11 Eylül 2010 Cumartesi

EPİLEPSİ İLE ORGAZM


EPİLEPSİ İLE ORGAZM


Yazarı: Yalçın Küçük


Yayınevi: Arkadaş Yayınevi


Basım Yılı: 2008



Recep Tayip Erdoğan’ın sara hastası olduğunu iddia eden Yalçın Küçük kitabı.


Yıllar önce R.T.Erdoğan, Mercedes’in içinde kilitli kalmıştı. Hatırlayacaksınız. ''Balyoz krizi'' olarak adlandırılmıştı haberlerde. Korumaları balyozla Mercedes’in camlarını kırmaya çalıştığı için.İşte buradan hareketle Yalçın Küçük, Erdoğan’ın sara hastası olduğunu ve esasında o sırada arabada sara nöbeti geçirdiğini, ama bunun arabanın içinde kilitli kaldığı şeklinde basına yansıtıldığını anlatıyor. Bu tezini kuvvetlendirmek için de Erdoğan’ın hiç devlet hastanesine gitmediğini, kendi çevresinde durumu bilen doktorlara göründüğünü belirtiyor.


Hastalığın belirtilerinden olan gereksiz yere ve birdenbire kızmak, küfürbazlık gibi özelliklerin başbakanda sıkça görüldüğünü söylüyor.‘’…Saralılar yaptıklarının ve söylediklerinin bilincinde olmuyorlar. Bu nedenle eğer yaptıkları bir cinayet değilse ve sözde kalıyorsa, sık sık kendisi veya görevlendirdiği bir kimse tarafından düzeltilmesi gerekmektedir…’’ (sf 57)


Başbakanın, Abdullah Öcalan’a ‘sayın’ , şehitlere ‘kelle’, dönemin Genelkurmay başkanına ‘hoca’ demesini de buna yoruyor. O sırada başbakanın kendinde olmadığını, nerede olduğunu bilmediğini, başka bir boyutta olduğunu iddia ediyor.


Keza başbakanın bel fıtığı olduğunun da bir örtbas olduğunu belirtiyor. Sara hastası bir başbakan kamuoyunca hoş karşılanmaz ama bel fıtığı için böyle bir durum yok, diyor.


Tıbbi ve teknik terimlerle dolu kitabı okurken zaman zaman bir prospektüs okuduğum zannına kapıldım. Tıp ihtisası olmamasına rağmen Yalçın Küçük bu kitabı yazabilmek için epey çalışmış. Kendisini bu kitabı yazmak zorunda hissetmiş. Doktorların bunu yapmamasını ayıp bulmuş. ‘’…Bu çalışmayı bir başkası yapsaydı ve özellikle tıp dünyası bu kadar çok cinai falsifikasyona sessiz kalmasaydı, ben epilepsi’yi yazmaya mecbur kalmazdım. Dolayısıyla olabilecek eksikliklerden dolayı hiçbir özrüm yoktur…’’ (sf 30)


Bu kitabın üstüne, zamanında, Başbakanın domuz gribi aşısı hakkında ‘’Olmadım, olmayı düşünmüyorum.’’ demesi de acaba Yalçın Küçük’ün tezlerini doğruluyor muydu ne? Toplumda domuz gribi aşısının güvenilirliği konusunda bir endişe varken, Sağlık Bakanı bu endişeleri gidermek için kameralar karşısında aşı olmuşken, başbakanın halktaki bu endişeyi besleyecek nitelikte bir söylemde bulunması Yalçın Küçük’ün teorisini aklıma getirmişti.


Aman, bu Yalçın Küçük’ü her okuduğumda böyle oluyorum. Kafamı karıştırıyor bu adam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder