19 Nisan 2020 Pazar

MELEKLER VE ŞEYTANLAR



MELEKLER VE ŞEYTANLAR

(Angels and Demons)

Dan Brown

2000

Altın Kitaplar

Illuminatiyi konu edinmiş bu defa Dan Brown.

Tabii ki baş karakter Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon.

Ve yine tabii ki Robert'e eşlik eden genç, güzel, akıllı bir kadın var. James Bond'un kadınları gibi Robert Langdon'a da her kitapta bir kadın eşlik ediyor. Bu kadınlar da muhakkak çok güzel ve çok akıllı oluyor. Dan Brown'un bu konuda komik bulduğum fantezileri var. Kadının güzelliğini anlatırken ergen gibi konuşuyor:

"Yirmi metre öteden bile şehvet uyandıran dolgun hatlara sahipti."

Bu kitaptaki kadın Vittoria bilim insanı, biobağlantı fizikçisi, yaşam sistemlerinin birbiriyle bağlantısı üzerine çalışıyormuş.

Aynı zamanda da yoga yapıyor. Kitabın sonunda da Robert ile birlikte oluyorlar. Kadın diyor ki:"Bir yoga ustasıyla hiç yatmadın, öyle değil mi?"

Ahahahahahha. Burada okuyucunun fantezi dünyasına bırakıyor gerisini.

*

Yazarın daha önceki kitaplarında olduğu gibi yine bir gizemli cinayet var. Yine bu cinayetin gizemini çözmesi için Robert Langdon'dan yardım isteniyor. İpuçlarını kovalayarak cinayeti çözüyor Langdon.

Dan Brown'ın birkaç kitabı kaldı okumadığım. Gerçekten hepsi böyle mi? Aynı sıralama ve sürprizsiz. Yani sürprizler de artık sıradan hale gelir ki hepsi böyleyse.

*

CERN'de çalışan fizikçi bilim adamı Leonardo Vetra, odasında ölü bulunuyor. 

CERN'in direktörü Maximilian Kohler, Robert Langdon'ı arıyor ve ondan yardım istiyor. Çünkü Vetra'nın cesedinin üzerine bir damga dağlanmış. Bu Illuminati damgasıymış.

*

ILLUMINATİ kilisenin bilim karşıtlığına karşı duran ve bilimi savunan, 1500'lerde Roma'da kurulmuş ve kendilerine "aydınlanmış kişiler" diyen bir örgütmüş. Galileo Galilei de bir üyesi. Galileo'nun tutuklanması İlluminati de kargaşa yaratmış. Kilise İlluminati'nin dört üyesini bulup göğüslerini hac sembolü ile dağlamış. Vetra'ya yapılan gibi. 1668’de kilise dört illuminati bilim adamını öldürmüş. Damgalayıp cesetlerini ibret olsun diye Roma'da halka açık yerlere bırakmış. "La purga" deniyormuş  bu olaya. İlluminati böylece Hristiyanlık düşmanı olup katolik kilisesinden intikam almaya yemin etmiş. Vatikan onlara şeytan yani İngilizce "satan" dediği için satanist bir mezhep olarak bilinir olmuş. Ama Robert Langdon'a göre şeytana tapan değil, kiliseye düşman eğitimli insanlar. 

Illuminati Roma'dan kaçınca onları masonlar kendi cemiyetlerine almış. Gizli cemiyet içinde gizli cemiyet olmuşlar. Illuminati, mason localarının bağlantılarını kendi nüfuzlarını güçlendirmek için kullanmış. Yeni Dünya Düzeni dedikleri tek bir dünya devleti kuracaklarmış. 

*

Leonardo Vetra, hem din hem bilim adamıymış. Din ve bilimi birbirine zıt görmüyor, bilimi Tanrıyı bulmak için bir yol olarak görüyormuş. Evrendeki her şey Tanrının eseridir diye düşünüyormuş. Bilim sayesinde de Tanrının varlığını kanıtlayacakmış. 

Vetra din ve bilimi buluşturacak bir proje üzerinde çalışıyormuş: KARŞIMADDE

İnanışa göre Tanrı evreni yoktan var etti ama bilime göre hiçbir şey yoktan var olmaz. Vetra başlangıcı bulmuş. Büyük patlamayı yaratmış labaratuvar ortamında. Minyatür bir evren yaratmış. (GENİŞ HADRON ÇARPIŞTIRICISI diye bildiğimiz şey)

Evrende her şey zıttıyla var denerek İncil'den örnekler veriliyor kitapta: cennet-cehennem, ışık-karanlık. Vetra da maddenin zıttını yaratmış. Karşımadde bu. 

Onu öldüren kişi Vetra'nın karşımaddeyi koyduğu kutuyu çalmış. 

*

Vetra'nın bu projesinden sadece evlatlık kızı Vittoria haberdarmış. Olay yerine geldiğinde Kohler'e ve Robert'a kendisinin de  babasının da bunu kimseye anlatmadığını söylüyor. Ama belli ki biri daha biliyormuş.

*

Kohler'e bir telefon geliyor. Arayan kişi karşı maddeyle ilgili görüşmek üzere Roma'ya çağırıyor. Ama Kohler hasta. Tekerlekli sandalyede ve bunun yanı sıra hastalıkları var. O yüzden Robert ile Vittoria gidiyor Roma'ya.

Komutan Olivetti ile görüşüyorlar. Kohler'i arayan oymuş. Langdon ve Vittoria’ya bir kamera görüntüsü gösteriyor. Şehirde bir yerde saklanan CERN'de üretilen karşımaddeyi içeren kutunun görüntüsü.  Patlayıcı madde düzeneği yerleştirilmiş. 24 saat sonra patlayacak ve kutunun şehirde nereye konulduğunu kimse bilmiyor. Ve sadece 6 saatleri kalmış. Ya hemen bulunmalı ya da Vatikan boşaltılmalı. 

O gün de Vatikan’da yeni Papa seçilecek. Eski Papa ölmüş. Kardinaller, kardinal Mortati öncülüğünde papa seçmek üzere bir araya geliyorlar. 

Olivetti inanmıyor patlama olacağına. Ortalığı karıştırmasınlar diye Langdon ile Vittoria’yı kilitliyor. Vittoria odadaki telefondan vekil Papa Camerlengo'yu arıyor. Görüşüyorlar.

O sırada bir tehdit telefonu geliyor. Kendisini illuminatinin habercisi diye tanıtan biri "Kiliseniz bilimadamlarına karşı çıktı, gerçekleri kendi çıkarınıza kullandınız, Vatikan’ı ortadan kaldıracağız." diyor. Dört kardinali esir almış. "Ben Haşhaşin soyundanım. Saat başı bir kardinali kilisede öldüreceğiz." diyor.

*

Langdon Vatikan Arşivlerine giriyor. Kardinallerin nerede öldürüleceğini arşivlerden bulacak. 

Galileo’nun "Diagramma" adlı  gizli eserine bakıyor. Kitapta:

“Şeytan gözlü toprak Santi kabri Roma’da Ara mistik öğeyi Işık yolu hazır, kutsal sınav Melek rehberliğinde yüce av”

yazısını görüyor.

John Milton’un şiirinden.

Aydınlanma Yolu, Illuminati üyelerinin başkalarından gizlenerek işaretleri takip ettiği ve böylece toplantı yerlerine ulaştıkları bir yol. Şiire göre Aydınlanma Yolu Santi'nin kabrinden başlıyor. Rönesans ressamı Raphael Santi. Kabri Roma'da/Pantheon’da. İlk kardinalin burada öldürüleceğini buluyorlar.

Ama yanlış düşünmüşler. Çünkü Galileo’nun kitabı yazdığı sırada Santi’nin kabri başka yerdeymiş, buraya çok sonra getirilmiş. Şifre, Santi’nin gömülü olduğu yerden değil, onun tasarladığı kabirden bahsediyor. O da Chigi Şapeli. Santa Maria del Popolo kilisesinin içindeki şapel. 

Doğru buluyorlar ama geç kalıyorlar. Kardinalin cesediyle karşılaşıyorlar burada. Ağzına toprak doldurularak öldürülmüş.

Bu da şifredeki mistik öğelerden birini temsil ediyor: Mistik öğeler: Toprak, hava, ateş, su. 

Toprak, hava, ateş, su bilimin 1600'lü yıllarda bilimin dört elementi olarak kabul ediliyor.

*

Sıradaki cinayeti önlemek için harekete geçiyorlar. Şifreli şiirde geçen "melek rehberliğinde yüce av"ın Heykeltraş Gianlorenzo Bernini'nin heykeli "Habakkuk ile Melek" olduğunu düşünüyor Langdon. Habakkuk dünyanın yok olacağı kehanetinde bulunan peygamber. Meleğin işaret ettiği yöne gidiyorlar. San Pietro meydanındaki Batı Rüzgarı adlı dikilitaştaki Respiro di Dio (Tanrının nefesi) rölyefi. 

Yine yeri doğru buldular ama yine yetişemediler. Burada da diğer kardinalin cesedini buluyorlar. Ciğerleri delinmiş. Mistik öğelerden havayı temsilen.

Sıradaki öğe/element ateş. 

