DÜNYA EVİ
Yazarı: Orhan Kemal
Yayınevi: Tekin Yayınevi
Basım Yılı: 6. Basım – 1999
Sayfa Sayısı: 251
Fakir bir adam ve onu deli gibi
seven dünyalar güzeli karısı.
Adam, fakir olmasının yanı sıra bir
de ezik, bir de beceriksiz, bir de kaypak…
Düzgün, dürüst bir adam, bak ona
eyvallah ama zayıf. Haksızlığa sesini çıkaramıyor.
Kendisi de bunun farkında. Açık
açık söylüyor hiçbir boka yaramayan, beş para etmez bir kocayım ben diye. Hah
şunu bileydin.
İçince de dünyaları kurtarıyor, ihtilaller
yapıyor, Mustafa Kemal olma hayali kuruyor.
Böyle zayıf kocalardan korusun
Allah.
Valla çok zor.
Adam dediğin taşı sıksa suyunu
çıkaracak. Bu güveni verecek.
İyi adam ama babaannesinin
dediği gibi “Senden adam olursa sokaktaki köpekten de adam olur.”
Ayy çok gittim adamcağızın üstüne.
İyi adam ama hakikaten işe yaramaz bir adam aynı zamanda.
Kıt kanaat bir işte çalışıyor. 24,95
lira aylık kazancı. Bu miktarın üstünde çok duruluyor. Bugünün hesabıyla tam ne
kadara tekabül ediyor olabilir acaba?
O işten de bir iftira sonucu
kovuluyor. Anlatamıyor haksızlığa uğradığını.
Babasının ününün de yükü
omuzlarında. Babası “diktatöre karşı gelmiş” bir adam olarak tanınıyor. Burada
diktatör derken kimin kastedildiğini anlamadım. Atatürk olsa, Atatürk’e karşı
gelmiş bir adamın oğlu olarak Atatürk olma hayali kurmazdı herhalde. Gerçi bir
yerde artık devrin değiştiğini falan söylüyordu ama yine de babasına saygılı
olduğunu bildiğimiz bir karakter olarak babasının düşman bellediği birine sempati duymaz
herhalde.
Genç adamın (kitapta da kendisinden
bu şekilde bahsediliyor. Adı geçmiyor hiç. “Genç adam” o) çok güzel bir karısı
var. Bütün mahalle bakkalı, kasabı asılıyor. Zaten asılmasalar Orhan Kemal
romanı olduğuna inanmazdım. Ama kadın hiçbirine bakmıyor, gözü kocasından
başkasını görmüyor.
Fakat genç adamın işsizliği
kadıncağızın canına tak ediyor. Zaten hamile. Yakında bebeleri olacak, yiyecek
bir lokmaları yok. Veryansın ediyor kocasına.
Genç adam da bu durumdan çok utanıp
evi terk ediyor.
Anca kaç.
Mahallelinin karısına asıldığını da
biliyor. Yokluğunda karısına aç kurtlar gibi saldıracaklarını da biliyor. Ama
ne, gurur yapıyor beyimiz. Çok affedersin ama tükürürüm öyle gurura.
Kadıncağız, kocasına öyle laflar
ettiği için dev üzülüyor. Çok ağlıyor, çok perişan oluyor.
Şükür ki adam geliyor sonra.
Yine eli boş ve muhtemelen de hep öyle
olacak ama kadın razı. Yeter ki kocası olsun yanında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder