23 Temmuz 2018 Pazartesi

USTALIK GEREKTİREN KAFAYA TAKMAMA SANATI



USTALIK GEREKTİREN KAFAYA TAKMAMA SANATI

(The Subtle Art Of Not Giving a Fuck)

Mark Manson

2016

İngilizce aslından Türkçeye Çeviren: Pınar Savaş

Butik Yayıncılık

200 sayfa


İyi hissettiren bir kişisel gelişim kitabı oldu benim için.

Böyle şeyler okumak iyi geliyor bana.

*
Gerçi pek iyi bir başlangıç yapmıyor kitap. Charles Bukowski örneği veriyor çünkü. Yazar da farkında bu ismin iyi bir örnek olmadığının:

“Muhtemelen tavsiye isteyeceğiniz ya da kişisel-gelişim kitabında bulmayı umduğunuz en son adamdır.” Sf.5

diyor.

Onun hayatından verdiği kıssadan hisse şu; Charles Bukowski yazar olmak istiyor. Dergiler, gazeteler, yayınevleri hep reddediyor. Bukowski de depresyona giriyor. Nefret ettiği bir işte çalışıyor. Nihayet elli yaşına geldiğinde bir yayınevi editörü onun kitabını basıyor ama para vereceğini taahhüt etmiyor. Neticede alkol ve depresyon içinde geçmiş gençlik yıllarının ardından gelen bir şöhrete kavuşuyor.

Kıssadan hisse şu; pes etme, umudunu kaybetme.

Ha ama Charles Bukowski’nin dediği ise “Çabalama”

Yazara göre Bukowski’nin başarısının kaynağı “mutsuz biri olduğunu bilmesi, bunu kabul etmesi ve dürüstçe bunun hakkında yazması.” Sf.7

Bukowski’nin başarısını tartışmayacağım elbette, benim burada çekince koyduğum husus yaşanılan hayatın şekli. Açıkçası mutsuzluk içindeki bir hayatın getireceği başarıda ve şöhrette gözüm yok. Üstelik kendi mutsuzluğunu çeşitli yayın organlarıyla başkalarına bulaştırmayı da hoş bulmuyorum.

Günümüzün anlayışı çerçevesinde mutlu ol, daha mutlu ol, daha sağlıklı ol, daha iyi ol, pozitif pozitif çiçek böcek de demek istemiyorum, sadece mutluluk-mutsuzluk, iyi-kötü arasında dengeyi bulmak ve dengede kalmak gerek diye düşünüyorum.

*

Kitap, sorunlar üzerinde suçluluk duyarak ya da başkasını suçlayarak sorgulamalar yapmamayı tavsiye ediyor. Kafaya takmama dediği bu.

Katılıyorum buna.

Kafaya takmamak deyince dünya s*kime minare g*tüme bir tavır değil kastedilen, sadece tersliklere aldırmamak.

İlle de kafayı bir şeye takmak gerekiyorsa önemli şeylere takmak gerektiğini anlatıyor kitap. Önemsiz şeylere kafayı takanlar, hayatlarında önemli bir şey olmayanlardır diyor.

Olumsuz duygulara ve ıstıraplara iyi yanından bakılırsa insanları harekete geçirenin bu duygular olduğunu dile getiriyor.

“Olumsuz duygular eyleme geçme çağrısıdır. Onları hissetmenizin nedeni bir şey yapmanız gerektiğidir. Olumlu duygularsa doğru eylemi yapmanın ödülüdür.” Sf.35

Değer yargıları, anlam, terapi hatalarına da değiniyor ki bu kısımları önemli buldum.

Şu bilgi önemli mesela:

“Beyin kusurludur. Görüp duyduğumuz şeylerde yanılırız. Unutur ve kolayca yanlış yorumlarız.”

“Kendimiz için bir anlam yarattığımızda beynimiz bu anlama tutunmaya tasarlanmıştır. Beynimizin yarattığı anlama bağlanır ve onu bırakmayız.” Sf.117

Yani “Önce kendini değiştir, bakış açını değiştir, hayatın da değişir.” tarzı söylemlerin doğruluğu bir kez daha ortaya çıkıyor.

Terapilerde de buna bağlı hatalar ortaya çıkıyormuş. “Anılarımız korkunç derecede güvenilmezdir.” diyor yazar. Sf.112

Verdiği bir örnekte bir danışan terapide çocukluğuna inmiş ve babasının kendisini taciz ettiği sonucuna ulaşılmış. Danışan bunu ailesiyle paylaşınca aile parçalanmış. Yıllar sonra ortaya çıkmış ki babası böyle bir şey yapmamış aslında.

Çarpıcı bir örnek bence bu.

Terapi meselesine son zamanlarda ben de pek sıcak bakamıyorum. Geçmişi kurcalamanın iyi bir fikir olmadığı kanaatindeyim. Çünkü birincisi evet, beynimiz anıları yanlış hatırlıyor olabilir. İkincisi geçmişi geçmişte bırakmayıp deşmenin bir faydası olduğunu sanmıyorum.

*

Kitapçı raflarında uzun zamandır gördüğüm bir kitaptı, daha fazla karşı koyamayıp almıştım, pişman olmadım, sevindim.


2 yorum:

  1. Beni bu kitapla ilgili etkileyen bir cümle de şu olmuştu:

    Dedemin zamanına dönersek, kendini çok kötü hissettiğinde şöyle düşünürdü, “Bugün berbat bir günümdeyim. Ama n’apalım hayat böyle, ben samanları havalandırmaya devam etmeliyim.”

    Kitapla ilgili blog yazıma https://www.tarz2.com/takma-kafana linkinden ulaşabilirsiniz. Sade ve ferah kalın. 🙏

    YanıtlaSil
  2. Güzelmiş. Teşekkürler.

    YanıtlaSil