Bernini’nin ateşle ilgili eseri Azize Teresa heykeli. Azize Teresa uykusunda bir meleğin kendisini ziyaret ettiğini iddia etmiş. O da Santa Maria della Vittoria Kilisesinde. 

Kiliseye gidiyorlar. Kardinali kablolarla bağlı bir şekilde asılı buluyorlar, ateşte yanıyor.

Burada artık katili de görüyorlar. Katil Haşhaşin, Vittoria’yı kaçırıyor. Olivetti ölüyor. Langdon yaralı çıkıyor.

*

Toprak, hava, ateş tamamlandı. Şimdi su ölümü olacak. 

Langdon, Bernini eserlerini düşünüyor. Bernini’nin suya ithaf ettiği bir eseri.

Ölümler Chigi Şapeli- San Pietro- Vittoria Kilisesi'nde olmuştu. Haritada bunları işaretleyip dördüncü noktayı koyunca hac şekli oluştuğunu fark ediyor. Buradan da Navona Meydanında Azize Agnes Kilisesi önünde Dört Irmak Çeşmesi'ne ulaşıyor. Eskinin dört büyük nehrini övmek için yapılmış çeşme: Nü, Ganj,Tuna,Rio Plata. 

Langdon oraya vardığında katil, çeşmeye sıradaki kardinali getiriyor. Langdon, katil ile dövüşüyor. Katil, Langdon'ı suda boğmaya çalışıyor. Langdon ölmüş taklidi yaparak katili kandırıyor. 

Suda boğulma taklidi yapabilmesi su topu oynamasından geliyormuş. Su topunda çok iyiymiş Langdon. O yüzden suda boğulma taklidi yapabilme yeteneğine sahip olmuş.

:)

*

Langdon, Vittoria’nın nerede olduğunu bulmak istiyor. Çeşmedeki dikilitaşın tepesindeki kumru heykelini görünce hemen çalışıyor kafası. Kumru, barış meleğinin pagan sembolü. Şiirde geçen "Melek rehberliğinde yüce av" ifadesinde melek aslında kumru. 

Kumrunun baktığı yöne gidiyor Langdon. Orada gördüğü şato illüminatinin Aydınlanma Kilisesi. Orada buluyor katil ile Vittoria'yı. Katil, Vittoria'yı bağlamış.

Katil ile yine dövüşüyorlar. Vittoria da bağlarından kurtuluyor ve katili öldürüyorlar.

Katilin ölmeden önce söylediğine göre son bir kurban kalmış, o da Camerlengo. Onu öldürmek için Illuminati'nin başı, adı Janus, gelecekmiş. Janus, bu olaylar nedeniyle girişi yasaklanan Vatikan'ı arayıp önemli bilgileri olduğunu söylemiş. Vatikan da onu bu yüzden kurtarıcı olacak diye bekliyormuş. 

*

Gelense Maximilian Kohler. 

Janus o mu?

O olsaydı, diğer Dan Brown kitaplarına nazaran basit bir okuma olurdu. Ama Dan Brown o gibi inandırıp sonra aaaa aslında o değilmiş, aaaaa dedirtecek ya illa.

Ama kitabın bu kısmında Janus'un Kohler olduğunu sanmamızı istiyor yazar. Kohler'in niye böyle şeyler yapacağı konusunda şüphelerimizi gidermek için de onun çocukluğunu anlatıyor.

Kohler’in anne babası tıbba inanmıyormuş, Tanrı’ya karşı gelmek olarak görüyorlarmış tıbbı. O yüzden sakat kalmış Kohler. 

Vatikan'a gelen Kohler, Camerlengo ile görüşüyor. 

Onu durdurmak için Langdon ve Vittoria geldiklerinde Camerlengo'yu göğsü dağlanmış şekilde buluyorlar. Illuminati elması şeklindeymiş damga. 

Muhafızlar Kohler'i vuruyor. Kohler ölmeden önce Langdon'a bir kaset verip medyaya ulaştırmasını istiyor.

Camerlengo ölmüyor, dışarı çıkıp delirmiş gibi davranıyor. Tanrıyla konuşuyor, tüm basın çekiyor bu sahneleri. 

Terra Santa/Necropolis denilen labirente girmeye çalışıyor Camerlengo. Kutu oradaymış. Tanrı söylemiş ona kutunun yerini. Karşı madde St.Pietro Bazilikasının altında, Aziz Petrusun mezarının üstünde duruyor gerçekten.

Kutuyu alıp dışarı çıkarıyor. Helikoptere biniyor. Langdon da onunla gidiyor niyeyse. Camerlengo'nun kutuyu denize ya da taş ocaklarına atacağını düşünüyor. Ama Camerlengo sadece yukarı doğru çıkıyor. Kutuyu, Vatikan’dan uzaklaştırmak için.

Sonra helikopterden atıyorlar kutuyu. Kendileri de atlıyorlar. Kutu havada patlıyor. Yerden izleyenler için mucizevi bir görüntü oluyor. Kimse zarar görmüyor.

*

Langdon da Camerlengo da kurtuluyor.

Langdon bir hastanede açıyor gözlerini. 

Camerlengo da bir kilisenin çatısında.

Kardinaller yeni Papa olarak Camerlengo'yu seçmek istiyorlar tüm bu yaşananlar üzerine. 

Ama Langdon, ölmeden önce Kohler'in kendisine verdiği görüntüleri kardinallere izletince herkesin fikri değişiyor.

Görüntüde Camerlengo ile Kohler konuşuyor. Kohler'in dediğine göre Leonardo Vetra, buluşu nedeniyle dini tavsiye almak için Papa ile görüşmek istemiş. Buluş,  Papa’nın hoşuna gitmiş. İncelesin diye Camerlengo'yu Cern'e göndermiş. Camerlengo, bu buluşun Tanrıyı küçülteceğini, Tanrının labaratuvarda icat edilebilecek bir şey olamayacağını... vb düşünerek Leonardo Vetra'yı öldürmüş. İtiraf ediyor Kohler'e. Göğsüne illuminatinin elmas damgasını da kendi kendisine basmış  Camerlengo. Dört kardinali, Janus adı takınarak Haşhaşin'e öldürten de kendisiymiş. 

Hatta Papa'yı da zehirleyerek öldürmüş. Çünkü Papa Camerlengo'ya bir itirafta bulunmuş. Papa'nın çocuğu varmış. Camerlengo, Tanrıya verdiği sözü tutmadı diye kızıp Papa'yı öldürmüş. 

Ama meğer Papa suni döllenme ile çocuk sahibi olmuş. Ahahahaha yaaa çok komik değil mi? 

Papa bir rahibeye aşık olmuş, rahibe de ona. Tanrıya verdikleri sözü bozmak istemedikleri için hiç cinsel ilişki yaşamamışlar. Ama bir çocukları olsun istiyorlarmış. Suni döllenme ile bunu başarmışlar. Papa o yüzde bilimi çok seviyormuş...Komik işte...

Buraya kadar hadi bir parça ciddiyetle gidebiliyordu kitap ama bu kısım...:)

Yani Illuminatiyi aslında Camerlengo uyandırmış. İnsanları korkutup yeniden Tanrıya inanmalarını sağlamak için bu yolu seçmiş.

Camerlengo, Papa'nın itirafının ardından onu hemen zehirleyip öldürmüş. Halbuki devamını dinlese hem suni döllenme kısmını, hem de bu çocuğun kendisi olduğunu öğrenirdi. Papa'nın çocuğu Camerlengo imiş.

Papanın bu sırrını bilen sadece Mortati imiş. Mortati, Camerlengo'ya bu suni döllenmeyi ve doğan çocuğun kendisi olduğunu söyleyince Camerlengo mala bağlıyor tabii. Kendini yakıyor.

*

Kardinaller yeni papa olarak Mortati'yi seçiyor.

Robert ile Vittoria evleniyor. Papa Mortati onlara illuminati elması hediye ediyor.

*

Ayyy gene şiştiğim bir Dan Brown romanı oldu.

Diğer şiştiklerim için; 



Bkz: Dijital Kalehttp://birazkitap.blogspot.com/2020/04/dijital-kale.html

*

Illuminatiyi ben ilk defa şurada duymuştum:

http://michaelsikkofield.blogspot.com/2011/08/rothschild-illuminati-satanizm-ve-yeni.html

O zamanlar ilgimi çekmişti, okuyordum, ama sonra dine sardı bunları yazan çocuk, benim de tadım kaçtı. Dini açıklamalar tadımı kaçırır.

*


Kitabı okuduktan sonra filmi izledim. Filmde, kitaptaki bazı komiklikleri törpülemişler. Papanın suni döllenme hikayesi yok mesela filmde ahahahaha o neydi zaten ya.

Robert Langdon'ın helikoptere atlaması da yok filmde. Çünkü niye atlasın? Ne alaka?

Filmde öldürülen kişi Vittoria'nın babası değil. Maximilian Kohler de hiç yok filmde.

Dan Brown'un kitaplarından dönüştürülen diğer filmlerdeki gibi aksiyonu bol. Çok kaçma kovalamaca. Takip etmesi zor geliyor bana. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder