22 Temmuz 2019 Pazartesi

SUNSET PARK



SUNSET PARK

Paul Auster

2010

İngilizce aslından çeviren: Seçkin Selvi

Can Yayınları

E-kitap 1.sürüm – Ocak 2014

228 sayfa



Neden mutlu sonla bitmedi, neden?

Neden sevenlerin kavuşmasına izin verilmedi?

Böyle sonlar tadımı kaçırıyor.

*

Miles Heller, boşanmış bir anne babanın çocuğu.

Annesi çok küçük yaşta Miles’i terk etmiş.

Babası başka bir kadınla evlenmiş. Kadının da ikinci evliliği ve önceki evliliğinden Miles’tan iki-üç yaş küçük bir oğlu var.

Miles ve üvey kardeşi normal ağabey kardeş gibi görünüyorlar. Normal normal kavga ediyorlar. İç dünyaları bambaşka tabii.

Bir gün bir kavga sırasında Miles, üvey kardeşini itiyor ve o sırada geçen bir araba çocuğa çarpıyor, çocuk ölüyor. Miles, üvey kardeşinin ölümünden kendisini sorumlu tutuyor. Babası ve üvey annesi, onu suçlayıcı konuşmasalar da Miles kendisini affedemiyor. Ve evi terk ediyor.

*

Uzun yıllar boyunca haber vermiyor annesine de babasına da.

Çöpçülük yaparak geçimini sağlamaya çalışıyor.

O esnada bir kızla tanışıp aşık oluyor. Pilar, kızın adı. Daha yaşı küçük, 18 bile değil.

Pilar’ın anne babası yok. Üç tane ablası var.

Miles, çeşitli hediyelerle ablaların gönlünü kazanıyor. Ama bir tane abla, Miles’ten hediye istemeye devam ediyor. Miles bunu yapamayacağını söyleyince abla, Miles’i polise şikayet etmekle tehdit ediyor. Ne de olsa 18 yaşından küçük bir kızla beraber.

Miles bu nedenle başka bir şehre gidiyor. Birlikteliklerini riske atmak istemedikleri için Pilar, 18 yaşına gelinceye kadar görüşmeyecekler.  

*

Miles’in eski arkadaşı Bing, Miles’i Sunset Park’taki evine davet ediyor.

Bing bu evde kaçak oturuyor aslında. Terk edilmiş bir ev. Bing bu eve kendisi ve iki kız arkadaşını çağırıyor, bir de Miles. Böylece kira ödemeden yaşamaya başlıyorlar. Polisler fark edinceye kadar bu şekilde yaşamaya karar veriyorlar.

*

Bing, Miles’in anne ve babasıyla iletişim halinde. Miles’in hayatta olduğunu, nerede ne yaptığını Miles’in anne babasına haber veriyor.

*

Miles, artık anne ve babasıyla görüşmeye karar veriyor. Biraz açılıyor onlara.

*

Evi sonunda polis basıyor. Önce bir iki ihtarname geliyor, ciddiye almıyorlar. Sonunda polis geliyor. Arbede çıkıyor. Miles, kızlardan birine şiddet uygulayan polise yumruk atıyor ve diğer kızla birlikte kaçıyor.

Babası polise teslim olmasını söylüyor.

Miles da teslim olmaya karar veriyor.

Durduk yere, hiç yoktan…

Yazık oldu.

*

Kitaptaki diğer karakterler de anlatmaya değer aslında.

Miles ve Bing’in ev arkadaşları olan kızlardan biri Alice. Tez yazmaya çalışıyor. İkinci Dünya Savaşından sonra askerden dönen erkeklerin toplum hayatına adaptasyonu ile ilgili. Evi polis bastığında Alice yaralanıyor.

Diğer kız Ellen ressam. Erotik resimler yapıyor. Evi polis bastığında Miles birlikte kaçıyor.

Tam da Ellen ve Alice, kısa bir süre sonra zaten evden ayrılacaklardı, taşınmaya karar vermişlerdi.
Yazık oldu.

*

Kitapta bizim eski Türk Ceza Kanununun 301.maddesi de geçiyor. Alice PEN Yazarlar Derneği için çalışıyor aynı zamanda. Çeşitli ülkelerdeki yazarlar ve ifade özgürlüğü konusunda araştırmalar yapıyorlar. 

“Çalışmalarının yaklaşık yarısı, ülkelerini eleştiren pek çok yazar ve gazetecinin hayatını ve güvenliğini tehdit eden Türk Ceza Yasası’nın 301.maddesi gibi uluslararası sorunlara odaklanıyor.” Sf.172

*

Bir de kitapta sık sık “Hayatımızın En Güzel Yılları” (The Best Years of Our Lives) filminden bahsediliyor. Onu da izleyeyim bir ara.

2 yorum:

  1. Okuyup okumamak konusunda hep kararsız kaldığım ancak hep gündemimde olan bir kitap oldu.

    YanıtlaSil
  2. İlle de okunmalı diye tavsiye edebileceğim bir kitap değil benim, ama vakit ve merak varsa okunabilir tabii.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil