12 Mayıs 2013 Pazar

SAKLI KİTAP



SAKLI KİTAP

Yazarı: Sibel Eraslan

Yayınevi: Timaş Yayınları

Basım Yılı: 1. Baskı – Şubat 2013

Sayfa Sayısı: 185


28 Şubat döneminde yazarın ve arkadaşlarının çektiği sıkıntıları anlatan bir kitap.

O dönem türbanlı kızların eğitim hakkı ile ilgili ciddi problemler vardı hatırlarsınız. Türbanlı kızlar, türban yasağı nedeniyle türbanın üzerine peruk takarak üniversitelere girmeye çalışıyordu. Bu yöntem de zamanla “ideolojik peruk” gibi bir adla engellenmeye çalışılmıştı.

İkna odaları vardı. Ya da var deniyordu diyeyim. Ben çünkü görmedim. Ama denildiğine göre bu odalarda türban takan kız öğrencilere türbanlarını çıkarmaları yönünde telkinler ediliyormuş okulun hocaları tarafından.

Saçmalık üstüne saçmalıktı yani.

Şimdi böyle söyleyince kulağa çok garip geliyor. Şimdi baktığınızda “devir onların devri”. Bu da çok kötü bir söylem oldu bak şimdi. Onlar-bizler ayrımı.

Ama bu ya da buna benzer başka bir ayrım olmadan yapamıyoruz milletçek. İlla sınıflaşacağız, illa kutuplaşacağız. Farklılıklarımızla kaynaşmayı beceremiyoruz. Tercihlere saygı duymayı bilemiyoruz.

Bunlar optimist tarafımdan çıkanlar. Şimdi diğer tarafa geleceğim.

O dönem -ve hatta şimdi de- türban takmanın siyasi ideolojisi üzerinde durulmuştu. Bunun salt dini bir gereklilik inancından değil, belli bir cemaat mensubu olmak nedeniyle takıldığı düşüncesi dile getiriliyordu. Ki buna ben de büyük ölçüde katılıyorum.

Üniversitede, vakıf üniversitelerini bilemeyeceğim ama devlet üniversitelerinde, türbanlı öğrencilerin hepsinin cemaat bağlantılı olduğunu söylemek mümkün. İstisna vardır belki ama ben hiç görmedim, göreni de görmedim, duymadım.

E bu cemaatin de çok masum bir cemaat olmadığı malum. Devlet kademelerine kendi insanlarını getirmek üzere çalışan ve bunu başaran, bu uğurda kul hakkı ihlal etmekten çekinmeyen, hak hukuk gözetmeksizin çıkarları uğruna her şeyi yapabilecek güce sahip bir cemaatten bahsediyoruz.

İşin bu yönü insanların tercihlerine, dini yaşayışlarına müdahale noktasında ciddi tereddütlere yol açıyor.

Bu konu daha çok su götürür de biraz kitap özelinde konuşmak istiyorum.

Türbanlı olması nedeniyle eğitim hakkı elinde alınmış yazar, kendisinin ve arkadaşlarının yaşadığı sıkıntıları samimi bir şekilde anlatıyor. Ben burada pek demogoji olduğunu düşünmüyorum.

Yalnızca bu aşırı bağlanmış, tutkulu hali anlayamıyorum.

Cemaatçi arkadaşlarımdan bildiğim ve gördüğüm kadarıyla bir “hizmet aşkı” var. İşte bu aşk uğruna ailelerini bile ikinci plana atabiliyorlar. Başka bir şehirde, “talebe”lere hiçbir karşılık beklemeden eğitim vermek, ders anlatmak… Ailesini görmeye, pek çok kere imkanı varken, senede bir kez gelmek… Kitapta da ailesi ile yaşamak varken, ömrünü adeta talebelerine adamış bir abladan bahsediliyor.
İşte bu adanmışlığı anlayamıyorum.

Stv’de Ayna diye bir program var. Orada bir ağabey, çeşitli ülkeleri geziyor, bu ülkelerde varsa Türk okullarını gösteriyor. Atıyorum Mozambik’te, Etiyopya’da Türk okulu var ve burada Türk öğretmenler eğitim veriyor. Bunun karşılığında kendilerine ciddi bir ücret verildiğini düşünmek istiyorum ama küçük paralar karşılığında bu işi yapıyorlarsa da şaşırmam. Niye? “Hizmet”

Cemaatçi öğrencilerden bahsedip de cemaat evini anmamak olmaz.

Yine yakın arkadaşlardan biliyorum. Cemaat evinde kalıyorlardı. Pahalı bir muhitte, geniş bir apartman dairesinde komik bir kira ile oturuyorlardı öncelikle. Bu anlamda güzel bir imkan. Güzel olmayan eve girip çıkanın belli olmamasıydı. Sürekli ders çalışmaya liseli öğrenciler geliyordu mesela, onlara ders çalıştıran ablalar, mukabeleler, sohbetler, sohbet için gelen abla ve diğer cemaatçi kızlar. Evde sürekli bir sirkülasyon vardı. Dehşet bir şey bence bu. Düşünsenize, akşam yatıyorsunuz, sabah kalkıyorsunuz salondaki çekyatta tanımadığınız biri yatıyor, yere yatak kurulmuş, biri de orada yatıyor. Mutfakta biri kahvaltı ediyor. Ama kimse yabancı gibi, misafir gibi davranmıyor. Çok acayip değil mi?

Kitapta bu da var. Ama tabi daha duygusal, daha naif bir şekilde anlatılmış. Kitabın genel dili de bu zaten.  

Empati kurabilmek anlamında faydalı olabilir bu kitap, ama o dönemi daha iyi anlayabilmek için daha ciddi kitaplara yönelmek lazım. Bu kitap çünkü dediğim gibi fazlaca duygusal.

1 yorum:

  1. ilginç bir kitapmış güzel yorumlamışsın teşekkürler

    YanıtlaSil