La Mancha’lı Yaratıcı Asilzade
DON QUIJOTE
(El Ingeniosa Hidalgo Don Quijote De La
Mancha)
Miguel de Cervantes Saavedra
1605
Çeviren: Roza Hakmen
Yapı Kredi Yayınları
4.Baskı – Mart 2001
1. Cilt: 507 sayfa
2. Cilt: 579 sayfa
İnsan Don Kişot’u okumasa da kendisini
tanıyordur, az çok duymuştur. Değirmenlere karşı savaşan korkusuz kahraman.
Yalnız bir dakika, kahraman mı?
Kitabı okuduktan sonra Don Kişot’un
kahraman olduğunu asla düşünmüyorum. Onun bir deli, üstelik tehlikeli bir deli
olduğunu düşünüyorum.
*
Don Kişot, kendi halinde zengin bir hayat
yaşarken pek çok şövalyelik kitabı okumasının etkisiyle kendisinin de bir şövalye
olduğunu düşünmeye başlar. Artık kendisini gezgin ve maceracı bir şövalye
olarak ilan etmiştir.
Kitabın bu kısımları sanki kitap okumayı
biraz eleştirir gibi geldi bana. Çok kitap okumak iyi bir şey değildir mesajı
sezdim ben satır aralarında.
Don Kişot, okuduğu kitaplardan bilmektedir
ki her şövalyenin bir de sadık yardımcısı vardır. O da köyün yarım akıllısı
Sancho Panza’yı seçer.
Her şövalyenin ayrıca bir de sevdiği kadın
olur, her macerasını ona adarmış. O da köyden Dulcinea’yı seçer. Kızın haberi
yok tabi bir şeyden.
*
Don Kişot ve Sancho Panza köyden kaçıp
maceralara atılırlar.
Aslında ortada macera yoktur ama Don Kişot
macera uydurur. Yukarıda dediğim tehlikesi de burada başlar.
Kendi halinde giden insanlara saldırır Don
Kişot. Çünkü onları kendi kafasında bambaşka konumlandırır. Bize kendi halinde
giden bir adam ona bir zalim gibi gözükür. Mahkumları cezaevine götüren resmi
görevlileri, insanların özgürlüğünü elinden alıp tutsak eden kötü adamlar
olarak görüp saldırır, mahkumları serbest bırakır.
Değirmenleri dev sanıp saldırmasını
biliyorsunuz.
Konaklamak için gittiği hanları şato
sanır.
Handaki eşyaları başka şeyler sanır,
onlara saldırır.
Yani hem cana hem mala zarar verebilen bir
delidir ve dışarıda dolaşması bence tehlikeli biridir Don Kişot.
Sancho Panza da Don Kişot bir şehri
fethedecek de kendisine valilik verecek diye Don Kişot’un yanındadır. Aslında
Don Kişot’un deliliklerini zaman zaman fark eder, ama bunu dile getirdiğinde
Don Kişot’un dehşet tepkisiyle karşılaşır.
Don Kişot da bazen yaptıklarının saçmalık
olduğunu fark edecek gibi olur, sonra da kendisine o saçmalıkları yaptıranın
büyücüler olduğuna kanaat getirir.
Büyücüler kötü adamları iyi adam kılığına
sokmuştur.
Büyücüler devleri yel değirmeni kılığına
sokmuştur.
Büyücüler güzeller güzeli Dulcinea’yı
çirkin bir köylü kızına dönüştürmüştür.
*
Yolda karşılaştığı bazı insanlar Don Kişot’un
deliliğini anlayıp alttan alırlar. Kimisi dalga geçer. Kimisi öldüresiye döver.
*
Kitapta Don Kişot’un maceralarının
kitaplaştırıldığı da anlatılır. Don Kişot, maceradan maceraya koşarken beri
yanda kendisinin maceralarının anlatıldığı kitabı geniş bir okuyucu kitlesi
bulur.
*
İki cilt boyunca onlarca olay yaşarlar.
Nihayet eve dönerler.
Kendine gelir Don Kişot.
Ve hastalanıp sessizce ölür.
*
Kitabın bence en tüyleri diken diken edici
kısmı bu kitabın 1605 yılında yazılmış olması.
1605.
Tüyler tiken tiken.
Kitabın başında kralın kitabın basımına
dair izin yazıları da var. Onlar da çok etkileyici.
Kitabın dili çok komik. Yazarın anlatırken kahkahalarla güldüğünü, "Manyak bu adam" dediğini, "Bak bak burası çok komik" diye dürttüğünü duydum ben okurken.
Yıllar evvel sadeleştirilmiş halini okumuştum. klasik okumayı seven bir okur olarak atladığım kitaplardan...
YanıtlaSilOkumaya karar verirseniz, şimdiden iyi okumalar .)
SilOkuma listemde olan kitap. Detaylarıyla okumak istediklerimden.
YanıtlaSilBu arada bloğunuza mail abonelik butonu koyarsanız daha rahat takip edebiliriz:)
Merhaba, aklıma gelmemişti, koydum şimdi. Teşekkürler, iyi okumalar :)
Sil