18 Eylül 2010 Cumartesi

MAİ VE SİYAH


MAİ VE SİYAH


Yazarı: Halid Ziya Uşaklıgil


Yayınevi:Özgür Yayınları


Basım Yılı:Servet'i Fünun dergisinde yazı dizisi halinde 1896,

Özgür Yayınlarında 12.Basım 2009


Sayfa Sayısı:400



İçim karardı.


Türk klasikleri neden böyle? Ezik karakterler, kavuşamayan aşıklar, acınası hayatlar...Böyle dramatik olaylar olmadan roman olmaz mı?


Çok tedirgin bir şekilde okudum kitabı. Bir matbaada çalışan ve tek hayali şiirlerini basmak olan Ahmet Cemil'in başına her an kötü birşey gelecekmiş gibi. Yazar nasıl becermiş kelimelerine o havayı vermeyi, bravo. Her satırda hissettim o bir aksilik çıkacağı endişesini.


Bu tedirginlik ve endişeye rağmen, beni karamsar bir haleti ruhiyeye sokmasına rağmen merak etmeden de duramadım.


Acaba Ahmet Cemil, eserini basabilecek mi?

Lamia'ya olan aşkını söyleyebilecek mi?

Kızkardeşinin Vehbi Bey ile evlenmesi doğru olacak mı?


''Az Sonra'' diye höyküren hayali bir ''dannn!'' sesi duydum her sayfada.


Vehbi Bey demişken. Bu damadın, hayatlarına girmesiyle Ahmet Cemil'in hayatı altüst oluyor. Tıpkı Yaprak Dökümü'nde Ferhunde'nin Ali Rıza Bey ve ailesinin hayatını mahvetmesi gibi. Demek ki neymiş, evimize iç güveysi ve/veya iç gelini almamalıymışız.


Yayınevi, kitabın dilini bugüne uyarlamaya ve böylece gençlerin daha iyi anlamasını sağlamaya çalışırken eski kelimelerin yanına parantez içinde günümüz Türkçesindeki karşılıklarını yazmış. Bu durum okuma akıcılığını biraz engellese de çok problem değil. Yalnız günümüz gençliği valide,hissiyat, tabiat gibi kelimeleri de bilmiyor gibi bunların yanına da parantez içinde ana, duygu,doğa gibi karşılıklarını yazmışlar.


Ancak tabi bazı eski kelimelerin gerçekten bugün kullanılırlığı yok. Ama hemdem (uyumlu), demdar (arkadaş), heyula (hayalet), incila (parlayış), hodgam (bencil) gibi söylenişi kulağa çok hoş gelen kelimeler bugün de kullanılsa hiç de fena olmazmış hani.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder