BİR AKŞAMDI
Peyami Safa
1924
Ötüken Neşriyat
312 sayfa
“Hatırlıyor… Bir akşamdı…”
diye başlıyor kitap.
Kocası tarafından aldatılan Meliha’nın dünyasını anlatıyor.
Yeşilçam klasiği gibi bir hikaye.
*
Meliha ilgisiz annesi ve hasta babasıyla İzmit’te yaşıyor.
Anne eskiden zaman zaman kocasını aldatmış sanırım, ona dair
imalar var kitapta.
*
Hayatından çok sıkılan Meliha “yaşamak istiyorum” diye
tutturuyor.
Akrabası olan Kamil ile birlikte İstanbul’a kaçıyor.
Kamil, çok affedersiniz dünya s*ikime minare g*tüme bir
insan.
Evleniyorlar.
Kamil, kitaptaki tabiriyle bir don juan. Hayatında başka
kadınlar da var. (Bu kadınlar arasında Meliha’nın annesi de yer aldı.)
Bir de Fransa’da bir karısı ve çocuğu.
Fransız kadın Bert, bir gün İstanbul’a geliyor ve evde
Meliha ile karşılaşıyor. İki kadın karşı karşıya kalıyor ve aldatıldıklarını öğreniyorlar.
Peki terk ediyorlar mı Kamil’i? Hayır. Kamil ikisini de kandırıyor, idare
ediyor.
Kamil sonra savaşmak üzere Anadolu’ya gidiyor. İki kadın da
umrunda değil.
Bert, ülkesine dönüyor.
Meliha, yalnız kalıyor. Bu sırada kendisine kur yapan Ferdi’ye
inanıyor ve birlikte oluyorlar. Sonra Ferdi de Meliha’yı bırakıyor.
Meliha erkeklerden nefret eder hale geliyor.
Bu sırada karşısına çocukluk arkadaşı Sermet çıkıyor. Meliha
erkeklere olan hıncını bu zavallıcıktan çıkarıyor. Sermet hasta oluyor. Son arzusu
Meliha’yı görmek ama Meliha gitmiyor ve Sermet ölüyor.
Kamil de savaşta ölüyor.
Bu arada Meliha kaçtığında babası zaten hastaydı, daha da
hasta olup ölüyor.
Annesi memleketi Yozgat’a gitmişti. Daha sonra Meliha’nın
çağırması üzerine geliyor.
*
Meliha hayatındaki bu kayıplar üzerine hasta düşüyor.
Kitap onun sayıklamaları ile bitiyor:
“Ölülerin hayaletleri Meliha’ya döndüler ve sordular:
- Meliha! Yaşamak istiyor musun hala?
Genç kadın, kesik bir hıçkırıkla cevap
verdi:
-Hayır!
Dirilerin hayaletleri de aynı cevabı tekrar
ettirmek için Meliha’ya döndüler ve sordular:
- - Meliha! Yaşamak istiyor musun hala?
Meliha kesik bir kahkaha ile cevap verdi:
-Evet!”
Sf.305
*
Kitabı beğenmedim.
Hem klişe buldum, hem de üslubu iğrenç.
Üçüncü bir kişi hikaye ediyor kitabı. Sanki
oradaki bir hayalet gibi ve sanki biz de bir hayalet ordusu olarak onu takip
ediyormuşuz gibi.
İşte bu anlatıcı hayaletin kafa yapısı
iğrenç. Laflara bak:
“Kadın vermek için yaratılmıştır.(…) Kız
evvela teslim olur. Al!der, en büyük fedakarlıktır ve erkeği bir fazilet hadisesi
karşısında bırakır: Haydi bakalım, imtihan oluyorsun. Vicdani imtihan, beni al
veya bırak.” Sf.98
“Kadının ilk kıskançlığı ihtiyarlığa ilk
adımdır.” Sf.144
“Aldatan kocalar yalnız ev değil,
zevcelerinin imanını da yıkıyorlar.” Sf.231
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder