29 Temmuz 2019 Pazartesi

BAŞARIDA TANRI PARÇACIĞI




BAŞARIDA TANRI PARÇACIĞI

+66 SIR

Baybars Altuntaş

2012

Destek Yayınları

1. Baskı – Eylül 2012

248 sayfa


İstanbul Anadolu Adliyesinin kütüphanesinde rastladım bu kitaba. Vaktim vardı (hatırlamıyorum şimdi, hakimi mi bekliyordum, savcıyı mı bekliyordum, bir şey bekliyordum. Böyle çok beklemeli zamanlarda kütüphanede vakit geçiriyorum.) Bir oturuşta bitiriverdim kitabı.

*

Yazar hakkında hiçbir bilgim yoktu. Sonradan öğrendim, televizyonda da program yapmış girişimci biriymiş.

*

Daha önce başka bir kitap yazmış, “Otobüsten İndim BMW’ye Bindim” adında. Okumadım onu, bilmiyorum. Ama genel olarak hayatını ve başarılarını anlatıyormuş o kitapta.

Bu kitapta da başarının sırrını.

Bunu anlatırken Kuran’dan da ayet örnekleri veriyor.

İçinize ne doğuyorsa bunun “Tanrı parçacığı” olduğunu söylüyor. Bunun da hep olumlu sonuçlar çıkaracağını belirtiyor. Buna örnek olarak da şu hadisi gösteriyor:

“Mümin insanın işi çok ilginçtir. Bir hayır gelip çattığında hayrını görür. Bir şer/kötülük gelip çattığında bunun da hayrını görür.” Sf.161

*

Girişimcilik ile girişkenliğin birbirine karıştırılmaması gerektiğini anlatıyor. Çok konuşan insanın daha iyi girişimci olacağı gibi bir denklem olmadığını söylüyor. Çok konuşmak değil, öz konuşmaktır önemli olan diye anlatıyor.

*

Kendisi memur bir aileden gelmiş, çocukluğundan beri çeşitli işlerde çalışmış. “Önce kazan sonra harca” diye formüle ettiği yöntemde sıfır sermaye ile de iş yapılabileceğini anlatmış. Örneğin çocukken kartpostal satmış, sattıktan sonra kartpostalı aldığı yere kartpostalların parasını vermiş.

*

İnsanlardan para değil atıl kapasitelerini isteyin diyor. Örneğin yazar, bir eğitim semineri vermek için tanıdığı birinin kullanmadığı ofisini kullanmayı rica etmiş. Zaten boşta duran bir ofis olduğu için sorun olmamış.

*

Sıfır sermayenin parayla yola çıkmaktan daha avantajlı olduğunu anlatıyor. Örneğin bir yerden miras kaldı, o parayla bir girişimde bulundun, paran var diye de muhtemelen rahat davrandın, bunun sonucunda ise para kaybetme olasılığı çok yüksekmiş.

Ancak zaten paran yoksa, daha dikkatli davranacağın gibi kaybedeceğin de bir şey olmazmış.

Zaten de finansal sermayeden önce sosyal sermaye edinmek lazımmış. Yani çevre. Bunun için zengin çocuklarıyla arkadaşlık etmeyi öğütlüyor.

*

Yazar, kendisini “melek yatırımcı” diye tanımlıyor. İlk defa duydum ben, böyle bir şey varmış. Diyelim iş fikrin var ama paran yok. Başka bir girişimci belli bir ortalık payı karşılığında sana sermaye sağlıyormuş. İşte buna “melek yatırımcılık” deniyormuş.

*

Baybars Altuntaş formülü” diyor yöntemleri için. Kendisinden üçüncü kişi gibi bahsediyor. Biraz itici bu dil. Bir de bilmiş bilmiş bir tavır var satırlarda. Hayatına biraz baktım, evet bir bilmişliği varmış J

*

66 Sır diye özetlediği maddeleri az çok kestirebilirsiniz. Gelir giderleri iyi hesaplamak, doğru çevre edinmek, gerekli yatırımlar… vb.

Bir tanesini not alacağım buraya, çünkü bence en iyisi bu:

“İnsanlara güvenin, paranoyak olmayın. Herkesin size bir yanlış yapacağı beklentisinde olan bir ruh haliniz varsa sakın girişimcilikle falan uğraşmayın. Önce gidin, tedavi olun.” Sf.161

Evet, bence bu doğru.

Avukat olunca bir dolu olayla karşılaşıyor insan ve gördüğü bu olaylar nedeniyle insanlara güveni epey sarsılıyor. Dengeyi korumak lazım.

2 yorum: