8 Mart 2015 Pazar

HERZOG




HERZOG

Saul Bellow

1964

Çeviren: Özde Duygu Gürkan

İletişim Yayınları - 1.Baskı - 2014

428 sayfa

İyi tarafından bakalım. Geçen yıllar her şeye rağmen geleceğe yatırım... Ve dilekler... En güzelleri her daim seninle ve geleceğinle olsun.

Sevgiler.

Hamiş: Herzog'la seni tanıştırdığıma gerçekten memnunum! :)

Doğumgünümde çok sevdiğim, saydığım bir arkadaşım hediye etti bu kitabı bana. Başına da yukarıdaki notu yazarak.

Ben de memnun oldum Herzog ile tanıştığıma.

O denli memnun oldum ki yazarın diğer kitaplarını da alıp okumak isteğiyle doluyum şu an.

*

"Aklımı kaçırdıysam bana göre hava hoş"

diye düşünen Moses Elkanah Herzog.

Toplum nezdinde başarısız bulunan bir adam.

İki evlilik yapmış ve ikisi de boşanmayla sonuçlanmış başarısız bir koca. 

Çocukları annelerinde kalan ve onları ancak arada bir gören, çocuklarından uzak yaşayan başarısız bir baba. 

Uzun zamandır bir makale yazamayan başarısız bir akademisyen.


Herzog'un ilk boşanması o kadar sarsıcı olmamış, ancak ikinci boşanma tam bir yıkım süreci başlatmış. İkinci karısı Herzog'u, en yakın arkadaşı ile aldatmış. Kadın ayrıca tam bir şıllık olduğundan Herzog ona acayip düşman. Gerçi tüm olanları Herzog'un gözünden okuyoruz, dolayısıyla taraflı yaklaşıyoruz olaya, ama olsun, ben Herzog'a inanıyorum. Doğru söylüyor bence.

Tüm bunların üzerine Herzog, hayatını sorguluyor. Hayatına giren herkese mektuplar yazarak yapıyor bunu. 

O mektupları yazarken mektupta hitap ettiği insanı da anlatıyor. O insanla nerede, nasıl tanıştığını, ne menem bir insan olduğunu. 

Biz de  bu vesileyle Herzog'un anasını, babasını, eşlerini, sevgililerini, kardeşlerini, yedi ceddini tanımış oluyoruz.

Bu mektupları yalnızca tanıdıklarına yazmıyor Herzog, şahsen tanımadıklarına da yazıyor. Siyasetçilere, bilimadamlarına, yazarlara, düşünürlere, yöneticilere... 

Bu sorgulamaları esnasında altı çizilesi pek çok fikrini de paylaşıyor.

"İnsan yetim kalmak ve arkasında birkaç yetim bırakmak üzere doğar." (sf. 42)

"Günümüzde insanlar özgür olabilirler ama bu özgürlüğün hiçbir içeriği yok. Muazzam bir boşluk gibi." (sf. 55)

"Bazen sırf onda da var diye bir yüzümün, burnumun, dudaklarımın olmasından nefret ediyorum." (sf. 62)

"Etrafta ruhları öfkeli yergilerle dolu olan ve sürekli en sert, en zehirli sözcüğü bulmaya çalışan milyonlarca kindar Voltaireci tip var." (sf. 69)

"Her erkek belli bir tip orospu karşısında enayi durumuna düşer. Ben şahsen hep mavi gözlülerden çektim." (sf. 106)

"20. yüzyılın devrimleri, kitlelerin seri üretim sayesinde özgürleşmesi insana özel bir yaşam sunuyor ama onu dolduracak hiçbir şey vermiyordu." (sf. 160)

"Hiçbir hayat hayali payelere, müstakbel onurlara, gelecekte erişilecek özgürlüğe dair umutlar taşımayacak kadar kısır ve yoksun değildir." (sf. 181)

"Hiçbir şeyi etkileyemeyen zeki insanlar, gerçek bir politik ya da sosyal güce sahip olan veya olduğunu sanan insanların hor görüsünü yansılayarak kendilerini hor görürler." (sf. 207)

*

Epey Amerikanvari bir roman Herzog.

Bir yanda eski karısının sevgilisi var. Çocuğu onların yanında. Medeni görünmeye çalışıyor. 

Bir yanda da kendi sevgilisi var. Kız, evlenmek istiyor ama adamın ağzı evlilikten yanmış.

Psikolojik sorunları için bir uzmana görünmesini tavsiye ediyor arkadaşları. Gidiyor da aslında. Ama pek faydalı olmuyor.

Ailesinden de pek hayır yok. Babası kaçakçılık yapmış. Babasının karşısında, para kazanamadığı için ezik durumda. 

Bir de Yahudi.

Bana kalsa bunun önemi yok. İnsanların dini ile, milliyeti ile ilgilenmiyorum, merak da etmiyorum. Ama kitapta bu "Yahudi" vurgusu epey yapılıyor.

*

Saul Bellow, Amerikan Ulusal Kitap Ödülü, Pulitzer Ödülü, Nobel Edebiyat Ödülü almış bir yazar. 

Herzog da yazarın en büyük kitabı,başyapıtı olarak kabul ediliyormuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder