2 Mart 2025 Pazar

ASPİDİSTRA

 

ASPİDİSTRA

(Keep the Aspidistra Flying)

George Orwell

1936

İngilizce aslından çeviren: Şemsa Yeğin

Can Sanat Yayınları

24.Basım – Haziran 2021

296 Sayfa

 

Parasızlığa dair tüm eziklikleri içeren bir kitap. İyi bir işte çalışmayı şiddetle reddeden, rezil kepaze bir hayat yaşamayı çılgınca savunan ama beri yandan bu hayattan da nefret eden bir karakter var, evlerden ırak.

*

Fakirlik içinde Gordon. Anası ve ablası yememiş yedirmiş, bunu okutmuş. Ama bu nankör. İş beğenmiyor. Başarısızlığı ve fakirliği benimsemiş. Artık para kazanmak hevesinde değil, aksine paraya savaş açmış. Yazarak geçinmeyi umuyor ama nerede öyle geçinmek?

“Yoksulluğun ilk etkisi, düşünceyi öldürmesidir.” Sf.66

Reklam şirketinde metin yazarlığı yapıyor. Burada seviliyor ve iyi para kazanmaya başlıyor. Ama paraya ve iyi işe düşman olduğu için buradan çıkıyor. Bir sahafta çalışmaya başlıyor.

Zengin bir arkadaşı var, Ravelston. O da ayrı garip. Zenginliğinden utanıyor, fakirlerle arkadaşlık ediyor. Dergi çıkarıyor, fakir ozanlar bundan para koparmaya çalışıyor. Ama Gordon asla öyle biri değil. Borç bile kabul etmiyor. Hatta adamın kendisine yemek ısmarlamasına bile asla müsaade etmiyor.

Bir kızcağız var, Rosemary, seviyor bu adamı ilginç bir şekilde. Ama adamımız rahatsız. Tam bir redpillci gibi:

“Parasız, kadınlarla ilişkilerinde dürüst olamazsın. Çünkü parasız, istediğini seçemezsin, boyunun yettiğini alırsın; sonra zorunlu olarak onlardan kurtulursun. Tüm diğer erdemler gibi sadakat da parayla alınır. Para yasasına isyan ettiğinden, -bir kadının asla anlayamayacağı bir kararlılıkla- iyi bir iş hapishanesine razı olamadığından kadınlarla olan bütün ilişkilerine süreksizlik ve aldatma egemendi. Paradan feragat etmek, kadından da feragat etmeyi getiriyordu. Ya para tanrısına hizmet et, ya da kadınsız kal. Seçenekler bunlardı. İkisi de aynı ölçüde olanaksızdı.” Sf.130 diyor.

Gordon, ablasından borç alıp Rosemary’i kırlara götürüyor. Ki ablasına dünya kadar borcu var ve ablası da fakir fukara bir kızcağız.

Kırlarda uygun fiyatlı açık yer bulamıyorlar. Pahalı bir yere oturuyorlar. Gordon orada garsondan çekiniyor, garson da ayrı puşt bu arada, aşağılıyor bu ikisini, bu ikisi de zavallım kalkamıyorlar, çekiniyorlar, pahalı pahalı şeyleri söylüyor Gordon garsondan çekinip, bütün parasını bitiriyor.

İlk sevişmelerini bu kırda yaşamayı düşünüyorlardı aslında. Çünkü evleri yok. Gordon bir pansiyonda kalıyor ve misafir alması yasak. Kız ailesinin evinde. Tam kuytu bir köşede halvet olacaklar, Gordon prezervatif almamış yanına. Kız korkuyor bebeği olmasından, o yüzden bu koşulda sevişemiyorlar. Gordon bunu da parasızlığa bağlıyor. Prezervatif alamaması da parasızlıktan.

Bir gün beklemediği bir şey oluyor, yayımlanan bir şiirinden güzel para veriyorlar. Ablama borcumu ödeyeceğim diye bir miktarını ayırıyor paranın. Ama inanmıyorsunuz bunun olacağına. Ödemeyeceğine siz de adınız gibi emin oluyorsunuz okurken.

Gordon, kız arkadaşı Rosemary’i ve zengin arkadaşı Ravelston’u yemeğe çıkarmaya karar veriyor. Hem de lüks bir yere. Kız da arkadaşı da onu engellemeye çalışıyor, ama yok kafayı yedi Gordon. Bir sürü para harcıyor restoranda. Rosemary’e sarkıntılık ediyor sarhoş sarhoş. Kız kaçıp gidiyor. Gordon iki fahişe buluyor. Ravelston engel olmaya çalışıyor, olamıyor, Gordon malı aklını yitirdi çünkü. Sarhoş haliyle sokakta bir çavuşa şiddet uyguluyor. Tutuklanıyor. Ravelston para cezasını ödüyor, kendi evinde misafir ediyor Gordon’u. Gordon’un çavuş tokatlayıp hapse girdiği yerel gazetede haber olunca kitapçıdaki işinden kovuluyor. Daha az parayla başka bir kitapçıda güç bela iş buluyor. Eskisinden daha sefil bir yerde yaşıyor. Yalvarıyorlar eskiden çalıştığı reklamcıya gitsin, orada iş verecekler diye. Yok asla kabul etmiyor. Dibe çökmek istiyormuş. Parayla savaşıyormuş.

Rosemary hala bırakmıyor onu. Sevişiyorlar. Kız hamile kalıyor. Gordon ne yapacağını düşünüyor. Kız nasıl nahif. İster evlen ister evlenme benimle diyor. Özgürsün diyor. Aldırmayı da düşünüyor. Gordon, ondan hiç beklemezdim, şerefli davranıyor. Reklam işine giriyor. Kızla evleniyor. Bütçelerine uygun bir ev tutuyorlar, yavaş yavaş döşüyorlar.

Gordon eve bir aspidistra istiyor, bir zambak türü. Yaşadığı her evde vardı. Ama kız istemiyor. Alacağız almayacağız derken kız karnındaki bebeğin hareket ettiğini hissediyor. Gordon da heyecanlanıyor. İyi olacak galiba.

Böyle bitmesine sevindim.

Gordon bir noktada intihar eder sanıyordum.

Rosemary’e, Ravelston’a ve ablası Julia’ya helal olsun. Umutlarını kesmediler Gordon’dan. Gordon sen de yat kalk bu insanlara dua et. Ablana olan borcunu da öde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder