17 Eylül 2011 Cumartesi

SARIŞIN GÜZEL KADIN


SARIŞIN GÜZEL KADIN

Yazarı: Yavuz Gökmen

Yayınevi: Doğan Kitapçılık

Basım Yılı: 1. Baskı Şubat 2009 , 4. Baskı Mart 2009

Sayfa Sayısı: 172



Gazeteci Yavuz Gökmen'in, Tansu Çiller'i anlattığı kitabı.


Biyografi denemez kitap için. Anı da sayılmaz pek. Yazar, tanıdığı kadarıyla Tansu Çiller'i anlatmış. Anlatırken biraz da abartmış mı ne.

Demesine göre bütün erkekler Tansu Çiller'e aşıkmış. Murat Karayalçın, Mehmet Ağar, Esat Kıratlıoğlu, Necmettin Cevheri, Doğan Güreş... '' Kitapta birçok erkeğin Tansu Çiller'e aşık olduklarını iddia ettim. Hatta unuttuklarım da oldu. Süleyman Demirel başta olmak üzere bir dolu politikacıyı es geçtim.'' demiş önsözde hatta. Dahası da var '' Kuşkusuz Tansu Çiller'e platonik bir aşkla bağlı olanların sayısı bu kadarla sınırlı değildir. Sözgelimi bürokratlar arasında Rüştü Saraçoğlu da...''

Güzelliğini anlata anlata bitirememiş Tansu Çiller'in. Hayır, görmesek inanacağız.

Dişiliğini de kullanırmış Tansu Çiller. '' Tansu Çiller'in birtakım kilit bürokratların ellerini tutup, bacaklarına temas etmesi ve bir yandan gözyaşlarına boğularak, adeta onlara yalvarmasının altında herhangi bir seks düşüncesinin olmadığını da biliyorum.'' sf 25

'' Hangi erkek böylesi güzel bir kadının bu tür bir bakışıyla karşılaşırsa en azından bir süre için etkilenecektir.'' sf 30

Valla aynı kadından mı bahsediyoruz, şüpheye düşmüştüm. Ta ki yazarın Tansu Çiller'in devlet yönetimi konusundaki bilgisizliğinden ve beceriksizliğinden bahsedene kadar.

'' Tansu Çiller başbakan olduğu zaman Türkiye ve dünya hakkında hiç ama hiçbirşey bilmiyordu. Devlet bakanlığı sırasında da pek birşey öğrenmiş değildi. Türkiye'de hangi güç odaklarının var olduğunu, iktidar kelimesinin anlamını da bilmiyor, her şeyi dişiliğiyle götürebileceğini sanıyordu.'' sf 70

Susurluk Olayı ile ilgili mesela yazarın kanaati şöyle:

'' Tansu Çiller sadece bu çetelerle ilişkinin bir devlet geleneği olduğunu sanarak, bazı gerekli emirleri imzalamış olmalıydı. Tansu Çiller'in bu konularda tam anlamıyla yarım akıllı olduğunu şiddetle tahmin ettiğimden, konunun mana ve ehemmiyetini farketmesine bile olanak bulunmaıdğı kanısındayım.'' sf 149

Yani yazara göre Tansu Çiller güzel ama bir o kadar da saf biri.

''Düşündüğüm kadarıyla ABD ve onun yurtiçindeki dost ve müttefikleri, Tansu Çiller'in denenmesi kararını almışlar ve ona çağdaş bir sağ misyon vermişlerdi. Bu misyon, Özal'ın ataklarının devamını sağlamak ama bu arada fincancı katırlarını ürkütmemek olarak özetlenebilir. (sf 71)

Tansu ve Özer Çiller Türkiye'de işkence yapılmadığını savunuyorlar ve işkence konusunun PKK ve benzeri örgütlerin Türkiye'nin imajını karalamak için udurulmış bir palavra olduğunu söylüyorlarmış. Tansu ve Özer Çiller ile bir grup gazeteci yurtdışında yemekteyken konu insan hakları ve işkenceden açılmış.Bunun üzerine Yavuz Gökmen, yaşadığı işkenceleri anlatmış. Çok duygulanan Tansu Çiller '' Türkiye'ye döndüğümüzde işkenceyi yasak edelim'' demiş.

'' Gülümsedim. Tansu Çiller işkencenin genelgeyle yasaklanacağını zannediyordu. Türkiye ve dünya hakkında hemen hiçbir şey bilmediği bundan bile belli oluyordu.'' sf 111

'' Kafasının dışı bu kadar güzel olan bir kadının kafasının içinin bu denli güdük olması, Türkiye ve dünya için talihsizliktir.'' sf 79

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder