Yazarı: Osman Özbek
Yayınevi: Ümit Yayıncılık
Basım Yılı: Şubat 2003
Kitap 2003'te yazıldığı için dönemin başbakanı Abdullah Gül. 22 temmuz 2007 seçimleri de henüz olmamış tabi.
Kitapta yazarın çeşitli toplantılarda yaptığı konuşmalar da var. Bunlardan birinde demiş ki (yıl 2002 bu arada) ''...Halkımız...yapılacak ilk seçimlerde mevcut siyasetçiyi kesinlikle seçmeyecek...''(sf 147)
Ne kadar büyük konuşmuşsunuz sayın Özbek. Halbuki 2002'de Akp iktidarından sonra yapılan ilk seçimlerde yine Akp iktidara geldi.
İsabetsiz öngörülerinden biri de şu: ''...En geç 2010 yılına dek, ister amerikancı, ister anti-amerikancı olsun, diktatörlükle yönetilen tüm ortadoğu rejimleri çökecektir...''(sf 118)
bunu söylediği yıl 2002. Şimdi yıl oldu 2010.Çöktü mü?
28 şubat'ı öve öve bitiremeyen Özbek, Veli Küçük için de ''Çok çalışkan ve iyi bir insan.Susurluk'ta adı geçti diye kendisini suçlamak istemiyorum. Uyuşturucu işi de bence doğru değildir. Veli Küçük, Atatürkçü bir insandır. Jandarmada dürüst bir imaj yaratmıştır.''(sf 70) demiş yıl 2002'de. Şimdi ise Veli Küçük'ün adı Ergenekon'da geçiyor. Acaba sayın Özbek şimdi ne düşünüyor?
Kitaba genel olarak hırçın ve kızgın bir hava hakim. Belki de yazarının asker kökenli olmasından kaynaklanıyordur, bilemiyorum.
Nuriye Akman 'ın Osman Özbek ile yaptığı röportaj da kitapta yer alıyor. Yıl yine 2002. Nuriye Akman da Osman Özbek'in kızgın, hırçın biri olduğunu düşünürken yaptığı röportaj sayesinde onun güleryüzlü, anlayışlı bir insan olduğunu düşünmüş. Röportajda Özbek ''Zamanım çok az, iktidara gelmemiz lazım.Ülkeyi soyan o hırsızlardan paraları alacağız. Böyle bir ahdım var...''demiş. (sf 55)
Ahdını gerçekleştiremediği için üzüldüm. Halbuki röportajda ''...Bir sonraki seçimde...bize göre biz iktidarız...''(sf 56) diyerek yine bir isabetsiz öngörüde bulunmuş.
Bu arada röportajda Nuriye Akman'ın bir sorusu var ki, müthiş. Soru şu: Peki neden genellikle genelkurmay başkanları ve kuvvet komutanları emekli olduktan sonra siyasete girmiyorlar?
Cevap: Silahlı kuvvetlerin siyasete uzak olmasındandır veya her partiye aynı mesafede durmalarındandır.
Ve işte süper soru: Şimdi yani askerken siyasete rahat karışabiliyor, siyasi demeç verebiliyorken , sivilleştikten sonra siyasete karışmamak mantıklı mı?
Osman Özbek de ''Askerken de girmiyorlar siyasete.'' diye geçiştiriyor soruyu.
Bu arada kitabın adının nereden geldiğini de şöyle anlatıyor yazar: ''...Bu kitabın başlığı rastgele veya dikkat çeksin diye konulmadı.Kirli paranın ve kirli insanların saltanatı hala sürerken , katrilyonluk yolsuzluklar demaojinin tozlu bulutları içinde saklanırken, devleti ve halkı dolandıranların, bankaların içini boşaltanların ''sağlık olsun üstüne bir bardak soğuk su için'' diyebildikleri bir ülkeye sahiplidir denebilir mi?'' (sf 46)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder