24 Eylül 2019 Salı

DENİZLER ALTINDA 20 BİN FERSAH




DENİZLER ALTINDA 20 BİN FERSAH

(Vingt Mille Lieues Sous Les Mers)

Jules Verne

1870

Gün Yayıncılık

96 sayfa


Denizde gemilere zarar veren esrarengiz bir deniz canavarını bulmak üzere bir ekip görevlendirilir. Bu ekibin bulunduğu gemi de söz konusu deniz canavarı tarafından saldırıya uğrar. Kurtulanlar sadece doğa bilimci profesör Pierre Aronnax, onun sadık yardımcısı Conceil ve Kaptan Ned’dir. Bu üçü gözünü bir denizaltının içinde açarlar. Herkesin deniz canavarı sandığı şey, “Nautilus” adlı ileri teknoloji bir deniz altıymış meğer.

Bu deniz altının kaptanı Nemo, onlara burada kalabileceklerini ama bir daha asla dışarı çıkamayacaklarını söyler.

Kaptan Nemo, insanlardan nefret eden biri ve onlardan uzak bir dünya kurmuş kendisine.

Deniz altında muhteşem bir kütüphane ve dönemin çok ilerisinde bir teknoloji var. O yüzden profesör ilgi çekici buluyor burayı. Kaptan Nemo, profesörün kütüphanede incelemeler yapmasına müsaade ediyor.

Ned ise buradan bir an önce çıkmak istiyor. Ama bunu tek başına yapamayacağının farkında. Profesör ona sakin olmasını söylüyor sık sık. İşin aslı profesör halinden bir parça memnun. Hem olağanüstü bir kütüphane içinde, hem zaman zaman okyanusta dalış yapıyorlar, ava çıkıyorlar, inanılmaz deniz canlıları görüyorlar.

Bir gün ilkel yöntemlerle ve hayatları pahasına üstelik çok az para karşılığı inci bulmaya çalışan insanları görüyorlar. John Steinbeck’in “İnci” adlı bir kitabı var, orada da bahsediliyor bundan.

Ned, tüm bu deneyimleri, kimseye anlatamadıktan sonra faydasız buluyor. Bir daha asla karaya çıkamayacaklarsa, eski hayatlarına dönemeyeceklerse, uygar insanların arasına karışamayacaklarsa ne önemi var bunca deneyimin onun için?

Bir Temel fıkrası var, onu aklıma getirdi bu:

“Jennifer Lopez ve Temel bir gemi kazası neticesinde ıssız adaya düşerler. Ne yapsınlar can sıkıntısından sabah aksam sevişirler. Ancak bir süre sonra Temel, durumdan zevk almamaya baslar.
Jennifer çıldırır, Temel’e ne olduğunu sorar, ne isterse yapabileceğini söyler. Her türlü fanteziye açık olduğunu, her şeyiyle emrine amade olduğunu, nerede hata yaptıysa düzeltmeye çalışacağını anlatır. Temel inatla Jennifer’a:

-İstediğim şeyi yapabilmen mümkün değil, der.
Jennifer çaresizlik içinde ısrar eder ve her şeyi göze aldığını söyler. Temel en sonunda bir denemeye karar verir. Önce Jennifer’ın saçlarını kısacık keser, sonra ceketini giydirir, kestiği saclardan bıyık yapar. Jennifer, ne olduğunu anlamaya çalışırken Temel onu mümkün olduğu kadar erkeğe benzettikten sonra akşam olunca sahile gelmesini söyler.
Akşam olur ve Jennifer erkek kılığında sahile gelir bakar ki, Temel mükemmel bir rakı sofrası hazırlamış ve masayı mezelerle doldurmuştur. Temel ve Jennifer masaya otururlar. Temel elini Jennifer’ın omzuna atar. Bardağını Jennifer’ınkiyle tokuşturur ve şöyle der:
- Ulan dursun bir aydır kimi götürüyorum söylesem inanmazsın."
*
Gerçekten böyle miyiz acaba? İlla birilerine göstermek ve anlatmak ihtiyacı içinde miyiz? Şimdi sosyal medya ile öyleyiz gibi gözüküyor ama kitabın yazıldığı yıl 1870. O zaman da mı?

*

Zamanla profesör de tutsaklıktan sıkılıyor. Başta Kaptan Nemo’ya saygı duyuyor idiyse de sonradan onun ne kadar zalim olabileceğini fark ediyor. Ve kaçış planlarına başlıyorlar. Planları deniz altının öngöremedikleri rotası yüzünden sık sık erteleniyor ama bir gün artık kesin olarak karar veriyorlar. Deniz altına bağlı sandal ile kaçacaklar. Tam sandalı alıp kaçıyorlarken denizde tehlikeli bir girdap oluşuyor.

Profesör, Conceil ve Ned bir balıkçı kulübesinde gözlerini açıyorlar.

Kaptan Nemo’nun gemisi ise kurtuldu mu kurtulmadı mı bilinmiyor.

Profesör “Kaptan Nemo’nun girdaptan kurtulup içindeki nefret duygularını da o girdapta bırakmış olmasını” ümit ediyor.

*

Hakikaten Kaptan Nemo'nun derdi neydi acaba? Ne yaşamış da böyle olmuş?

Kitabın -daha önce okuduğum Jules Verne kitapları gibi- çocuk kitabı gibi olan şeklini bulup okudum. Jules Verne'nin kitapları hep çocuk kitabı gibi çünkü, hep kısaltılmış metin olarak görüyorum. Doğru düzgün haline denk gelmedim. Belki kısaltılmamış metni vardır ve orada anlatıyordur Kaptan Nemo'nun geçmişini.

1 yorum:

  1. Blogunuzu yeni keşfettim ve takibe aldım.Sizi de beklerim.Sağlıcakla Kalın.

    https://dizifilmkitaptavsiye.blogspot.com/

    YanıtlaSil