25 Mart 2016 Cuma

KENDİ EVEREST'İNİZE TIRMANIN




KENDİ EVEREST'İNİZE TIRMANIN

Nasuh Mahruki

2010

Alfa Yayınları

11. Basım - Eylül 2012

401 sayfa


Nasuh Mahruki, Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde okurken dağcılığa merak salmış. Dağları alt edilmesi gereken rakipler olarak değil, izin verirlerse tırmanacağı, izin vermezlerse sağ salim dönmesine müsaade ettikleri için teşekkür edeceği varlıklar olarak görüyormuş.

Dağlara tırmanma yolculuklarından edindiği kişisel gelişime dair bilgilerini, deneyimlerini, tavsiyelerini anlatmış bu kitapta.

Nasuh Mahruki, Everest'e çıkan ilk Türk. Sene 1995. İlklerin önemini anlatıyor bu vesileyle. Şartlar gelişir, Everest'e tırmanmak nispeten daha kolay hale gelebilir. Ancak bir şeyi ilk kez başarmak yapılıp yapılamayacağının belirsizliği nedeniyle zor bir psikolojik sınav olur. 

"Herkes Everest'e tırmanamayabilir ama herkesin tırmanabileceği bir Everest'i vardır." diyerek hayatta ne istediğini bilmek, buna dair bir hedef koymak ve o hedef doğrultusunda bir plan çizip emin adımlarla ilerlemek konusunda geniş tavsiye ve telkinlerde bulunmuş.

İlk tavsiyesi, hayat çok anlamsız, her şey boş, diyenler için "Hayatın içinde kendi yerinizi arayın."

"Yaşamlarına bir anlam yükleyemeyen ve bir varoluş sebebi bulamayan insanlar, bütün bu olan bitenin anlamsız, değersiz olduğu duygusuna kapılabilir ve bir varoluş boşluğuna düşebilirler." sf.19

Şu soruları sorarak işe başlayabilirmişiz:

Ben kimim?

Burada ne yapıyorum?

Burada ne yapmalıyım?

"Gelecekte kendinizi nerede görmek istiyorsanız, ilk önce ve en önce bunu gerçekten ve içten, tüm ruhunuzla, her şeyinizle, her hücrenizle istemelisiniz." sf.31

Bunu tüm kişisel gelişim kitapları söylüyor. İstemek, ama öyle böyle istemek değil, çok istemek. 

Çünkü isteyince evren de zaten bizimle... hede hödö.

"Nerede bir istek varsa orada bir yol vardır." Lobsang Rampa (Soyadının Rampa olması :) )

İsteklerinde de mütevazi olmama tavsiyesi veriyor.

"İnsan hedeflerinin ve ideallerinin büyüklüğü ölçüsünde büyük olur."

"Eğer yapabileceğinizden daha azını yapmayı planlıyorsanız, hayatınızın sonuna kadar mutsuz olacağınız konusunda sizi uyarmak isterim." (Abraham Maslow)

Mutsuzluğu bir hayat biçimi olarak seçmemek lazım. Yoksa beyincağızımız alışıyormuş bu duruma.

*

Nasuh Mahruki aynı zamanda AKUT'un kurucusu. 1999 depremi ve ardından yurt dışındaki olaylarda da yardıma koşmuşlardı. Ben hatırlamıyorum ama sonra çeşitli suçlamalar olmuş AKUT ve Mahruki hakkında. Dönemin sağlık bakanı, şov yapıyorlar gerekçesiyle soruşturma açacağını söylemiş. İstanbul valisi de banka hesaplarına el koymuş. Geniş bir karalama kampanyası başlamış. Sonra aklanmışlar bunlardan. O süreci de anlatmış.


İsmet Berkan mı bunu yazan? Şimdinin Kabataş'ta bacıya işeme temalı, olmayan görüntüleri izlediğini söyleyen gazetecisi.

*

Bu tarz kitaplar okuyunca aklıma Atatürk geliyor. Bu topraklardan ATATÜRK gibi bir örnek çıktı. Şimdikinden daha kolay koşullarda da yaşamıyordu üstelik. İstek, inanç, azim, kararlılık... Kanlı canlı örnek. Şartlar ne kadar zor olursa olsun başarının mümkün olabileceğini gösteren önder bir insan. Umutsuzluğa kapıldığımızda hemen aklımıza gelmesi gereken kişi. Gerçekten her yere heykeli dikilmeli, resimleri asılmalı, sözleri yol gösterici olmalı.

Nasuh Mahruki de kitabında sık sık ondan örnek vermiş, onun sözlerinden alıntılar, onun karakterine vurgular yapmış:

"Milli eğitimin gayesi, yalnız hükümette memur yetiştirmek değil, daha çok memlekette ahlaklı, cumhuriyetçi, inkılapçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi gençler yetiştirmektir."
Atatürk

"Zafer, zafer benimdir diyebilenin; başarı, başarılı olacağım diye başlayanın ve başardım diyebilenlerindir." 
Atatürk

"Yaşamda tam zevk ve mutluluk ancak gelecek kuşakların şerefi, varlığı ve mutluluğu için çalışmakta bulunabilir."
Atatürk

Lider gibi lider.

*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder