NEKSUS
Taş Devri’nden Yapay Zekaya Bilgi Ağlarının Kısa Tarihi
(Nexus: A Brief History of Information Networks from the Stone
Age to AI)
Yuval Noah Harari
2024
Türkçesi: Çiğdem Şentuğ
Kolektif Kitap
1.Baskı – Ekim 2024
440 sayfa
Bilgi çağındayız. Bilgiye ulaşım kolay. Ama neden bilge değiliz? Bu soruyu soruyor yazar. Cevabı da veriyor bizi zahmette bırakmadan.
Bilge değiliz çünkü zaten doğru bilgi ne ki? Doğru
değiştirilebiliyor, doğruya müdahale edilebiliyor.
Burada akla eğitim kurumları gelebilir. Neticede eğitim
kurullarının doğru bilgi verdiği varsayılır. Ancak işin aslı eğitim kurumları
doğruyu/gerçeği araştırıp bulmak değil neyin doğru/gerçek sayılacağını
belirlemek için var, diyor yazar. Katılmadan edemiyorum.
Yazar tarihin de bu şekilde değerlendirildiğini anlatıyor. Örneğin
tarihi bir karakter ele alalım. Bu kişi kimisi için kahraman kimisi için düşmandır.
Hangisi gerçeği yansıtıyor?
“Hiçbir gerçeklik anlatısı yüzde yüz doğru değildir ama yine
de bazıları diğerlerinden daha doğrudur.” Sf.39
“İki Yahudi ilk kez bir araya geldiğinde bile hemen aynı
aileye ait olduklarını, Mısır’da köleliği birlikte yaşadıklarını ve Sina Dağına
beraber çıktıklarını hisseder.” Sf.51
Yazı
Bu kısımda kutsal kitapların yazılma hikayesine değiniyor ve
Yahudilerinkini örnek veriyor. Yahudiler bir araya gelip dini bilgilerini bir
kitapta topluyorlar, adı Tanah. Ancak zamanla bu kitabın yorumlanması konusunda
farklı görüşler ortaya çıkıyor. Bu farklılıkları toplamak ve derlemek için yine
bir araya geliyorlar ve yeni bir kitap yazıyorlar, adı Mişna. Sonra yine aynı
süreç yaşanıyor. Gelişen ve değişen dünyanın meseleleri karşısında bu kitap da
yetersiz kalıyor, farklı görüşler ortaya atılıyor ve yine bir derleme ihtiyacı
doğuyor. Bu defa da Talmud adlı kitabı oluşturuyorlar.
Yapay zekaların zaten kör topal olan demokrasileri tehdit edebileceğini anlatıyor yazar. Zaten son yıllarda sosyal medyadaki bot hesaplarla insanların seçimleri manipüle ediliyor. Facebook’un ABD seçimlerinde bazı hesaplara seçime özel reklamlar göndermesi konuşulmuştu. Bu gibi olayların artma ihtimalinin tehlikelerine dikkat çekiyor yazar.
Algoritmalar
Gelişen algoritmalar ile neyin doğru neyin yanlış olduğu
konusunda kendi irademizin kalmamasının yanı sıra kimi seçip kimi
seçmeyeceğimiz konusunda da kuklaya dönebiliriz. Hatta seçtiğimiz kişi bile
kuklaya dönebilir. Yönetici konumundaki insanlar, geliştirilen algoritmalar ile
algoritmaların tespitlerine göre -üstelik algoritmaların bu tespitleri nasıl
yaptığını bile anlamadan- kararlar verebilir.
Buna dair ABD’deki bir yargı kararından bahsediyor yazar.
Nispeten küçük suçlar işlemiş bir kişiyi hakim, algoritma bu kişi hakkında suç
işleme ihtimali yüksek diye değerlendirdiği için altı yıla mahkum ediyor. Hakim,
algoritmanın bu tespiti nasıl yaptığını bilmiyor, anlamıyor. Sanık bu konuda
kendisine açıklama yapılmasını, açıklama istemeye hakkı olduğunu dile
getiriyor. Hakim, bu konuda bir açıklama yapılmasına gerek görmüyor. Algoritma
dediyse doğrudur diyor. İşin uzmanları konu hakkında hakimlere verdikleri
eğitimlere rağmen hakimlerin büyük çoğunluğunun bu algoritmaları anlayamadığını
belirtiyor. (Bizde Anayasada hakimin Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak
vicdanı kanaatlerine göre hüküm vereceği yazar. -Anayasa m.138. Algoritma konusu
bizim hakimlere uğramaz sanıyorum.)
Kitapta algoritmanın insan aklının alamayacağı kadar çok
veriye sahip olduğu, bu verilerden yola çıkarak tespitte bulunduğu
belirtiliyor. Ama bunu yaparken insanın değişebileceği ihtimalini göz ardı
ediyor. Ve daha bir sürü şey. Üstelik salt bu verileri değerlendirmekle
kalmayıp kendi kendine öğrenmesi de söz konusu. Makine öğrenmesi denilen bu
yolla yapay zeka artık salt kendisine verilen verileri işlemekle kalmayacak,
kendisi de yeni fikirler üretebilecek.
Yani teknolojik bir alet olarak bilgisayar, başlangıçta
hantal bir alet iken şimdi kendi başına karar alması ve yeni fikir yaratması
söz konusu.
*
Yazar daha önce Homo Deus kitabında bu konuya bir giriş
yapmıştı. Bu kitapla o girişi geliştirmiş.
Yazarın diğer kitapları için bakınız:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder