2312
Kim Stanley Robinson
2012
Çeviren: M. İhsan Tatari
İthaki Yayınları
1.Baskı - Ekim 2016
509 sayfa
Yıl 2312.
Dünya’da yaşam devam etmekle birlikte işler pek de iyi değil. İklim krizleri nedeniyle Dünya artık yaşanılası bir yer olmaktan çıkmış ve insanlar Mars, Merkür, Venüs, Satürn… diğer gezegenlere yerleşmiş.
(Bu gidişle Dünya'da nasıl bir gelecekle karşılaşabileceğimiz konusunda bir kitap için
Bkz: Seçtiğimiz Gelecek )
İklim değişiklikleri nedeniyle Dünya korkunç bir durumda kalınca uzay projelerine hız verilmiş. Milli servetler harcanmış ve önce Mars’ta yerleşim olmuş. Gelen Dünyalı göçmenler iki nesil içinde kendilerini Marslı olarak ve Dünya’dan bağımsız bir siyasi güç olarak görmeye başlamışlar. Sonra diğer gezegenlerde yerleşme başlamış.
Gezegenlerdeki dağlara tepelere kraterlere vb Dünya ünlülerinin isimlerini veriyorlarmış. Rumi de var ismi verilenlerden, Türk kahvesi içen müfettiş de var... as bayrakları.
Diğer gezegenler ve Dünya arasında asansörlerle gidip geliniyormuş. İlki 2076’da yapılmış.
Dünya artık fakirlerin yaşadığı sefil bir gezegen olmuş. O yüzden bazı Dünyalılar diğer gezegenlerde yaşayanlara hınçlanmış.
Dünya için deniyor ki “İnsanlar hâlâ el altındaki en ucuz robotlar değillerdi ama diğer yandan pek çok iş için onlardan daha uygun bir robot yoktu. Üstelik kendi kendilerine üreyebiliyorlardı da. Ortaya çıktıklarından beri nesillerdir durmaksızın çalışıyorlardı; günde üç bin kalori, birkaç kolaylık, azıcık istirahat vakti ve korkacakları bolca şey verdiğiniz takdirde onları hemen hemen her tür işe koşabilirdiniz.” Sf.284
Diğer gezegenlerde yaşayan insanlar teknolojik gelişmelerden yararlanmış. Kimilerinin içinde yapay zeka var. Kuantum bilgisayarı anlamında “kubi” denilen bu yapay zekalar insanların içindeki ses olmuş. Çeşitli programları var ama temelde kişi nasılsa kubisi de onun gibi oluyor.
İnsan ömrü de 200 yıla yaklaşmış ve kimi insanlar bu ömrün bir kısmını farklı cinsiyetlerde geçirmeyi deneyimlemek istemiş. Hatta aynı anda iki cinsiyeti de. Erdişi, rahimli erkek gibi tanımlar var bu konuda.
*
Bir Merkürlü olan Swan Er Hong, büyükannesi Alex’in ölümünün ardından kendisini bir soruşturmanın içinde buluyor. 191 yaşında vefat eden Alex’in ölümünü soruşturan bir müfettiş var.
Wang ve Wahram, Alex’in çalışma arkadaşları. Onların anlattığına göre Alex,
kubilere güvenmiyormuş. Swan’ın da kafasında bir tane kubi var. O yüzden Wang
ve Wahram, Swan’a bir şey anlatma konusunda temkinliler.
Alex, kubilere güvenmediği için çalışmalarını çevrimiçi olmayan ortamlarda tutarmış. Yapay zekaların anormal olduğunu ve insanları yönettiğini düşünüp buna ilişkin gizli çalışmalar yürütüyormuş. Ayrıca Dünya, Merkür ve Venüs’teki yaşamları iyileştirmek için de projeleri varmış.
Alex, Dünya’da Zasha ile çalışırmış ki Zasha, Swan’ın eski eşi. Swan onu görüp bilgi edinmek için Dünya’ya gidiyor. Dünya’da Zasha ile görüşüyor. Ondan öğrendiğine göre Alex, bazı tuhaf kubilere karşı bir mücadele içindeymiş. Ama çok anlatmıyor Zasha çünkü Swan’ın içinde de bir kubi var.
*
Bir gün Swan’a sokak serserileri saldıracakken Kiran adlı bir genç Swan’i
kurtarıyor. Kiran, bu iyiliğine karşılık Swan’den bir iyilik istiyor, Dünya’dan gitmek. Swan, onun bu isteğini yerine getirip onu Dünya’dan
götürüyor. Venüs’e gitmesini sağlıyor. Orada Shukra ile tanıştırıyor. Kiran,
Shukra ile birlikte çalışmaya başlıyor.
*
Swan, Dünya’da işlerini bitirip Merkür’e geri dönüyor.
Merkür’de esrarengiz bir patlama oluyor, Tanyeri adlı şehir yok oluyor. Sığınağa geçiyorlar. Wahram ile baş başa kalıyorlar ve burada aralarında bir sıcaklık başlıyor.
Kubilerin (kuantum bilgisayarları) android vücutlara bürünüp insan gibi
ortalarda olduğuna dair spekülasyonlar dolaşıyor. Bunları kim, neden üretti
bilinmiyor. Saldırıda da bir kubinin yardımı olduğu düşünüldüğünden kubilere
karşı şüphe başlıyor.
*
Swan, Dünya’daki gözlemlerinde insanların sefaletinden etkileniyor ve fakirliği bitirmek istiyor. Rahmetli Alex de Dünya’ya yardım etmek istermiş. Bunun için teraryumlarda hayvan depolarmış. Doğru zaman geldiğinde Dünya’yı yeniden ikmal etmeye yetecek kadar çok hayvan olmasını istermiş. Swan’a yardım etmek isteyen Wahram, doğru zamanın geldiğini düşünüyor. Hayvanları Dünya’ya salıyorlar. Dünyalılar arasında bu durumu uzaylı istilasına benzeten de oluyor, sevinen de.
*
Wahram, Alex’in kubilerle ilgili önceden yapmış olduğu bir çalışmayla ilgili bir toplantıya katılıyor. Burada bazı kubilerin insansı görünümde olup kendi kendi kendilerine programlandıklarından şüpheleniyorlar. Bunu onlara bir insan mı söyledi, neden yapıyorlar bilmiyorlar, araştırıyorlar.
O sıralarda Kiran, Lakshmi adlı bilim insanının ofisinde yapay insan gözbebekleri görüyor ve anlıyor ki Lakshmi “kubinsansılar” adı verilen insan gibi görünen robotlar üretiyor. Kubinsansılar, konuşmalarının tuhaflığı ve uzun uzun bakmaları ile dikkat çekiyorlar.
Müfettiş kubinsansıları tespit edip tutukluyor.
Lakshmi insanları korkutup istediği siyasi kararları aldırmak için saldırılar yapmış. Ürettiği kubinsansıların bir kısmını bir labaratuvar görevlisi “siz kusurlu oldunuz” deyip salmış. Bir kısmı da sürgüne gönderilmiş. Kitapta bu kubinsansıların belki de aramızda oldukları yazıyor.
Kitapta kurgunun içinde bir de yığınla teknik bilgi var anlamadığım.
“Nasıl ki Moby-Dick için anlattığı hikayenin yanında aynı
zamanda bir balinacılık ansiklopedisi yakıştirması yapılıyorsa, Kim Stanley Robinson'un
bu romanı için de insanoğlunun uzayı kolonize etme yöntemleri hakkında bir
ansiklopedi yakıştirması yapılabilir.”
Çok Doğru. Moby Dick, bir balinanın peşinde koşan balıkçı hikayesi ile birlikte balinaların gelmişini, geçmişini, bilmenizin ne işinize yarayacağı meçhul pek çok bilgiyi içerir.
Bkz: Moby Dick
2312 de öyle. Kurgunun yanı sıra uzayla ve uzayda yaşam ile ilgili pek çok bilgi içeriyor.
Beni yordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder