ALMANCA DERSİ
(Deutschstunde)
Siegfried Lenz
1968
Almanca aslından çeviren: Ayşe Sarısayın
Can Yayınları
1.Basım – Ocak 2024
509 sayfa
Hiç kendimi veremedim ben bu kitaba. Çok detaylı buldum ve
detay gördüğüm yerleri atlaya atlaya okudum. Okuduğum kadarıyla beğendim.
*
Islahevindeki gençlere kompozisyon ödevi veriliyor. Konu
görev tutkusu. Baş karakter Siggi bir türlü başlayamıyor yazmaya. Başlayamamasına
psikologlar çeşitli tanılar koyuyor. Ama başlayamamasının sebebi aslında acı
hatıraları. Nitekim sonunda başlıyor yazmaya ve bu defa da durmak bilmiyor.
Ressam resim yapması yasaklanınca boş kağıtlara görünmez
resimler yaptığını söylüyor. Polis bu boş kağıtlara da el koyuyor.
Komşuluk, arkadaşlık, hal hatır hiçbir şey görmüyor polisin
gözü. İlle de ressamın resim yapmasını engelleyecek, engellemesine rağmen
yaptığı resimlere el koyacak.
Bu polisin küçük oğlu Siggi de ressamı bir seviyor bir
seviyor. Onun resimlerini beğeniyor. Ve ressamın resimlerini babasından
kaçırıyor. Resimleri saklıyor. Öyle ki ressamın da haberi olmuyor bu durumdan. Siggi
için ressamın resimlerini alıp saklamak bir takıntıya dönüşüyor. Ve artık adı
düpedüz hırsızlık oluyor. Çünkü devir değişiyor, artık ressamın resim yapması
yasak değil. Ama Siggi durduramıyor kendini. Sanki babasının resimleri toplama
görevi konusundaki tutkusu Siggi’ye sirayet etmiş, o da topluyor ama babası
gibi cezalandırmak amacıyla değil korumak amacıyla.
Siggi’nin bir ablası ve ağabeyi var. Ağabey askerden kaçıyor.
Babası yaralı oğlunu ceza alacağını ve hatta belki idam edileceğini bile bile
ihbar ediyor. Hayatta kalıyor ağabey ama babası onu yok sayıyor. Abla da babasından
uzaklaşıyor. Siggi zaten ıslahevinde.
Siggi nihayet ödevini bitirip teslim ediyor. Artık
çıkabilir, özgürlüğüne kavuşabilir, ama ne yapacağını bilmiyor, bir planı yok.
*
Kitabın filmi de var. Filmi kitaptan daha çok sevdim. Daha yalın. Kitapta okumaya üşendiğim detaylar filmde yok. Ana konuyu anlatıyor ve yeterli buluyor film. Ben de yeterli buldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder