27 Haziran 2015 Cumartesi

EYLEMBİLİM




EYLEMBİLİM

Oğuz Atay

İletişim Yayınları- 16. Baskı - 2014

118 sayfa


Profesör Server Gözbudak, üniversitedeki öğrenci eylemleriyle ilgili radikal bir fikir ortaya atar.

Öğrenciler, eylemlerde ölen arkadaşlarının üniversite bahçesine gömülmesini ister. Üniversite yönetimi bunun lisan-ı münasiple mümkün olmayacağını söylerken, Server Hoca, "Bir dilekçe verin, görüşelim" der. Öğrencilerin gözünde kahramana dönüşen Server Hoca, yönetimin bütün öfkesini çeker.

"Tek yol devrimdi, hayır İslam'dı, hayır milliyetçilikti. Kopya formüllerinde büyük bir uyum içinde sıraların üstünü süsleyen öğrenciler ülkenin kurtuluşuna çıkan yollar bakımından derin anlaşmazlıklar içindeydiler." sf. 33

Üniversite işgalleri, silahlı çatışmalar, polis müdahalesi, öğrencilerin ve hocaların tutuklanması... 

Üniversite olayları denince akla gelen her şey yaşanır bu kısa romanda. 

Üniversite olaylarının zamanına baktığımızda 12 Mart döneminde geçtiği anlaşılır. 

Oğuz Atay da üniversitede hocalık yapmış biri. Kürsü çatışmaları, öğrenci kavgaları görmüş. 

Bu romanda sadece öğrenci olaylarını değil, akademik dünyadaki profesör çatışmalarına da değiniyor.

Zannederim, bunu "Bir Bilimadamının Romanı"nda yapmak istemiş, ama o kitabı yazarken üzerindeki baskı nedeniyle yapamamış, şimdi bu eleştirileri bu kitapta yapmaya hazırlanmış. Ancak ne yazık ki Oğuz Atay'ın ölümü nedeniyle bu roman yarım kalmış. 

Oğuz Atay, kitapları hakkında epey notlar aldığı Günlük'ünde bu romanın sonunu şöyle bitirmeyi düşünmüş:

"Karşılıklı silahların çekildiği bir çatışmada, iki tarafın da adamı olmadığı halde öldürülüyor. Ertesi gün iki taraf da basın organlarında ve törenden önce ona sahip çıkıyor." Günlük - sf. 266

Yani diğer romanlardaki gibi bu romanında da ana karakterin sonu ölüm oluyor. 

Oğuz Atay'ı incelediği "Ben Buradayım" adlı kitabında Yıldız Ecevit, "Atay, son yılları kanlı olaylarla bütünleşen Akademi yaşantısını da 'Eylembilim' adını verdiği anlatıda kurmaca düzleme taşır."diyor.

Kitabın basım süreci de maceralı olmuş. Eylembilim'in önce 40 sayfası bulunmuş. Bu şekliyle ilk olarak Günlük kitabının sonuna eklenmiş "Günlük ve Eylembilim" olarak yayınlanmış. On bir yıl sonra, Oğuz Atay'ın kızına, gönderenin isminin bulunmadığı bir paket gelmiş, içinden romanın geri kalan sayfaları çıkmış. Bunun ardından Eylembilim, 1998 yılında ayrı bir kitap olarak basılmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder