3 Şubat 2014 Pazartesi

DÜNYA EVİ




DÜNYA EVİ

Yazarı: Orhan Kemal

Yayınevi: Tekin Yayınevi

Basım Yılı: 6. Basım – 1999

Sayfa Sayısı: 251


Fakir bir adam ve onu deli gibi seven dünyalar güzeli karısı.

Adam, fakir olmasının yanı sıra bir de ezik, bir de beceriksiz, bir de kaypak…

Düzgün, dürüst bir adam, bak ona eyvallah ama zayıf. Haksızlığa sesini çıkaramıyor.

Kendisi de bunun farkında. Açık açık söylüyor hiçbir boka yaramayan, beş para etmez bir kocayım ben diye. Hah şunu bileydin.

 İçince de dünyaları kurtarıyor, ihtilaller yapıyor, Mustafa Kemal olma hayali kuruyor.

Böyle zayıf kocalardan korusun Allah.
Valla çok zor.

Adam dediğin taşı sıksa suyunu çıkaracak. Bu güveni verecek.

İyi adam ama babaannesinin dediği gibi “Senden adam olursa sokaktaki köpekten de adam olur.”

Ayy çok gittim adamcağızın üstüne. İyi adam ama hakikaten işe yaramaz bir adam aynı zamanda.

Kıt kanaat bir işte çalışıyor. 24,95 lira aylık kazancı. Bu miktarın üstünde çok duruluyor. Bugünün hesabıyla tam ne kadara tekabül ediyor olabilir acaba?

O işten de bir iftira sonucu kovuluyor. Anlatamıyor haksızlığa uğradığını.

Babasının ününün de yükü omuzlarında. Babası “diktatöre karşı gelmiş” bir adam olarak tanınıyor. Burada diktatör derken kimin kastedildiğini anlamadım. Atatürk olsa, Atatürk’e karşı gelmiş bir adamın oğlu olarak Atatürk olma hayali kurmazdı herhalde. Gerçi bir yerde artık devrin değiştiğini falan söylüyordu ama yine de babasına saygılı olduğunu bildiğimiz bir karakter olarak babasının düşman bellediği birine sempati duymaz herhalde.

Genç adamın (kitapta da kendisinden bu şekilde bahsediliyor. Adı geçmiyor hiç. “Genç adam” o) çok güzel bir karısı var. Bütün mahalle bakkalı, kasabı asılıyor. Zaten asılmasalar Orhan Kemal romanı olduğuna inanmazdım. Ama kadın hiçbirine bakmıyor, gözü kocasından başkasını görmüyor.

Fakat genç adamın işsizliği kadıncağızın canına tak ediyor. Zaten hamile. Yakında bebeleri olacak, yiyecek bir lokmaları yok. Veryansın ediyor kocasına.

Genç adam da bu durumdan çok utanıp evi terk ediyor.

Anca kaç.

Mahallelinin karısına asıldığını da biliyor. Yokluğunda karısına aç kurtlar gibi saldıracaklarını da biliyor. Ama ne, gurur yapıyor beyimiz. Çok affedersin ama tükürürüm öyle gurura.

Kadıncağız, kocasına öyle laflar ettiği için dev üzülüyor. Çok ağlıyor, çok perişan oluyor.

Şükür ki adam geliyor sonra.

Yine eli boş ve muhtemelen de hep öyle olacak ama kadın razı. Yeter ki kocası olsun yanında.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder