15 Mart 2015 Pazar

KÖR BAYKUŞ




KÖR BAYKUŞ

(BUF-İ KUR)

1936

Sadık Hidayet

Farsça Aslından Çeviren: Behçet Necatigil

Yapı Kredi Yayınları - 12. Baskı - Ağustos 2014

95 sayfa


Okuduğum ilk Sadık Hidayet eseri. Öyle beğendim ki yazarın diğer kitaplarını da bir an önce okumak istiyorum. Bütün kitaplarını okuyacağım yazarlar listesine kendisini de ekledim.

Kör Baykuş'ta, enteresan bir adamla tanışıyoruz.

Bu adam bütün hayatını yazmaya, yazarak rahatlamaya çalışıyor.

Anne babasından başlıyor. Onları görmemiş.

Duyduğu hikayeye göre annesi dansözmüş. Ticaretle uğraşan babası, bu dansöz kadına görür görmez aşık olmuş. 

Babasının bir de ikizi varmış. Sadece görünüş olarak değil, karakter olarak da birbirlerini andırıyorlarmış.

Bu kardeş de kadına aşıkmış.

Kardeşine benzerliğini kullanarak kandırmış kadını.

Kadın, bu ikisi arasında bir seçim yapabilmek adına bir yılan testi yapmış. İki adamı bir yılanla beraber bir odaya sokmuş. Dışarıya sağ çıkanla beraber olacakmış.

Romanın kahramanı olan adam, yılanlı odadan sağ çıkanın gerçek babası mı yoksa amcası mı olduğunu hiçbir zaman öğrenememiş. Bunu o zaman da kimse anlamamış.

Adamımıza küçüklüğünden itibaren halası bakmış. Halasını annesi sanmış. 

Halasının kızını da kendisini de aynı süt anne emzirmiş.

Sırf annesi gibi sevdiği halasına benziyor diye süt kardeşi (hala kızı) ile evlenmiş.

Gerçi bu evlilik biraz tuzak gibi olmuş ona. Adeta bir katakulliye getirilip evlenmiş.

Adam, karısını hep "kahpe" diye anıyor. Kadının başka aşıkları var. Kocasına hiç yüz vermiyor. Hesapta evliler ama daha bir kere adam, kadına dokunmuş değil.

Bu durum adamı hasta ediyor. O kadar derin hasta oluyor ki ölümü düşünüyor.

Bu süreçte sık sık hayal de görüyor. Bir kız var hayallerinde. Kendi resimlerinde çizdiği, ihtiyar mezarcının kendisine verdiği testinin deseninde de gördüğü bir kız.

Delirdiğini düşünüyor.

*

Kitabın sonundaki Sadık Hidayet Biyografyası'nda romanla ilgili olarak şu yorum var:

"Kör Baykuş'un eylemi, olayları zaman ve mekan dışında kalır. Olayları bölüşenler tipik kimselerdir, daha doğrusu bir tipin değişik kimselerdeki varyasyonlarıdır, bu kişiler mitik bir psikoloji kanunlarına göre birbirlerine dönüşürler. Baba, amca, arabacı, mezarcı, ihtiyar hurdacı ve nihayet romanın kahramanı aslında tek kişidir, esrarengiz genç kız, bayader ile kahramanın karısı kahpe de öyle...." (sf. 91)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder