FRIENDS Hakkında Bir Kitap
(I’ll be there for you- The one about Friends)
Kelsey Miller
2020
İngilizceden Çeviren: Nadire Şahika Bedirbeyoğlu
Parola Yayınları
1.Basım - Ağustos 2020
319 sayfa
Sevdiğim dizilerin kamera arkasını, çekim hatalarını, oyuncuları hakkındaki magazini merak ederim. Bu kitap da bu merakıma iyi geldi.
Friends'i üç defa baştan sona izledim. Yine izleyebilirim, hiç azalmadı sevgim. Bu kitabı da bu sevgimi bilen bir arkadaşım hediye etti, sağ olsun.
1994'te yayımlanmaya başlamış, 2004'de bitmiş bir dizinin 2022 itibariyle hala izleniyor olması müthiş bir başarı değil mi?
*
New York'ta yaşayan altı arkadaşın dostluğunu konu alıyor dizi. Kitaptaki tanımla:
“Şov arkadaşlık hakkındadır. Çünkü şehirde gençseniz ve tekseniz, arkadaşlarınız sizin ailenizdir.” Sf.37.
Dizinin yaratıcıları üniversiteden arkadaş Marta Kauffmann ve David Crane. Birkaç başarılı/başarısız projenin ardından bu işi kurgulamışlar. Bir kafenin önünden geçerken akıllarına gelmiş. Dizinin ismi bu kafeden kaynaklı "Insomnia Cafe" olacakmış, sonra "Friends Like Us" olmuş adı, daha sonra "Six of One" derken "Friends" son karar.
*
Diziyi izleyenlerin belki aklına gelmiştir, düşününce dizide aslında pek çok mantık hatası var. Mesela ilk bölümde kendi düğününden kaçan Rachel, uzun zamandır görmediği lise arkadaşı Monica’yı bulmaya geliyor. Neden?
Monica bir aşçı. Ama nasıl oluyor da akşam yemeği saatlerinde evde olabiliyor?
Phoebe gibi biri nasıl bu insanlarla takılıyor?
Daha bir sürü soru akla gelebilir. Yazar da bunlara değiniyor ve mantık hatalarına takılmayın, diyor. Çünkü dizinin pilot bölümü hazırlanırken derin düşünülmemiş. Dizinin yaratıcılarının daha önce başarısız projeleri olmuş. Bu da başarısız olur, çöpe gider diye düşünmüşler. On yıl boyunca bu iş üzerine çalışacaklarını nereden bilsinler?
*
Dizinin ilk bölümünde Monica bir adamla yatıyor. Adam meğer her kadınla yatmak içim kullandığı bir yalanla Monica ile yatmış. Dizi için yetkili bir kişi bu durumdan rahatsız olup Monica’nın fahişe olduğunu söylemiş. Neyse ki yapılan ankette izleyiciler öyle düşünmemiş.
*
Diziye alınan ilk oyuncu David Schwimmer’mış. Başta kabul etmemiş. Tiyatroyu daha çok seviyormuş ve daha önce yaptığı TV işleri onu tatmin etmemiş. Ama teklif sevdiği bir yönetmenden gelince kabul etmiş.
David Schwimmer'in anne ve babası avukatmış. Bu da kitaptan öğrendiğim, gerçek hayatta işime yaramayacak bir bilgi.
*
Friends’e oyuncu seçmeleri yapılırken Matthew Perry'nin uzaylı bir dizide rolü varmış. Ama dizi tutmayınca Friends’e geçmiş.
Matthew Perry, Kanada başkanı Justin Trudeau ile ilkokul arkadaşıymış.
Babası oyuncuymuş ve hatta seks simgesi gibi gösteriliyormuş.
*
Lisa Kudrow biyoloji alanında çalışacakken oyuncu olmaya karar vermiş. Bir programda küçük bir roldeymiş. Sonra Friends teklifi gelmiş.
*
Courtney Cox içlerinde en ünlüsüymüş, Jim Carrey ile "Ace Ventura: Pet Detective" (Budala Dedektif) filminde oynadığı için.
Bu ününü dizideki arkadaşlarıyla "Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için" demek için kullanmış.
Ona önce Rachel rolü için teklif gitmiş. Ama o Monica’yı kendine daha uygun bulmuş.
*
Matt LeBlanc daha çok reklamlarda oynuyormuş. Dizilerde aldığı küçük roller İtalyan-Amerikan maço tiplermiş. Yine öyle bir rol Friends'deki rolü. Ama seçmelerde karaktere saflık ve masumluk kattığı için kabul edilmiş.
*
Jennifer Aniston daha önce durum komedilerinde oynamış, başarısız olmuş.
Ona önce Monica rolü için teklif gitmiş. O, Rachel’i istemiş. Özendiği, hayalini kurduğu bir hayatmış Rachel’ınki.
*
Dizide önce Joey-Monica aşkı düşünülmüş. En seksapeller onlar diye.
*
Dizinin bir bölümünde şehirde elektrikler kesiliyordu. "Elektrik kesintili bölüm" O gece o kanalda yayınlanan tüm dizilerde elektrik kesintisi konusu işlenmiş, böyle bir bütünlük sağlanmış.
*
George Clooney’li bir bölüm var. George Clooney'nin ER dizisindeki ilk zamanları, gepgenç.
*
Dizi eşcinsel şakaları nedeniyle eleştirilmiş ama dizideki lezbiyen düğünü beğenilmiş. Beğenilme sebebi bu düğünün "ölçülü" olmasıymış. Evlenen çift öpüşmediği için ölçülü sayılmış.
*
Dizide siyahi oyuncu olmamasını ilk eleştiren Oprah Winfrey olmuş. Üstelik oyuncularla yaptığı canlı yayında dile getirmiş bunu. Ama fazla üzerlerine gitmemiş.
*
11 Eylül dönemi diziyi de etkilemiş. Sonuçta stüdyoda da olsa New York'ta geçen bir dizi. Bu olaya dizide yer verilsin mi verilmesin mi diye epey düşünülmüş. Sonunda insanlar bu diziyle mutlu oluyorlar diye bu olaya yer vermemeyi uygun görmüşler, ama dizideki tişörtlerde, aksesuarlarda bayraklar göstererek bir saygı duruşu sergilemişler.
*
Dokuzuncu sezon son sezon diye çekilmiş. Onuncu sezon uzatma olmuş ama iyi olmuş.
*
Dizinin yazar odasındaki cinsel içerikli konuşmalar yüzünden o dönem yazar ekibinden bir kadın dava açmış. Ama kaybetmiş. Mahkeme, erkek yazarların cinsel içerikli konuşmalarını ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmiş.
Hatırlarsınız, bir ara "Mee To Hareketi" olmuştu. Kadın ünlüler çalıştıkları sektörde cinsel tacize uğradıklarını söylemeye başlamışlardı. İşte bu yazarın davası o zaman olsaydı, yine kaybeder miydi? Sanmam.
*
Kusurları var muhakkak. Yayımlandığı dönemin ruhuna göre değerlendirmek lazım. Bugünkü zihniyetimizle bakınca pek çok tatsız, can sıkıcı, yanlış nokta bulmak mümkün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder