12 Eylül 2022 Pazartesi

YILDIZ TOZU


 


YILDIZ TOZU

(Stardust)

Neil Gaiman

1997


Fantastik bir aşk hikayesi diyebilir miyiz?

Dedim gitti.

Mini özet: 

Delikanlı, sevdiği kız istedi diye kayan bir yıldızın peşinden gidiyor. Buluyor da. Yıldız aslında insanmış, güzel bir kızmış. Delikanlı, yıldızı, sevdiği kıza götürürken yolda yıldıza aşık oluyor. Yıldız da ona. Zaten delikanlının köydeki sevdiği kız da başkasına aşık. Herkes muradına eriyor. Bu esnada delikanlı ve yıldız yolda türlü türlü maceralar yaşıyorlar. Çünkü yıldızın peşinde prensler ve cadılar var. Prensler, yıldızın taşıdığı kraliyet taşının peşinde. O taşı alan ülkenin yeni kralı olacak. Cadılar da yıldızın kalbinin peşinde. Yıldız kalbi, gençleşmelerini sağlayacak. Delikanlı ve yıldız onları atlatıp sonsuza dek mutlu yaşıyorlar.

*

Uzun özet: 

Dunstan Thorn, Duvar Köyü sakini on sekiz yaşında bir genç. Köyden çıkıp büyük şehre gitme hayali var. Kız arkadaşı Daisy Hempstock

Panayır zamanı geldiğinde Duvar köyünün kapıları yabancılara açılıyor.

Dunstan, panayırda kız arkadaşına çiçek almak istiyor. Çiçekçi kız bir köleymiş. Dunstan'a çiçeği para yerine öpücük karşılığı veriyor. Akşam da gelip kukumav gibi örmesini istiyor Dunstan’dan.

Dunstan oradan ayrılıp çiçeği kız arkadaşına verirken kızı öpüyor. Bu öpücük herkesi şok ediyor. Oğlanın büyülendiğini düşünüyorlar. 

Dunstan, akşam çiçekçi kızla buluşup sevişiyor. Sonra köyüne dönüp kız arkadaşı ile evleniyor. 

Dunstan bir gün evinin önünde sepet içinde bebek buluyor. Üzerinde şu not var: Tristran Thorn

Belli ki çiçekçi kızla sevişmesinden çocuğu olmuş, kadın çocuğu Dunstan'a göndermiş.

Tristran Thorn, Dunstan'ın karısını anne biliyor. Annesi, babası ve kız kardeşi ile mutlu mesut büyüyor.

*

Tristran bir kıza aşık oluyor. Adı Victoria. Kızdan bir öpücük koparabilmek için kıza dünyaları vermeye hazır. Kızın istediği ise az evvel kayan yıldız. Kayan yıldızı getir, diyor kız Tristran’a. Bunu yapamayacağını düşünüp başından savıyor aslında.

Tristran, normalde kimsenin çıkışına izin verilmeyen Duvar’dan babasının yardımıyla kolayca çıkıyor. Buna anlam veremiyor Tristran. Arka planda olan şu, Dunstan, duvar nöbetçilerine Tristran’ın bu köyde doğmadığını, dolayısıyla bu kurala tabi olmadığını söylüyor. Tristran bunu bilmiyor.

Tristran, Duvar’dan çıkıyor ve Perili Ülke’ye gidiyor.

*

Stormhold Ülkesinde yaşlı kral, Stormhold’un Erk’i olan taşı varisi olan oğullarının önünde havaya fırlatıyor. Taş gökyüzünde başka yıldızların arasında parlıyor diğer yıldızlarla birlikte. Taşı bulup getiren Stormhold’un yeni Efendisi olacak. Erkek kardeşler bunun için yola çıkıyor ve mücadele ediyor. Bir handalarken içlerinden Tertius’u kardeşi zehirleyip öldürüyor.

*

Korulukta yaşayan üç yaşlı kadın var. Limlimler yani büyücü kraliçeler deniyor onlara.

Daha genç olmak için kayan bir yıldıza ihtiyaçları var. O zaman gençleşeceklermiş.

*

Tristran küçük bir adamla dost olarak kayan yıldız arayışına devam ediyor.

*

Kayan yıldızın peşinde olan cadı, tekesini satıp yiyecek bir şeyler almayı planlayan fakir bir genç oğlanı tekeye dönüştürüp arabasına sürüyor.

*

Tristran, kayan yıldızı buluyor. Yıldız bir kızmış. Gökyüzünden düşmüş ve bacağını kırmış. Tristran kızın bileğine zincir doluyor ve Victoria'ya sunmak üzere kızla birlikte dönüş yoluna koyuluyor.

Kızla dönüş yolunda ilerlerlerken tek boynuzlu bir ata saldıran bir aslan görüyorlar. Ata yardım edip kurtarıyorlar ve tek boynuzlu atla yollarına devam ediyorlar. 

Tristran acıkıyor. Yıldızlar acıktıklarında karanlığı yermiş, o yüzden yıldız aç değil. Tristran, yıldızın zincirini gevşetip ve ondan kaçmayacağına dair söz alıp bir köye gidiyor karnını doyurmak için. Döndüğünde yıldız kaçmış. 

Bir ağacın yardımıyla bir arabaya biniyor. Arabanın sürücüsü kaderini arıyormuş. Arabacı Stormhold ülkesi varislerinden Lord Primus. Kardeşi Septimus’tan kaçıyor. Tristran’ı da bu konuda uyarıyor.

*

Yıldız ve tek boynuzlu at bir hana giriyor. Hancı kadın onlara şefkatle yaklaşıyor, fakat aslında cadı.

Primus ve Tristran da aynı hana geliyor. Primus, yıldızı tanıyor ve ondan babasının taşını, Stormhold’un Erki’ni istiyor. O sırada Tristran, hancı kadının kendisini zehirlemeye çalıştığını anlayıp Primus’u uyarıyor. Hancı kadın cadılığını ortaya çıkarıyor. Çıkan arbedede Primus ve tek boynuzlu at ölüyor. Tristran ve yıldız, Tristran’a ağacın verdiği sihirli mum ile oradan kurtuluyor.

*

Primus’un cesedini görüyor Septimus. Kanunları gereği kardeşinin intikamını almak zorunda. Yaşlı cadının evini buluyor. Onu yakmaya karar veriyor. Fakat kadın bunu engelliyor ve Septimus’u öldürüyor. Böylece tüm kardeşler ölüyor ve öyle görünüyor ki hiçkimse Stormhold’un Lordu olamayacak.

*

Yıldız ve Tristran, kendilerini bir bulutun üstünde buluyorlar. Yıldız, Tristran’a boyun eğiyor artık çünkü Tristran onun hayatını kurtardı. Yeni bir başlangıç için yeniden tanışıyorlar. Kızın adı Yvaine imiş.

Onları oradan bir gemi kurtarıyor. Yeryüzüne bırakıyor.

*

Tristran, zor durumda kalmış bir kuş görüyor. Kuşun takıldığı yerden kuşu kurtarıyor. Kuşun sahibi yaşlı kadın onu hırsız sanıyor. Tristran, yanlış anlama için özür diliyor ve kadın onları Duvar’a götürmeyi teklif ediyor. Karşılığında Tristran'dan Duvar’daki panayırda çiçek tezgahını işletmesini istiyor. Tristran kabul etmiyor. Çünkü Duvar’da bu kadın için çalışamaz, başka işleri olacak. Ama yolculuk için para teklif ediyor kadına. Kadın kabul etmiyor. Tristran, babasının verdiği yeşil ve beyaz camdan yapılmış bir kardeleni gösteriyor kadına. Bu çiçek aslında bir tılsımmış. Bir güç nesnesi. Yaşlı kadın bu çiçeği görünce yolcuları alıyor. Ama Tristran’ı bir fareye çeviriyor. Duvar’a gelince onu eski haline dönüştürecek. Yvaine’i ise hiç görmüyor. 

Duvar’a ulaşıyorlar. Yaşlı kadın, Tristran'ı eski haline döndürüyor.

Duvar nöbetçileri Tristran'ı tanımıyor, içeri almıyorlar. Tristran, kız kardeşi Louisa'nın yardıma gelmesiyle içeri girebiliyor. 

*

Tristran, Victoria'nın yanına gidiyor. Victoria, Tristran'ın sağ salim gelmesinden mutlu ve verdiği söze de sadık kalmaya niyetli. Ama Tristran’a bir gerçeği söylüyor, aslında bir başkasını sevdiğini, o akşam o yüzden onu öpmesine izin vermediğini, yıldızı bulup getirme konusunda Tristran'ı ciddiye almadığını ama gittiğinde bundan sorumlu olarak çok üzüldüğünü söylüyor. Sözünü tutup evleneceğini de ekliyor.

Tristran, sen bana evlenme sözü vermedin ki, diyor. Ne dilersem vereceğini söyledin, ben de senin sevdiğin adam ile evlenmeni diliyorum.

*

Tristran babasından doğum hikayesinin aslını öğreniyor. Ailesi ile vedalaşıyor. Yıldızın yanına dönüyor.  

Tristran ile yıldızı getiren yaşlı kadının yanındaki kuş, aslında insanmış. Kölelik zamanı sona erince zincirinden kurtuluyor ve Stormhold Lordu’nun ilk doğan ve tek kızı Bayan Una olduğunu açıklıyor. 

*

Yıldız, taşıdığı topuz taşını Tristran’a veriyor. Una’nın söylediğine göre bu taş, Tristran’ın büyükbabasınınmış. Yani Una, Tristran’ın annesi imiş. Stormhold soyunun son erkeği imiş Tristran. Dayıları ölüp ortadan kalktığı için Storrmhold Lordluğu Tristran'a kalıyor. 

*

Yıldızın peşindeki yaşlı cadı da yıldızı buluyor. Onun kalbini almak istiyor ama yıldız, kalbim artık bende değil, onu bir başkasına verdim, diyor. Cadı yıldızı uyarıyor, delikanlı onu kırar, hepsi öyle yapar, diyor ama öyle olmayacak.

*

Tristran ve Yıldız Stormhold’a gitmek üzere beraber yola çıkıyorlar. 

*

Filmi de var ve filmini kitaptan daha çok beğendim. 

Filmde yaşlı cadı Michelle Peiffer. Müthiş güzel bir cadı. Aynı derecede de acımasız.

Robert de Niro, Tristran ve yıldızı, buluttan kurtaran geminin kaptanı. O ve gemi mürettebatı çok sevimli.

Krallığın varisi prensler de çok eğlenceli. 

Romantik komedi fantastik, beni eğlendirdi. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder