4 Ağustos 2013 Pazar

Benim de Okuyacaklarım Var


Benim de Okuyacaklarım Var

Ağustos 2013


Selamlar, sevgiler.

11 ayın sultanı Ramazan'ın son günlerinde 11 ayın bir diğer sultanı adli tatil de geldi.

Ağustos demek duruşma olmaması demek. Avukat arkadaşların birer ikişer tatile çıkması demek.

Ancak ben tatilimi Eylül ayında kullanacağım.

21 Eylül'de evleneceğim Allah'ın izniyle. O yüzden izin hakkımı evlilik sonrası için saklıyorum.

Müstakbel eşimle birlikte yaşayacağımız eve taşınmak biraz zahmetli olacak benim için. Çeyiz namına sadece kitapları olan bir gelinim.

Kitaplarımı yavaş yavaş toplamaya başladım.






















O kadar yavaşım ki

bu satırları yazdığım günün sabahı bir şevkle başladım,

 iki kocaman poşet dolusu yaptım,

kenara koydum.

 "Bugünlük bu kadar yeter" dedim.




Bunlar poşede koymalıklar.

Bir de poşedin taşıyamayacağı ağırlıkta olanlar var. Hukuk kitaplarım mesela. Koca koca ciltler. Onları kutulara koyacağım.

O kutuları taşımak da ayrı bir dert olacak.

Amaaannn sonra onları yeni evceğizimin kitaplıkcağızına yerleştirmek bütün yorgunluğumu alır. Tozlarını ala ala, sayfalarını koklaya koklaya yerleştiririm yavrularımı.

Oyyy kuzucuklarım benim.







Taşınma telaşesi yüzünden bu aralar fazla kitap almıyorum.

Geçen ay aldıklarım da henüz bitmiş sayılmaz zaten.

Geçen ay aldıklarım şunlardı:




Bunlardan;






SICAK YAZ - Uwe Timm

Yine klasik bir adliyede duruşma beklerkenki okumam.













ACIMAK - Reşat Nuri Güntekin

Klasik dışı bir okuma oldu.

Nişanlımın bir iş görüşmesi vardı. Teee Çekmeköy'de. Ben de onunla gittim. O içerde görüşmedeyken ben onu dışarda bekleyecektim. Çıktığında İkea'da ev için bir şeyler bakacaktık.

Yalnız atladığımız bir husus vardı. Oruç.

Malumunuz birini beklemek için girdiğiniz mekanda illa ki birşey yiyip içmeniz beklenir. O masada oturmanın bir karşılığı vardır yani.

O civarda Burger King vardı. Girdim ben buraya. Bomboş. Bir iki masa dolu sadece. Orada kenara ilişsem kimse de bir şey demez aslında. Ama öyle rahat edemezdim. Sanki haksız yere işgal ediyormuşum gibi.

O yüzden bir milkshake aldım. Önüme koydum.

Önüme koydum ama dokunamıyorum.

Ben de vurdum kendimi kitaba. Nasıl okuyorum, nasıl okuyorum. Zaten de ince bir kitap. Konu da akıyor gidiyor yağ gibi.

Kendimi kaptırdım, milkshake falan görmedi gözüm. Hiç içmeden, hatta hiç dokunmadan kalktım oradan.

Çalışanlar garipsemiş midir acaba sonra? Arkamdan "Salak, yemin ediyorum gerizekalı bu" demişler midir?

Derseniz deyin oğlum, çok da tın. Zenginim belki ne belli? Müsrif bir zenginim. Alıyorum alıyorum içmiyorum. Ne olacak?

Hastayım belki de. Garip fantezilerim var. Böyle yiyecek, içeçek ısmarlıyorum hiç dokunmadan kalkıyorum, psikolojik bir vakayım belki, ne biliyorsunuz?

İnsanların arkasından konuşmayın ayrıca da, çok ayıp bir davranış.

Bence o gün tuttuğum oruç için bonus sevap yazılmalı haneme. Önemli bir nefis mücadelesiydi. Boş geçmeyelim rica edeceğim bunu Allah'ım.

Dinimiz Amin.


Oruçlu olunca hele bir de yaz mevsimine denk gelen oruçsa,  insanın dışarı çıkası pek gelmiyor.

O yüzden haftasonları pek dışarı çıkmadım. Vurdum kendim kitaba.

Bunlar haftasonu okumalarım:




Birini alıyorum, birini bırakıyorum. Her çiçekten bal alıyorum.



Ağustos ayı için bu çiçekleri aldım:





Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita - Ece Temelkuran

Ağrı'nın Derinliği - Ece Temelkuran

İstanbullular - Buket Uzuner

Sevdalinka - Ayşe Kulin

Veda - Ayşe Kulin




Ankara Havaalanı'ndaki D&R'lardan almıştım bunları.

Bir ilk girişte D&R var.

Bir de bilet kontrolünden geçtikten sonra.

İkisine de girdim. İkisinden de elim boş çıkmadım.  Birinde olan diğerinde yok muydu, neydiyse artık.


Tam yaz kitapları.

Plajda kuma batsın, ıslansın, bir şey olmaz. Ayrıca da okuması kolaydır. Fazla kafa yormaz. Bunlara "plaj kitabı" denir.

"İstanbullular" dışındakiler cep boy. Cep boy kitapları aslında pek sevmiyorum ama fiyatları iyi oluyor.



Bu ayın bir de şöyle mahsulleri var:

Geçen Mephisto'dayım.

Girer girmez gözün gördüğü ilk yere gezi mecmualarını koymuşlar. Arşivlik olsun dedim, aldım hepsinden.
Bunlar, Gezi direnişini konu edinen dergiler:




Bu dergilerden Redaksiyon, şahane de bir poster hazırlamış Direnişin sokaklardaki yansımalarını derlemiş. Çerçeveletip yeni evimin çalışma odasına asacağım.



Her Yer Taksim, Her Yer Direniş

Bir de İyi Bayramlar


2 yorum:

  1. merhaba blogunuzu ilk defa görüyorum .
    Güzel olmuş sahiden .

    Sizde kitap oburluğu var orasını anladım ama aynı zamanda farklı pastalardan bir dilim tatma arzusu mu var acaba :)

    Çok farklı konularda ,her çeşit yazardan okumuşsunuz ,gerçekten hoş bir şey...

    Buarada mutluluklar dilerim, eşiniz ve kitaplarınızla birlikte :)

    YanıtlaSil
  2. Merhaba,

    Blogumu ilk defa görmüşsünüz ama umarım son görüşünüz olmaz:)

    Doğru anlamışsınız, kitap konusunda fazla seçici değilim, her türüne açığım.

    İyi dilekleriniz teşekkür ederim.

    YanıtlaSil