Others)

Jo Walton

2010

Çeviren: M. İhsan Tatari

İthaki Yayınları

2.Baskı - Kasım 2013

381 sayfa


On altı yaşında bir kızın 1979-1980 yıllarını anlattığı günlüğü. Kız, hem aile ve okul yaşamından hem de okuduğu kitaplardan bahsediyor. Sıkı bir bilim kurgu okuru olduğu için kitap aynı zamanda bir bilim kurgu kitapları külliyatı gibi.  

Çok saf, çok masum. Bu açıdan Çocuk Kalbi’ni anımsattı bana. Ama çocuğun büyücülük ve bilim kurgu ilgisi de Yerdeniz Büyücüsü’nü andırıyor.

*

Morwenna ve Morganna ikiz kız kardeş. Bebekken babaları terk etmiş. Morganna ölmüş. Morwenna annesinden kaçmış.

Bu meselelerin ayrıntılarını sonlara doğru öğreniyoruz. Anne bir cadıymış ve güç kazanıp dünyayı ele geçirmek için büyü yapacakmış. İkizler, perilerin yardımı ile bunu engellemeye çalışmış. Engellemişler de. Ama bu sırada Morganna ölmüş. Araba kazası geçirmiş o esnada. Morwenna da (kısaca Mori) topal kalmış.

Yine çok ayrıntı değil aslında. Bence bu konuların daha fazla ayrıntıya ihtiyacı vardı. Ama on altı yaşında yavrucak, bu meseleleri ayrıntılı yazarak, unutmaya çalıştığı konuları deşmek istememiş olabilir.

*

Mori’nin babası yıllar sonra ortaya çıkıyor ve onu yatılı okula gönderiyor. Burada pek sevilen biri olmuyor. Az arkadaşı var. Bir arkadaşına şiir yarışmasına göndersin diye şiir yazıyor. Arkadaşı, Mori’nin yazdığı şiir ile birinci oluyor. Mori, artık sütyen takması gereken bir döneme giriyor ama sütyen ölçülerini bilmiyor, teyzesine mektup yazarak soruyor. Annesi de zaman zaman mektup yazıyor ama Mori o mektupları okumuyor, direkt yakıyor. Bir gün hoş bir oğlan Mori’yi öpmeye kalkıyor. Mori’nin hoşuna gidiyor ve Mori de oğlanın penisine elini götürüyor. Oğlan “Sürtük” diyor Mori’ye ve sinirle gidiyor. Moricik anlamıyor aldığı tepkinin sebebini. Topal oluşu ile ilgili alay ediliyor zaman zaman... gibi anılar.

Mori, kitaplara sığınıyor. Çılgınlar gibi kitap okuyor. Özellikle bilim kurgu. Biz de onun sayesinde bu alanda ne var ne yok öğreniyoruz.

Bir gün bir kitap kulübüne davet ediliyor. Kitap kulübüne daveti tam da bir gruba (karass diye geçiyor kitapta, birbirlerine gerçekten bağlı olan bir grup insan demek.) dahil olmakla ilgili büyü yaptıktan sonra oluyor. Büyü yaptığım için mi gruba dahil ettiler beni yoksa zaten çağıracaklardı mı, diye şüphe ediyor. Büyü yapmayacağına söz veriyor kendi kendine.

Noel vakti eve gidiyor. Ev diye gittiği yer yeni tanıştığı babası ve halalarının evi. Çok rahat hissetmiyor kendisini orada. O sırada da Rusya, Afganistan’ı işgal etmiş, sene 1979. Afganistan’ın durumu buradan daha kötü, diyor Moricik ve rahatsızlığını görmezden gelip şükretmesi gerektiğini düşünüyor.

Halaları Mori’ye küpe almış, takması için kulağını deldirmek istiyorlar. Şiddetle karşı çıkıyor Mori. Çünkü küpelerin büyülü olduğunu, halalarının da kendisini bu küpelerle kontrol edeceğini düşünüyor. Bu düşüncesini söylemiyor tabii onlara. Halaları, kadınlar hep kulaklarını deler, diyor Mori’yi ikna etmek için ama kendilerinin kulakları delik değil. Bu da Mori’nin şüphelerini güçlendiriyor. Mori, kulakları delinirse bir daha perileri göremeyeceğini düşünüyor. Kadınlar kulaklarını deldiriyorsa, o yüzden perileri göremiyordur, diye inanıyor.

*

Mori, aşık oluyor. Wim ile birbirlerinden hoşlandıklarını söylüyorlar. Ama Wim, başka bir kızla görülüyor. Bahanesi; Mori topal ve okuldan çıkma saatleri sınırlı olduğu için Wim ne yapsınmış. Mori bu bahaneyi yemiyor ve restini çekiyor. Wim de bunun üzerine bir daha başka bir kızla görüşmeyeceğini söylüyor, devam ediyorlar.

*

Mori, perilere karışmış kız kardeşine ulaşabilmek için büyü yapmak istiyor. O da kardeşi gibi perilere karışacak. Büyü ve perileri Wim’e de anlatıyor. Mori, büyüye başlıyor ama sonra Wim onu engelliyor.

Mori de artık kendisini iyi hissederek hayatına devam edeceğini yazıyor.

*

Mori’nin çok cici tespitleri var. Mesela biri:

“Doğadan koparılmış yemek”
“Bir elma yediğiniz zaman elma ağacıyla bağlantı kurarsınız. Tepesine yarım bir pasta kirazı yerleştirilmiş krem karamel yediğinizdeyse hiçbir şeyle bağlantı kuramazsınız.” Sf.65

*

Kitap Mori’nin ağzından yazıldığı için sanki gerçekten yazar oymuş gibi geliyor bazı bazı. Yetişkin insanların çocuk gözünden yazdıkları kitaplarda o çocuk dilini ve masumiyetini nasıl sağlayabildiklerine şaşıyorum. Gerçi ben de yetişkin bir okur olarak tanımlıyorum bu çocuk dili ve masumiyetini. Belki bir çocuk okuyucu “Yuoo, hiç de benim dilimden yazılmamış” diyebilir.

Bu kitap gibi çocuk masumiyeti bulduğum kitaplar:

Bkz: Şeker Portakalı

Bkz: Güneşi Uyandıralım

Bkz: David Copperfield

Bkz: Bülbülü Öldürmek

Bkz: Çavdar Tarlasında Çocuklar

Bkz: Sofie’nin Dünyası

Bkz: Boyalı Kuş

Bkz: Gizli Bahçe

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder