HUKUK
(La Loi)
Frederic Bastiat
1850
İngilizceden Çevirenler: Yıldıray Arsan , Atilla Yayla
Liberte Yayınları
6. Baskı – Ağustos 2017
77 sayfa
Bastiat, sosyalizme vermiş veriştirmiş. Savunanlara da
lafını hiç sakınmamış.
“Bilinçsiz hayranları, ‘Bunu Montesquieu söylediyse mutlaka
doğru ve harika bir şeydir’ diyebilirler.” Sf.48
“Bu konuda anlı şanlı Rousseau acaba neler söylemiş?” sf.49
*
Fransız iktisatçı, devlet adamı ve gazeteci olan Frederic Bastiat,
Karl Marx ile aynı dönemde yaşadığı halde ve üstelik Marx’ın aksine gelecekle ilgili tahminleri
doğru çıkmış olmasına rağmen pek bilinmiyor. Bu bilgiyi önsözde okudum. Edison
ile Tesla gibi yani, hakkı teslim edilmemiş birisi.
*
Bastiat sosyalizme karşı çok sert ve bu konuda çok net.
“Eğer güçlü bir millet olarak kalmak istiyorsanız,
mevzuatımıza sızmış her sosyalizm partikülünü söküp çıkarmakla işe başlamalısınız.”
Sf.28
Bastiat diyor ki, hukuk örgütlenmiş adalettir.
“Mademki hukukun güç kullanarak organize edebileceği tek şey
adalettir, o halde işgücü, sosyal yardım, tarım, ticaret, endüstri, eğitim,
sanat ve din gibi insan faaliyetlerini organize etmeye yönelik güç kullanma
düşüncesini meşrulaştırmak mümkün değildir. Bu faaliyetlerden herhangi birinin
yasayla düzenlenmesi ve örgütlenmesi, zorunlu olarak temel örgütün yani
adaletin tahrip edilmesine yol açar.” Sf.31
“Güç kullanma yoluyla insanlara işgücünün istihdamını
eğitimin konu ve yönetimini veya dinsel bir inanç ve itikadı zorla dayatmaya
kalktığı andan itibaren hukuk müdahaleci bir eyleme dönüşür.(…) Artık düşünme
melekesini kullanma zorunluluğu da kalmadığından halk, beşeri özelliklerini,
kişiliğini ve mülkiyetini de yitirmiştir.” Sf.35
Anladığım kadarıyla adam diyor ki kanun koyucu öyle her ota
bota da karışmasın. İnsanları özgür bıraksın.
“İnsanlara özgürlük tanımanın
tekin bir yol olmadığı doğruysa, kendileri de insanlık aleminin birer üyesi
olan siyasi organizatörlerin kusurlu olmalarını önleyen şey acaba nedir?” sf.66
Hiç!
“Hukukun bilincimize, fikirlerimize, tercihlerimize,
eğitimimize, işimize, ticaretimize, yeteneklerimize karışmak ve düzenlemek gibi
bir fonksiyonu yoktur. Hukukun görevi, bu hakların özgürce kullanımı sağlamak
ve herhangi bir kişinin, başka kişilerin bu hakları özgürce kullanımına
müdahale etmesini engellemektir.” Sf.70
“Bu misyonun sınırını aşıp ona dinsel, kardeşlikçi, sosyal
adaletçi, hayırsever, eşitlikçi, sınai, edebi ve sanatsal boyutlar eklemeye
çalıştığımız takdirde sınırları belirsiz bir arazide kaybolur, her biri hukuku
ele geçirerek size dayatan bir ütopya veya daha kötüsü ütopyalar bataklığında
boğulursunuz. Adaletin aksine, kardeşlik ve hayırseverlik kavramlarının açık ve
kesin sınırları yoktur. Bir kere bu hedeflere yönelmeye görün, nerede
duracağınızı kestiremezsiniz.” Sf.71
İstikrarlı bir hükümeti, organize gücünü sadece
adaletsizliği önlemeye yönelten hükümet olarak tanımlayıp böyle bir rejimde
hiçbir devrim, isyan ve başkaldırı olmayacağını iddia ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder