KARILAR KOĞUŞU
Kemal Tahir
1974
İthaki Yayınları
Haziran 2005
399 sayfa
Kitap, Kemal Tahir’in ölümünden sonra yayınlanmış.
Malatya Cezaevi’nde geçiyor olaylar.
Murat siyasi bir hükümlü. Cezaevinin hatırı sayılır İstanbullu
beyi. On beş yıla mahkum. Diğer mahkumlar akıl danışmak, dilekçe yazdırmak,
dertleşmek için ona danışıyorlar hep.
Çeşit çeşit insan var tabii cezaevinde.
Hanım var mesela. Kocasını zehirlemekten mahkum. İdam kararı
var hakkında.
Orospular var. Tözey mesela.
Şefika var, kadınlar koğuşunun gardiyanı. (Kaçıyor sonra aşığıyla.)
Hepsi de Murat’a aşık.
Murat ise hiçbirine.
Kitabın arka
kapağında yazdığı gibi:
“Murat, mahkumların seslendikleri biçimiyle İstanbullu,
hapis hayatının zorlukları içinde, giderek bayağılaşan, bayağılaştıkça her şeyi
yapabilen insanların yaşamına tanık olur. “
*
Kitap Hanım’ın idamıyla son buluyor. Hanım, idam edilecekken
kendisinden beklenmeyecek kadar yiğit davranmış.
*
Tözey ile Murat arasında bir şeyler olur diye bekledim ama
olmadı.
Tözey bir aya mahkumdu. Süre dolup hapisten çıktıktan sonra
da Murat’ı ziyarete devam etti. Sonra bir dostu olduğu haberi geliyor. Murat da
zaten bunu bekliyordu, şaşırmıyor bu habere.
*
Kitaptaki adamlar da kadınlar da aç. Cinsel bir açlık.
Kız çocuklarıyla birlikte olmaya meraklı adamlar var. Murat
bunu peygamberin hayatına benzetiyor.
- Ne halt edelim Hacı, zamparalık bize
Peygamberimizden miras. Mübarek de karı dedin mi şuraya yatar ölürmüş.
- Töbe de beyim, günah…
- Ölürmüş. On üç karısı varmış. Hazreti Ayşe Ana’mızı,
kendisine yemek getirdiği sırada kucağına çekmiş de öpüvermiş. O sıra Ayşe kaç
yaşında bakalım, yedi yaşında…
- Töbe de… Vallaha dinden çıkıyorsun.
- Merak etme, çıkmam… Yapan çıkmamış da, ben mi
çıkacağım? Demek Ayşe Ana’mızın o sıralar ya aklı ermiyordu, Arabistan’da yedi
yaşındaki kızlar rüya görür diye bir laf var ama… Belki ihtiyar herifi
beğenmemiştir. Karı milleti Peygamber, embiya tanımaz… Gönlüne göre iş görür.
Ayşe Ana’mız ağlayarak babasına şikayete gitmiş. Ebubekir Hazretleri de, ‘Vardır
bir hikmeti… Sus hele… Senin aklın ermez’ demiş. Sf.71
Böyle çıkışları var İstanbullu’nun:
“Allah insanı topraktan yarattığını söyler. Yalandır.
İnsanlar asıl, Allah’ı topraktan yarattılar. Köylü ‘Bana rızkımı öküzle eşek
veriyor’ demeye utanmış olmalı. ‘Allah veriyor’ diye bir büyük yalan uydurmuş.”
Sf.41
*
Filmi de var:
okumadığım ama filmini izlemiştim zamanında. eminim kitap daha güzeldir.
YanıtlaSilBen de filmini merak ediyorum, bir ara izleyeceğim.
Sil