25 Ağustos 2013 Pazar

İSTANBULLULAR



İSTANBULLULAR

Yazarı: Buket Uzuner

Yayınevi: Everest Yayınları

Basım Yılı: 1. Basım - Şubat 2007

Sayfa Sayısı: 519

Bugünlerin klişesi var ya. "Lazıyla, Kürdüyle, Çerkeziyle..."

Kitapta da bu var. Komple bir İstanbul mozaiği.

Her telden çeşit çeşit insan tahlilleri.

Kimisi yedi göbekten İstanbullu "ama" Ermeni. Kimisi doğudaki bir şehirden göçmüş gelmiş. Kimisi iyi bir insan "ama" Alevi.

Bu "ama"lı ifadeler yazara ait. 

Hatta yazara da değil aslında toplumsal dilimize ait.

İnsanın insani vasıflarından evvel, dinini ve milliyeti öne çıkaran bir dilimiz var. Dini ve milliyeti bizimkinden farklıysa fakat insan olarak iyiyse bu defa da "Alevi ama iyi bir insan", "Kürt ama iyi bir insan", "Ermeni ama iyi bir insan" diyiveriyoruz.

Sanki iyi insan olmak bir dine veya milliyete aitmiş gibi. İnsanın iyi olup olmadığını dini veya milliyetini belirliyormuş gibi.

Kitapta bu türden pek çok insan var.

Bunlar birbirinden bağımsız karakterler mi diye düşündüm ilkin. Çünkü eğer öyleyse, bir ortak noktaları yoksa, gözüme çok manalı bir kitap gibi gözükmeyecekti.

Ama şükür ki bir ortak noktaları var. "İstanbullu" olmanın dışında kitabın ana karakterleri olan Belgin ve/veya Ayhan'ın adı geçiyor hepsinin hikayesinde. Ucundan kıyısından da olsa.

Belgin, bir diplamat kızı. Babası ASALA tarafından öldürülmüş. Annesi de ondan bir süre sonra ölmüş. 

Kocası Mehmet Emin Entek, hayatta sadece kendi çıkarlarını düşünen, müthiş egolu, bencil, çıkarcı, kibirli, ukala bir işadamı.

Belgin ise tam tersi alçakgönüllü, sakin, hırssız bir bilim kadını.

Evlilikleri Entek'in, Belgin'i aldatması ve adamın bu kötü karakteri nedeniyle uzun sürmüyor.

Ayhan, doğudan, küçük bir yerden İstanbul'a gelmiş, taşlara gönül vermiş, başarılı bir heykeltraş. O da boşanmış. Bir tane kızı varmış ama ölmüş.

Kader bu ikisini bir sergide karşılaştırıyor. Aşık oluyorlar. Birbirlerine de çok yakışıyorlar.

Ayhan, İstanbul'da.

Belgin ise İstanbul'u terketmiş ve yurtdışında yaşamaya başlamış.

Tekrar İstanbul'a gelişi Ayhan sayesinde.

Ancak Ayhan'a kavuşması o kadar kolay olmuyor. 

Atatürk Havalimanı'na iniyor uçağı fakat havalimanı teyakkuz halinde. Bomba ihbarı var ve kimse havalimanından dışarı çıkamıyor.

İşte havalimanındaki bu bir sürü "İstanbullu" insanın hikayesini okuyoruz kitap boyu. Lazıyla, Kürdüyle, Alevisiyle, Ermenisiyle, Yahudisiyle, Hristiyanıyla, doğulusuyla, batılısıyla, türbanlısıyla... 

Ama esas karakterlerimiz Ayhan ve Belgin'den çok uzaklaşmadan. 



1 yorum: